Mirror | Six

797 119 102
                                        


Şarkının bitimine doğru ayaklandım.

Gelmeden önce oturduğum koltuğa doğru birkaç adım attım,

Belki,

Küçücük bir ihtimal beni arardı da güzel gözlerin,

Bir mucizeyi kaçırmış olurdum.


Renkli saçlı oğlan ben tam varmak üzereyken arkamdan seslendi,

"Başka bir yerde görebilir miyim seni?"

Arkamı döndüm,

"Parti insanı değilim pek, 

Hem bu bana değil, 

Ona bağlı."


Gözlerim Ashton'ın güzel gülümseyişini aradı.

Luke ile vedalaşıyordun, 


Yetişmem gerekti sana.


"O halde,"  dedi renkli saçlı çocuk

"Yılbaşında bu adreste olacağım,

Bu da numaram.

İstediğinde bana ulaşabilirsin."

Uzattığı kağıdı alıp ekoseli eteğimin cebine iteledim.

"Bu arada," diye ekledin

"Adım Michael."

"Sydney!" diye bağırıp el salladım,


Koşa koşa yerime geri oturdum. 

Çıkışa doğru gidiyordun,

Gözlerinde, ben kazandım, bakışları vardı.

Ne kadar da kördün Ashton..


Nasıl inkar edebiliyordun onların aşkını,

Nasıl görmezden gelebiliyordun?


Peşinden çıkışa doğru yürüdüm.

Yan evde oturuyordun.

Alex'e bestelediğin tüm o şarkıları senin sesinden sadece ben duyuyordum.

Yazamadığında ne kadar sinirlendiğini sadece ben biliyordum.

Bazen geceler boyu ayakta olduğunu, gitarını karşındaki duvara fırtlattığını sadece ben görüyordum.


Sen şarkıları yazardın, 

Luke onları söylerdi.


Sen galaksiler ederdin, Ashton.

Ama insanlar sadece yıldızları görürlerdi,

Luke'u görürlerdi,

Onu dilerlerdi.


Bir kere bile bundan şikayetçi olduğunu görmemiştim.

İkinci adam olmaktan,

Geride beklemekten. 

Ta ki Alex, Luke'a tutulana dek. 

Gerçi buna bile yüksek sesle hiç sitem etmemiştin.


Oysa ki hep bilirdim,

Sen ondan daha iyiydin.



Evine girdin öylece,

Annen seni sevgi ile karşıladı.


Kendi evimin kapısında bekledim.

Bağırış, çağırış..

Usulca açtım kapıyı.


Yere bir şeyler düştü,

Kırılma sesleri,

Belki bir kalp, belki bir bardak..


Ses çıkarmadan odama girdim.

Ne kadar da farklı hayatlarımız vardı, 

Lakin ikimiz hayallerimizde yaşıyorduk.


Yatağıma uzandım,

Battaniyemi başıma çektim.

Cenin pozisyonunda ağlarken telefonumdan konser kayıtlarınızı açtım.

Sesini dinledim,

Senden habersiz çektiğim fotoğraflarına baktım.

Yanımda olmanı umdum.

Bu soğuk yatakta tek başıma ağlamıyor olmayı diledim, Ashton.

Yanımda olup ellerimi ısıtmanı diledim. 

Bunu birlikte atlatacağımızı söylemeni diledim. 

O kadar yalnız hissediyordum ki,

Sana nasıl baktığımı görebilmeni diledim.

Kalbimin sızısını az da olsa hissedebilmeni.


Lakin yorganımın altından tek bir yıldız bile görünmüyordu, 

Sahip olduklarım sadece hıçkırıklarım yüzünden sarsılan bedenim,

Yanaklarımdan kayan, boğazımı yakan gözyaşlarımdı.



Sarsılan yerine savrulan yazmışım kdsafsd.

Her neyse madem düzenliyorum kitabın genel gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi belirtir misiniz? Görüşleriniz benim için önemliii

Vee üç gün boyunca sınavım var güncelleme yapabileceğimi pek sanmıyorum :(

Üzgünüm, sizi seviyorum </3

wonderhell apla valla bulaşıkları şeyediyordum ondan görmedim


Mirror | IrwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin