uzun bir aradan sonra...

24 1 0
                                    

Gereksiz sinirlenmelerim çoğalmaya başlamıştı. Boşluğa bakıp ağlıyordum nedeni vardı veya yoktu , canım yanıyordu..

Yola çıkmak için hazırlanmış bavulu elime alıp içimdeki boşluğu hiçe sayıp yürüdüm.

Bilmiyordum ama doğrusu bu olmalıydı , kırılmışlık hissi içimi sardıkça korkuyla etrafıma baktım..

Kimse yoktu kimi bekliyordum sanki !

Telefonumun çalışıyla kendimi toparlayıp çantamdan çıkardım.

Ji wook arıyordu.

Hazırmısın ? şimdi taksiye binicem
-Tamam bekliyorum diyerek kulaklığımı çıkartıp taktım..

Yaz arasına girmemizle işler rölantideydi.. Herşey rahatlıkla ilerlerdi. Kafam biraz olsun işle meşgul değildi 2 aylık ara vermiş kendimi dinlenmeye çekmiştim..

Hee nere mi gidiyorum ? Koreye !

Ji wook ailesiyle tanıştırmaya götürüyordu. Biraz araştırıp aile geleneklerine bakmıştım lakin yok yok kültürlerimiz apayrıydı..

Yemeklerimiz ve yaşantımız oldukça farklıydı.. yada bana öyle geliyordu..

Telefonum çalmasıyla düşüncelerimi bırakıp baktım ekrana , farkettim ki müziği açmayı unutmuşum..

Cevaplayıp taksinin alacağı yere doğru öne çıktım.

Taksiden inip bavulumu yerleştip gülümseyince hayatta tek istediğim şey güven olduğunu düşünüp çok kez yıkılmanın bu sefer gelececeği zararla ayakta olduğumu hissettim.

Havalimanına geldiğimizde ji wook yanımda olmasıyla huzurla uçağın kalkış zamanı için dış hatlara yürümüştük..

.....................

Elimdeki bilette Korean yazısıyla bir süre bakmış artık yeni adımların neler getirceğinden habersiz yürümeye başlamıştım...

# Ahh saf kalbim ne vardı derdini unut..

Elimizdeki bavullarla havalimanından çıkmamız bir olmuştu.. İkimizinde en belirgin ortak özelliği çabuk sıkılmaydı..

Etrafımdaki insanlar kadınları özellikle bir okadar bakımlı ve tatlıydı. Karşılaması saygıları inanılmazdı..

Onlara nazaran uzun boyluydum.. onlar soluk gibi dursada porselen gibi makyajları dikkatimi çekmişti..

Jii wook dönüp elimle yüzümü gösterip neden herkes bembeyaz diyince kahkayı patlattı , ne vardı gülecek burda yoksa hep kış mıydı ?

Elindeki telefonu cebine koyup hadi yürüyelim diyerek elini uzattı.

En zor anımda elini uzatan adam ne çok sevmeye başlamıştım seni...

Gülümseyip yürümeye başladım. Kapıdan çıktımızda saks mavisi bir arabaya doğru yürüdük..

Arabanın camına tıklamasıyla olduğu yerde sıçrayıp elindeki telefonu atması bir olan kız camı açtı kendi dilinde kızdığını görebildiğim kelimelerle konuşuyordu..

Ji wook Üstelik çok konuşur diyerek bana döndü ,anlamsızca bakınca kız kardeşim diye gözlerini devirdi. Elimi uzatıp tanışmak istediğimde hemen inip selamladı elim havada kalınca gülüp bende hafifçe başımı eğdim..

Ji wook valizleri arabaya yerleştirdikten sonra yola çıkmıştık.

Yol boyunca abi kardeş konuşuyor ben izliyordum anlamıyordum..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 09, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

  🍁 GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin