Really!?

36 8 9
                                    

Evet bu Jeff'ti. Şimdi ağlama vakti değildi. 

     Ellerimi çırparak kalkmaları için "Kalkın bakalım." dedim. Jeff uyanmıştı. Beni görünce şaşırdı. "Burda ne işin var?" dedi. "Asıl senin benim odamda ne işin var?" dedim.  Tris de uyanmıştı. "Merak etmeyin, ikinize de uzun bir açıklama yapmayacağım. Zaten Jeff'in bu kadar adice bir şey yapabileceğini biliyordum. Tris senin de Justin'e yaptıklarını biliyorum. Ama bundan sonra Justin ve bana dokunmanıza izin vermiyeceğim. Sadece giyinin ve odamdan defolun." dedim. 

    Arkamdan Tris'in seslendiğini duydum. Arkamı bile dönmedim. Hemen Justin'in odasına gittim. Kapıyı ilk çalışımda açmadı. İkincisinde açtı. "Noldu? " dedi kıkırdayarak. "Hiçte komik şeyler olmadı Justin." dedim. Sonra her şeyi anlattım. Jeff olmasına çok şaşırmıştı. Bu kadar karaktersiz olduğunu ben de bilmiyordum. Sonra ellerim yüzümü kapadım. Ağladığımı zannetmiş olmalı ki "Ağlıyor musun?" dedi. Ağlamıyordum sinirimi yatıştırıyordum. "Hayır, ama sinirimi yatıştırabilmek için birazdan ağlayacağım." dedim. Kafasını salladı ve yatağa gidip uzandı. Beni yalnız başıma bırakması, zaten işime gelirdi. Kendi kendime olanları düşündüm ve ağladım. Yatakta telefonla uğraşıyormuş gibi yapan odun da beni izliyordu. En son dayanamayıp "Sen o kızın o karaktersizle olmasına kızmadın mı yani?" dedim. Kafasını olumsuz anlamda salladı ve "Sadece intikam hikayemi iyice tasarlamama yardımcı oldular. Benden yana sıkıntı yok." dedi. Çok sessizce "Hıh!" dedim ve "Ben gidiyorum." dedim. "Nereye?" dedi. "Onların seviştiği odaya sen gideceksin öyle mi? Hiç sanmıyorum." dedi gülerek. Sakinliğimi korudum ve dışarı çıktım. Çıkmamla Tris'i görmem bir oldu. "Ben gerçek.." sözünü kesip bağırarak "Evet, üzgünsün. Biliyorum. Sadece hayatımdan çıkıp gider misin?" Bu sözümle kapı açıldı ve Justin elimi belime koyarak yanıma geçti. "Bir sıkıntı mı var bebeğim?" dedi. Kafamla Tris'i işaret ettim. İkimiz de ona iğrenircesine baktık. Tris de Justin'e şaşırmış bakıyordu. Demek ki onu sevdiğini bilerek böyle bir şey yapmıştı. Bu kıza nefretim iyice artmıştı. Gözleri dolu bir şekilde yanımızdan çıktı. Ben de Justin'e teşekkür ettim ve odama gittim. Burdan gitmeyi düşünmüyordum. Olanlardan sonra biraz tatil işe yarayabilirdi. Sonunda denize girmek için bikinilerimi giydim. Üstüme plaj elbiselerinden giydim ve çıktım. Sahile gittim. Bir tane şezlonga eşyalarımı bıraktım, sonra plaj elbisemi çıkardım. Denize girdim. Bir tane arkadaşımın olması iyi olabilirdi. Hem zaten her denize girdiğimde bir arkadaşım olurdu. Derinlere doğru yüzdüm ve biraz daldım. Yorulunca suda beklemeye başladım. Justin yüzerek buraya geliyordu?!?! Umursamadım. Yanıma gelince -ki çok az zaman almıştı- gülümsedim. "Peşimi bırakamaman hoşuma gidiyor." dedim. "Yüzmek yasak değildiye biliyorum." dedi. Birkaç kız Justin'e gözünü dikmiş bakıyordu. Beni gözleriyle süzüp kahkaha attılar. Ben de sinirime yenik düşüp onları süzdüm ve Justin'in dudağına yapıştım. Nasıl bir aptaldım ben ya? O sırada karşılık vermeye başladı. Benden daha sert öpmeye başladı. En son nefes almak için ayrıldım. "Neden beni öptüğünü bilmiyorum ama birçok aptal sözden daha iyi geliyor." dedi. O kızlara baktığımda bana bozulmuş olarak baktıklarını gördüm. Gülümsedim. Justin de onları fark etti. "Bu sadece küçük oyunumuzun bir parçası." dedim. Bu sefer o gülümsedi ve dudaklarını dudaklarımla birleştirdi.

YOUR HEART \ JARIANAWhere stories live. Discover now