Kötü Kızlar

BÖLÜM 9

Sabah abimin küfürleri ile yataktan söylene söylene çıktım. Evde abimi aramaya başladım. Sanırım sesi mutfaktan geliyordu. Paytak paytak adımlarla merdivenlerden aşağıya indim ve mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Abimin sesi yükselmeye başlayınca tek olmadığını fark ettim, birilerine bayağı bir azar çekiyordu. Tahmin etmek zor değildi büyük ihtimalle bunlar bizim çocuklardı. Mutfağa doğru yaklaştığımda bellimde hissettiğim ellerle irkildim ve bi anda arkaya döndüm. Kafamı hafif yukarı kaldırdığımda bana 32 diş sırıtan Savaş'ı gördüm.

Aslında suratına bakmama gerek yoktu, kendine has o muhteşem kokusundan bile tanımıştım onu.

"Senin ne işin var burda sabah sabah, noldu rüyanda mı gördün beni?" Dedim.

"Abinin işleri güzelim kişisel bişey değil" dedi kafasını kafama yaslayıp saçlarımı koklarken. Geri çekildi  "Ve evet rüyamda da gördüm seni" dedi göz kırparak.

"Gerizekalı" dedim gülerek ve omzuna vurup mutfağa girdim. Herkes susup gözlerini bana dikmişti.

İki dakikadır hepsi beni izliyodu. En son dayanamayıp "Ne bakıyosunuz be! Ayımı oynuyo burda ne öyle bakıyosunuz!"

"Valla kuzen ayı oynamıyo da..." diye söze başladı Caner. "Yok yok gezmiyo olum resmen karşımızda ayı yavrusu duruyo" diye Caner'in sözünü Halim tamamladı. Ulan anlaşıp mı konuşuyosunuz be insafsızlar! Ben hala neden böyle dediklerini anlamazken başımı abime çevirdim ve normal karşılarmış gibi bakışlar atmaya başladı. 'Ne var' anlamında kafamı salladığımda gözleriyle üstümdekileri işaret etti. Başımı aşağıya doğru eğip üstümdekilere baktığımda ne demek istediklerini anlamıştım. Ayıcıklı pijamalarım!

"Rahat bırakın benim ayı yavrumu" dedi Savaş ve yandan yandan bana bakarak sırıtıyordu.  Yandan bakmaları bile güzeldi bu çocuğun. Eşşek herif!

Savaş'a dönüp dil çıkardım.

"Tamam beyler konumuz şu anda bu değil, konumuz sabah sabah abimi bu kadar sinirlendirip evi ve beni güzel uykumdan ayağa kaldırması"

"Şimdi sırası değil abicim. Odana çık ve bizi yalnız bırak." Sakin olnaya çalıştığı her halinden belliydi.

"Abi..." dedim sakin bi tonla. Ama takan yok ki!

"Savaş Arya'yı odasına çıkar" Noluyoruz lan? Bugün bunlarda bişey var ama hadi hayırlısı çıkar yakında kokusu.

"Arya hadi" dedi Savaş ve tek eliyle sırtımdan iterek odama çıkarmaya başladı.

Odaya çıktığımızda direk Savaş'a dönüp "Abimin nesi var? Ne oldu da böyle oldu bugün bu çocuk?"
"Sonra Arya sonra" dedi ve kendini yatağıma attı.
"Ayy laflara bak. İyi be!" Diyerek gözlerimi devirdim ve dolabıma doğru ilerlemeye başladım. Mangala gideceğimiz için hazırlanmaya başlayacaktım. Dolabın kapağını açtım ve kıyafetlere bakmaya başladım.

"Savaş..."
"Hııı?" Kaçamak bakışlarla ne yaptığına baktığımda telefonuyla uğraştığını gördüm.
"Mangala kaçta gidicez bi haberin var mı?"
"Caner bir iki saate çıkarız diyodu ama bende tam bilmiyorum."
"Tamam" diyip kıyafetlere tekrar bakmaya başladım.

Elimi askılarda gezdirirken gözüm kot bordo eteğime takıldı ve hemen onu alıp yatağın üzerine attım. Üstüne beyaz boğazlı ve göbeği açık kazağımı giyicektim. Onu da dolapta bulup yatağın üzerine attım. Siyah botlarımı da aldıktan sonra kıyafetleri yatağın üzerinden alıp banyoya girdim. Hızlı bir şekilde üstümü değiştirdim. Saçımı ay kuyruğu yaptım ve banyodan çıktım. Bizim hödük telefonu elinden bırakmış sırtını duvara yaslamış oturuyodu benim çıktığımı fark edince kafasını bana çevirdi hay çevirmez olsaydı. Öyle bir bakış attı ki size anlatamam resmen gözleriyle öldürdü.