b i r

29.5K 1.9K 232
                                    

bölüm bir-balkabağı bekleyen kül kedisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bölüm bir-balkabağı bekleyen kül kedisi

Ah, tanrım!

Sanırım gavurların söylediği ve onunda söylemeyi en çok sevdiği cümle buydu. Tam olarak göz devirmek için söylenmişti. O an, on bir yıl önce başladığı ve artık başına fen ismini de alan lisesinin, mavi kapısının önünde duruyordu. Değişen tek şey dış boyası olmuştu ve bu onu kısa süreli şoka uğratmıştı.

Buraya gelmeden önce internette neredeyse herkesi araştırmış ve bir zamanlar mesleği olacağını tahmin bile edemeyeceği insanların, harika meslekleri olduğunu görmüştü. Bu da umudunu bir miktar yok etmişti.

Günün ışıkları yavaş yavaş sönerken, genç kadın yanından geçip giden insanlara baktı bir süre. Aralarında kendisi gibi gibi kilolular da vardı, bu iyiye işaretti. Genç kadın bu şekilde heveslendi ve sanki tek dikkat edecekleri şey buymuş gibi saçlarını düzeltti. Çok hafif bir makyaj yapmıştı. Üstüne de fazla kilolarını gizleyecek kadar bol bir bluz ve mavi pantolon giymişti. Fena sayılmaz dedi içinden. Eski ihtişamımdan çok uzak.

İç çektikten sonra tam içeri adımını atıyordu ki... "Ceren?" sesi ile olduğu yerde durdu. Hayır ses arkasından falan gelmiyordu. Tam karşısında duran çok şık giyimli bir kadından geliyordu. "Ceren Sultan? Ah bu yüzü nerede görsem tanırım. Çok değişmişsin."

Sanırım bu gece onun için burada bitmişti. En azından liseyi görmüştü. Yıllar sonra. Bu da bir şeydi.

Şık giyimli kadın hiç beklenmeyen bir şekilde, kilolu kadının yanına geldi ve koluna girdi. Sonra konuşa konuşa Ceren'i kocaman ve beyaz balonlar ile süslenmiş, duvarların '2005 Mezunları' yazısı ile dolu olduğu bir yere götürdü. "Millet bakın size kimi getirdim?" diye bağırdı kadın ve en az elli kişilik bir kalabalık onlara döndü. Önce kimse anlamadı. Bu yüzden Ceren, tanınmadığı için mutlu olmayı umdu.

Ummakla kaldı.

"Ceren Sultan?" dedi bir adam ve ona doğru bir adım attı. Herkes şaşkınca birbirine baktı ve fısıldaşmalar başladı. Ceren kalın siyah çerçeveli gözlüğünü geri itti ve boğazını temizledi. "Evet, o benim," dedikten sonra, bol makyajlı ve yoğun parfüm kokusu ile burnunu kıran kadının kolundan kurtuldu.

"Bu gerçekten sen misin?" dedi bir kız şaşkın gözleri ile. Evet, bazen bende şaşırıyorum arkadaşlar dedi iç sesi.

"Evet arkadaşlar, bu kadın lisenin yüzü, herkesin sevgilisi, adeta marka kızımız Ceren Sultan. Hadi selamlaşın," dedi kolundan kurtulduğu kadın ve Ceren'e pis bir gülümseme yolladı. Onu övmüştü ama aslında yermişti. Kimdi bu kadın?

"Sen kimsin?" dedi düşüncelerini dile getirerek. Kadın nedense bu soruya şaşırmadı. "Hatırlamanı beklemiyordum. Selin ismi belki bir şeyler hatırlatır."

MarkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin