Işıkların uzadığı bir gecede seslerine yabancı insanların arasında bıraktım sarhoşluğumu
Kendilerini dinlemediklerinden yüzleri deniz
Sesleri nereye çarpsa sahipsiz
Yığılıp kaldı ışığını kimden peydahladığı belli olmayan sokak lambasının altına
Yinede samimiydi hepsinden
Bir cigara izmaritiyle konuşmak istedi önce bir yüksek mühendisin bugünkü 26. fahişesi
Hayatı anlatırdı belki ona neden bu durumda olduğunu anlaması için
ama bir yudum daha vurdu birasından,vazgeçti
Mutlu olmaktan çok sevdiği belliydi birini
Direğe sırtını dayadı ve bir gökyüzü buldu kendine az yıldızlı kendi gibi
Ayağa kaktı binaların sallandığını gördü
Son yudumunu aldı cebindeki son paradan
Ceplerini yokladı tıka basa küfür dolu keyfini kaçırmadı bu bile
Kaçmak aklına geldi kaldırımlardan
Ne zaman gelse bu şehre sabaha karşı bir otel odasında ölü bulunurdu
Bu gece öyle olmaması için kaçmalıydı
Bir ağaç buldu kendine sonbaharı tipsiz
Fazladan bir güneşi olsa düşünmez ona verirdi
Belinden çıkardı altı patlarını
Tüm seslerini vurdu insanların sustu bir an hepsi
Sabaha karşı ölü buldum kendimi