17. bölüm

790 56 11
                                    

Faye ile uzun süre konuşmuştuk. Ona çoğu olayı yüzeysel bir şekilde anlatmıştım ve o da üstünde durmamayı tercih etmişti.

Sonrasında biraz daha kal demiş olsam da işleri olduğunu söyleyip gitmişti.

Onu kapıya kadar geçirdim. Tam o anda telefonum çalmaya başlamıştı.

Kai arıyordu.

"Efendim Kai?"

"Diana bir şey sormam gerekiyor, bugün işlerin var mı?"

"Hayır yok, neden sordun?"

"Güzel çünkü seni bir yere götüreceğim. Çantanı filan hazırla çünkü geceyi birlikte geçireceğiz."

Birkaç saniye ne diyeceğimi bilememiştim. Sanırım heyecanlandım.

"Diana orada mısın?"

"Şey evet... evet müsaitim. Hazırlarım şimdi."

"Tamam hazır olduğun zaman bana haber ver. Gelip seni alırım, ya da işte sen buraya gelirsin. Hangisi daha uygunsa."

"Tamam öyle yaparız." Telefonu kapadığımda heyecandan elimin titrediğini fark etmiştim.

Son hızla odama çıkıp yatağın altında duran çantamı çıkardım. Sonrasında dolaptan birkaç parça eşya çıkarıp çantaya tıktım.

Cüzdan, telefon ne varsa çantaya attıktan sonra hızlıca üstümü değiştirdim.

Kai'ye "Ben hazırım." Şeklinde bir mesaj atıp hızla evden çıkmıştım. Zaten kısa zamanda Kai de yanıma gelmişti.

"Nereye gideceğiz?"

"Sakin ol biraz, hem bunun sürpriz olması gerekiyor." Beni çekip dudaklarıma küçük bir öpücük attı. "Bak böyle şeylerde cidden iyi değilim o yüzden yüzüme gözüme bulaştırırsam fazla tepki verme."

"Kai senle baş başa olacağız, istediğin kadar yüzüne gözüne bulaştırabilirsin. Sorun yok."

"Evet baş başa kalacağız." Bunu bayağı bir ima ile söylemişti.

"Kai!"

Elini yüzüme atıp parmaklarını hafifçe yanağımda gezdirdi.

"Üzgünüm üzgünüm, aklım başka yerlere gitti."

"Gitmese şaşardım zaten."

İkinci kez dudaklarımı buldu dudakları. Sonra geri çekilip eliyle arabasını işaret etti bende yanından geçip arabaya bindim.

Bu şeyler birkaç saniyeliğine rüya gibi geliyordu. Yani onunla sevgili olmamızı geçtim tavırlarındaki bu değişim... bilmiyorum umarım hep böyle kalır.

Uzun süre araba yolculuğu yapmıştık, sanırım bir saati geçmişti çünkü neredeyse arabada uyuyacaktım.

Sonunda ormanlık bir alana sapmıştık.

"Beni dağa mı kaldırıyorsun?"

"Öyle de denebilir." Arabayı güzel bir dağ evinin önüne park ettiğinde sevinçle arabadan çıkmıştım.

"Burası çok güzel."

"Ve haftasonu boyunca da bize ait." Yanıma gelip elimdeki çantayı aldı ve yürümeye başladı. Sonrasında kapıyı anahtarı ile açıp önden buyrun dercesine beni içeri davet etti.

"Burası sizin mi?"

"Ailemin, bazen kafa dağıtmak için gelirim işte. Seni getireceğim diye dün gelip bayağı bir temizlik yaptım açık söylemek gerekirse." Bunu o denli tatlı bir hava ile söylemişti ki...

Witch ActuallyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin