Şarkı 1:28'de başılıyi 😂😂Beni sevdiğin sürece 😍😍😍🤗
Denizden çıkınca otel odalarımıza gittik. Ben hemen duş aldım. Cidden daha iyi hissediyordum. Justin'in öpücükleri sanki beynimdeki her hücreye işlemiş, sinir ve üzüntülerimi kapamıştı. En sonunda çıkınca üzerimi giyindim ve televizyonu açtım. Aslında şu an dondurma olsa çok güzel gidebilirdi. Aşağı, otelin marketine girdim. Biraz çilekli ve biraz da çikolatalıdan aldım. Bugün sadece kahvaltı yapmıştım. Sonra, zaten diyette olduğumu, kahvaltının bile fazla olduğunu fark ettim. Dondurmayla diyeti her ne kadar çok fazla aşacak olsam da aldım ve odama çıktım. Odamda bir adet Justin'le karşılaştım ve "Bundan sonra burda ne işin var demiyorum. Garipsemiyorum da." dedim ve gülümsedim. O da "Ne o, yine mi dondurma? Yine mi sevgilinden ayrıldığın için?" dedi ve kahkaha attı. Dil çıkardım ve "Sanane, hepsi benim." dedim. "Peki senin olabilir. Bende de var. Hadi kız partisi yapalııım." dedi. Bunun üzerine baya güldüm. "Kıza benzemiyor değilsiniz Bayan Bieber." dedim. Sonra koltuklardan birine oturdum. Dediğim üzerine tepki vermemişti. Televizyonu açtım. Dizi veya televizyonla aram olmadığı için komedi programı açtım. "Ya sen nasıl bir kızsın Ariana? Benim bildiğim kızlar dizi takip eder. Sen burda bana komedi programı açıyorsun. Çok farklısın." dedi. Ona döndüm ve "Senin bildiğin kızlar öyle. Ben bilmediklerindenim. Ayrıca Teen Wolf'u da ara sıra izliyorum." dedim. Kafa salladı. Ben de dondurmayı yemeye başladım. Bir an gözlerim doldu. Elimle sildim. Çünkü olanları düşünüyordum. Banyoya gidip kapıyı kitledim. Sessizce ağlamaya başladım. Gözlerim biraz kızarıktı. Justin "Komedi izlerken ağlayanı ilk defa görüyorum." dedi. Ama cidden ne kadar kırıldığımı bilmiyordu. Yıllarca dışlanmıştım. Sonunda bir sevgilim olmuştu. O da beni yüz üstü bırakmıştı. Bir tane arkadaşım olmuştu. O ise beni sevgilimle aldatmıştı. Bunlardan öncesini düşündüm. Yine bir arkadaşım vardı. Erkekti. Sonra bir kız arkadaşım olmuştu. O zamanlar 3. sınıftaydım. Sonra çocuk bana kötü davranmaya başlamıştı. Herkese güvenim sarsıldı ve kimseyle konuşmamaya başladım. Herkesle iyi olan tiplerdendim. En sonunda Jeff'e güvenmiş ve bu hale gelmiştim. Justin tekrar ağlamaya başladığımı görünce yanıma geldi ve "Tüm herkesi unut Ariana. Herkes seni bıraksın, kimse seninle konuşmasın. Ama ben burdayım. Bak işte, bu kadar bir mesafedeyim." dedi. Gülümsedim. Dudağını benimkilerle birleştirdi. Biraz daha canımı acıtmamaya özen gösteriyormuş gibi öptü. Ayrıldığımızda alnına alnımı koydum. "Sana çok güveniyorum Justin. Lütfen sen de boşa çıkarma." dedim. Sonra yatağa gittim ve uzandım. Justin de oturur bir vaziyette yatağın diğer tarafına geçti. Ben de doğruldum ve kafamı göğsüne koydum. Justin bir şarkı mırıldanmaya başladı:
As long as you love me
(– Beni sevdigin sürece)
We could be starving, we could be homeless, we could be broke
(– Açliktan ölüyor olabilirdik, evsiz olabilirdik, kirilmis olabilirdik.)
As long as you love me
(– Beni sevdigin sürece)
I'll be your platinum, I'll be your silver, I'll be your gold
(– Senin platinin olacagim, senin gümüsün olacagim, senin altinin olacagim.)
As long as you love, love me, love me
(– Beni sevdigin, sevdigin, sevdigin sürece)
As long as you love, love me, love me
(– Beni sevdigin, sevdigin, sevdigin sürece)
I'll be your soldier fighting every second of the day for the change girl
(– Günün her saniyesi bir degisim için savasan askerin olacagim.)
You can be my Destiny's Child on a scene
(– Sen de sahnedeki Destiny's Child'im olabilirsin.)
So don't stress, don't cry, we don't need no wings to fly
(– O yüzden streslenme, aglama, uçmak için kanatlara ihtiyacimiz yok.)
Just take my hand
(– Sadece elimi tut.)
Karanlıkta olsak da anlayabileceği kadar gülümsedim ve kulağına "Justin, bu gerçekten. Gerçekten çok güzel." dedim. "Sana ait bir şeyin güzel olması gerekir." dedi. Cidden bana mı yazmıştı? Bu şarkıdan bile güzel bir şeydi. Ben sanırım bu çocuğu gerçekten seviyordum. İçimden onu gerçekten sevdiğimi söylemek geldi. "Justin, sanırım ben sana gerçekten aşık oldum." dedim. "Biliyorum, yoksa bu durumumuz oyunun herhangi bir parçası değil." dedi. Kıkırdadım. Ciddi ciddi mutluydum.
