Witch Actually

2. bölüm

"Burası boş mu?" Kai yanımdaki boşluğu göstererek söylemişti bunu.

Tam bir şey diyecektim ki arkadan biri gelip sıraya kitap koydu.

"Aslında dolu." Adam bunu yaptığında sinirle gözlerimi devirmiştim. Bunu yapmayı kesmeliydi.

"Demek öyle." Dedi Kai Adam'a bakarak. Ardından sıraya koyduğu kitabı alıp arkasındaki sıranın üstüne attı. "Ama gördüğün gibi şu an boş."

Bunu yaptıktan sonra hızla yanıma oturmuştu. Adam bir süre öylece Kai'ye baktı ama sonra bir şey demeden yerine geçti.

"Çok fazla amatör."

"Benden ne istiyorsun?" Dedim ona bakmamaya özen göstererek.

"Sadece az önce biraz canını sıkmış olabilirim. Bunun için özür dileme fırsatım olmadı. Şu kendisini senin koruman sanan eski sevgilin yüzünden..."

"Özrünü kabul ediyorum, artık gidebilirsin." Dediğimde gülmüştü.

"Bu kadar çabuk kabul etmeni beklemiyordum."

Defterime şekiller çizmeye devam ediyorken birden elimdeki kalemi çekip almıştı.

"Konuşurken insanlarla göz teması kurmayı severim." Bunu dediğinde gözlerimi ona çevirmiştim.

"Kalemimi geri verir misin?"

Parmağında kalemi çevirmeye başlamıştı. Sinir bozucu olmaya başlıyor bu durum.

"Pekala ne istiyorsun Kai?" Dedim tam gözlerinin içine bakarak.

"Şimdi oldu işte. Bir şey istediğim filan yok yalnızca sabahki kabalığımı affettirmeye çalışıyorum."

"İşte affettiğimi söyledim artık sorun kalmadı, gidebilirsin."

"Ama ben ikna olmadım." Kalemimi büyüsü ile havaya kaldırdı. "Beni başından savmaya çalışır gibi bir halin var çünkü."

"Pekala seni ikna etmek için ne yapmalıyım."

"Bilmiyorum." Kalemi büyüsü ile bana doğru hareket ettirdiğinde hızlıca kalemi almıştım. "Belki öğle arası sana bir şey ısmarlamama izin verirsen seni rahat bırakabilirim."

Hoca sınıfa girdiği için bir şey demeden önüme dönmüştüm ama Kai'nin benden cevap beklediği kesindi.

"Belki bir kahveye hayır demem." Dediğimde memnun olmuş bir halde gülümsemişti.

"O zaman tamam, öğle arası sana kahve ısmarlıyorum."

Ona bakmamaya özen göstererek çantamdan defterimi çıkarmıştım. Sanırım sıradan kalkmaya niyeti yoktu.

"Burada oturmamda sakınca yoktur umarım."

Kafamı sorun değil dercesine salladığımda sıraya yayılmıştı.

"Bende öyle düşünmüştüm zaten."

...

Öğle arası geldiğinde yemekhanede Faye ile yemeklerimizi alıp boş masalardan birine oturmuştuk.

"Onunla kahve içmeyi kabul ettin demek."

"Bana kahve ısmarlayacak, en kötü ne olabilir ki?"

"Ondan etkilenebilirsin." Faye bunu dediği sıra resmen kahkaha atmıştım.

"Bir kahve ile birinden etkilenecek değilim."

"Bilmiyorum, Kai cidden etkileyici birisi ve sende sevgilinden kısa zaman önce ayrıldın."