Saç tellerinden inceydi
yağmur damlalarının toprakta yürüyüşü gibi birden giderdi hep
biraz bırakırdı kendinden biraz katardı önüne bir şeyler
hep kışı bekler gibiydi bakışları
sanki ayıpmış gibi yağmak yaz akşamlarına
yaşamayı öğrenmişti ilk, belki ölmeyi öğrenmek için
belki sevmeyi aynı şeydi nasıl olsa
yarım kalırdı şiirlerde ,cümlelerde, şişelerde
tükenen tarafından tanırdık onu
bide sigarasının dumanından
öldü yaşamaktan.