🍁 GÜNEŞ

Ulaşılamıyor !

Sabah sekizi çoktan geçmiş olduğunu görünce geç kaldım diye söylenerek misafir odasına koştum ama oda boştu.
Gitmiş kim sana bu kadar uyu gitmiş işte. Omuzlarım düşmüş vaziyette odama geçip telefonuma baktım. Mesaj gelmişti

Le min
Güzel kadın Günaydın ben erken çıktım. Seni almaya geleceğim  haberleşiriz.

Evet bu gün fikirtepe'deki şantiyeye uğramam lazımdı hızlıca hazırlanıp evden çıktım.

Şirkete geldiğimde işlerimi hallettikten sonra Semih'in odama gelmesini söyleyip telefonumu kapattım. Semih geldiğinde gayet ciddi ve mesafeli olarak işle alakalı konuşurken içeri deniz girmesiyle gülümsedi. Gözümden kaçmamıştı.

Deniz beni görünce anca işimi bitirdim meraktan öldüm akşam neler yazdın sen öyle

Bende sonra konuşalım şu işlerimi halledip diyip semihin yanında konuşmaktan rahatsız olmuş utanmıştım.
Semihte anlayıp bu son dosya okuyup imzalarsın
dosyalardan birini elime tutuşturup ayaklandı kapıya yöneldi sonra dönüp
sen işini hallet haber ver çıkalım dedi   bu semihin neyi var Allah aşkına diyerek söylenip bana dönen deniz hadi anlat akşam ne yaptınız ? Diye konuya başladı bende anlatıp kurtuldum.

Yani bu kadar mı diyerek beğenmemişti.
Ne bekliyosun ilk günden çocuk falan yapmamımı ben şuan bile çok hızlı olduğunu düşünüyorum. Hadi benim işim var kalkmam lazım diyerek yolladım. 
Yorulduğumu farkedip dinlenmek için gözlerimi kapattım aklıma le min gelince geç olmadan arasam mı dedim sonra yok yok çok istiyormuş gibi dakka başı aramayım dedim tabi kendime yenik düşüp arama tuşuna basıp savaşı nefsime yenildim.

   **** aradım açmayınca ikinci kez aramak istememiştim biraz bekledim heralde arar diye baktım arayacağı yok tekrar aradım yine açmadı heralde derste diyerek semihe haber verdim
Çıkalım ben aşağı iniyorum
Tamam fikirtepede buluşuruz diyerek kapattı.
Bende araba atlayıp yola çıktım
Geldiğimizde baya ilerleme kaydedildiğini görünce şantiye için açılmış ofise yöneldim evrakları kontrol etmeye başladım daha inşaat bitmeden şatışı yapılan yerler için Semihe dönüp bu evraklarla birlikte  Deniz'den muhasebe dökümlerini istiyorum organize edip getirirsin ben çıkıyorum diyerek herkesle selamlaşıp çıktım.

İnşaattan uzaklaşınca sağa çekip tekrar Le min aradım ama bu sefer meşguldü ! Nasıl yani beni aramalarıma iki saattir dönmemiş ama şimdi başkasıyla mı konuşuyordu.. !

Heh ben gözümde çok büyüttüm , yani ne var ki bu kadar birde beni almasını bekliyorum diyerek kızıp söyleniyordum.

Yollarda oyalanmayıp şirkete döndüm işlerimi hallettim.
Bulgaristan'daki işlerle alakalı semihle konuşmam gerekliydi onunla konuşup daha sonra eve gidip yarın için hazırlanmam lazımdı arayıp odama gelmesini söyledim.
Saat kaç olmuş diye baktığımda aklıma hala yemek yemediğim geldi.

Odaya iki kişilik yemek söyleyip beklemeye başladım. Çok geçmeden Semih geldi bende ikimize yemek söyledim yersin dimi diye sordum.

Bende bu gün yemedim sayılır ayaküstü atıştırdım yeriz dedi.

G - Yarın ne yapıyoruz benim saatten bile haberim yok kaçta çıkmamız lazım ?

S - hatırlattığın iyi oldu yemek gelmeden getireyim bakalım biletlere diyerek
Hızlıca odasına gitti çok geçmeden geldi arkasından yemekler gelince masama koy sonra bakarız dedim. Didem'i arayıp yemek yiyeceğimi ve  odaya kimseyi almaması gerektiğini hatırlattım keza yemek yerken bölünmesi en sevmediğim olaydı agresif olup sonradan ona bağırıp çağırmak istemiyordum. Telefonu kapatıp masaya geçtim. Toplantı masasına hazırlanan yemek mutlu etmişti.
İkimizde acıkmış biz vaziyette yemeğe başladık.
S - Hala aynısın yemek yerken bu kadar mutlu olan insan bir tek seni tanıyorum. Gülerken çok geçmeden dışardan yüksek sesle bağıran ses  belliki yemeği bölecekti sinirlenip istemsizce ayağımı sallamaya başladım.
Müsait değil efendim buyrun misafir odasında bekleyin diyen didemin sesini duyuyordum. Bu sefer babamı rahatsız edenler beni rahatsız etmeye başladı sanırım diyerek söylendim. 
Semih'in kim bu dengesiz diyen sesine dönüp kalkıcağını farkedip  elimle bir dakika diye işaret edip güvenliği aradım. Otur hallederler dedim.
Kapının çalınmadan hızlıca açılan sesiyle kapıya baktım.

Afiyet olsun Güneş hanım bölüyorum ama diyen Le min içimin sanki  kaynar kazan gibi kaynamasına neden olmuştu.

Hem sinirli hem boş boş bakan gözlerim uzun uzun Le min baktı. Ayağa kalkıp masama geçtim güvenlik içeri girip
- Güneş hanım rahatsız eden kim demesiyle çıkın hallettim ama bu konuyu daha sonra konuşacağız diye tehditvari konuşup Semih'e döndüm. Semih bize izin verirmisin çıkmadan konuşuruz dedim.
S- Güneş ne yaptığının farkında mısın !
Lütfen semih sonra konuşuruz desemde semihin siniri bir anda yükselmişti.
- bune cürret gelip odanı basıyor hemde benim yanımda ve sen bize izin verirmisin diye rica ediyorsun !

Evet le min basaya vurarak sen varken derken sen kimsin diye bağırıyordu ! Çok güzel dedim ben bunlarla ne yapacağım Allahı m !

S- Sevdiğim kadın  ! Asıl sen kimsin kim oluyorsunda burayı basma hakkı buluyorsun kendinde !

Neeeee diyebildim sadece...

Lee Min alaylı bir şekilde gülerek bana döndü. 
Lee min
Sevgilim sen mi açıklarsın yoksa ben mi ?
Lee min artık dururmusun !

Semih itiraz etmememden olcak ki kalkıp kapıyı sertçe vurup çıktı.
Lee min
Sen benim şirketimde benim çalışanlarımın karşısında Ne yaptığını sanıyorsun
Gayet sakin bir şekilde telefonlarıma neden bakmadın diye sordu ?

Sen benim aramalarımı görmezden gel sonra kalk hesap sor ! Öylemi
S-Ben senin aramalarını görmezden gelmedim arabama biri vurdu ifade hasar kaydı derken o teleşla telefonu cüzdanı ceketimle birlikte arabada bırakmışım arabada ben gelene kadar   çekilmiş.
Gidip arabadan ceketimi almam bu saati buldu. Peki sen neden açmadın ?

Sessizdeydi duymadım.

L-Peki bu adamın söylediklerini açıkla ! Sevdiğim dedi ne demek sevdiğim seni nasıl sevebilir !

Bende seninle birlikte ögrendim bu zamana kadar özel bir şey söylemedi bana..

L- Bu konuyu konuşacağız hadi kalk Sun hee bizi bekliyor okula geçelim ordakilerle seni tanıştırayım
 
Saate bakıp saat dörde geliyor geç kalırım yarın için hazırlanmam lazım saat kaçta gideceğimi bile bilmiyorum diyip biletlere baktım.

Biletler gece 02 : 15 Bizim saatimizdan bir saat geri olduguna göre uyumak için zamanım olacak güzel diyip kendi kendime konuştum.
Lee min  Sen semih'le buraya gidebilceğini mi düşünüyorsun

Mecburen evette sen bence semih'i boşuna kafanda kuruyorsun semih sandığın biri değil desemde ikna edemedim.

Mecburen semihle gitmek lazım mecburen şuan özellikle bu projelerde tutmam lazım. Zaten başka birini işe alma gibi bir durumum yok ona ögreticek herşeyle ilgilencek birini bulmam kısa zamanda mümkün değil..

Ama çok istersen sende gel ?

İstersen mi ! Seni tek göndermeyi düşünmemiştim ki. Tek gideceğini mi sanıyordun.

Peki ben eve geçiyorum geliyor musun dememle gözleri gülmüştü resmen.

Çantama biletleri yerleştirip odadan çıkmıştık. Semih'e mesaj atıp havaalanıda görüşürüz diye yazmıştım.

L-Aynı saate iki kişilik yer ayırtmıştı

Eve geldik sen rahat et dinlen ben duş alacağım çok sürmez diye seslenip hızlıca çantamı odaya bırakıp banyoya geçtim.

Çıktığımda... !!