bölüm on yedi-ee aşktan bahsediyorduk ya!
Ecem'in ani ölümünün üstünden bir buçuk ay geçmişti. Ceren geç bulduğu dostunu erken kaybetmenin hüznünü her an yaşamaya devam ediyordu. Çok kez heyecanla bir olayı Ecem'e anlatmak istiyor ancak onun artık olmadığını hemen hatırlıyordu. Böyle zamanlarda kalbinde bir sızı oluşuyor ve tüm vücudunu kaplıyordu. Çoğu kişi gibi hayatından bir kişi eksildiği halde, mutlu yaşamaya devam ettiği için pişmanlık duyuyordu.
Genç kadın yavaşça iç çekti ve elindeki beyaz kaplı kitabı yavaşça önüne koydu. Ona merakla bakan adama çevirdi mavi gözlerini. "Bilmiyorum kurt, sanki bir şey eksik bu kitapta. Nasıl desem..."
Berat'ın yüzündeki heves bir balon gibi söndü hemen. Ceren yazdığı kitapları okumaya başlamıştı ve daha önce hiç istemediği kadar kitapları beğenilsin istiyordu. Hayatında değer verdiği insanlar listesinde, başlarda olan sevgilisi düşüncelerini öyle açık dile getiriyordu ki, genç adam bir bardak soğuk su ile kendine gelebiliyordu. "Aşkı anlatmak istemişsin. Evet polisiye romantizme bende bayılıyorum ama... bana pek işlemedi aşkları. Hiç aşık gibi değillerdi."
Genç kadın sözlerinin sertliğini, sevgilisinin elini tutarak yumuşatmaya çalıştı. Biraz işe yaradı da. Berat hafif gülümsedi. "Daha önce aşık oldun mu sen?" Adam genç kadının kendinden bahsedeceğine öyle emindi ki, gizli bir haz doğdu içinde. "Evet. Lisede. Ah... Deli gibi sevmiştim." sözleri ile Berat'ın yüzü daha da düştü.
Aklına hemen Ceren'in ilişkilerine başlamadan önce dedikleri geldi. 'Başkası için değişmeyeceğim.' Kendi kendine bu sözün lisedeki aşkı ile ilgili olacağını düşündü ve bu fikir öyle gerçekçi geldi ki böyle olduğuna inandı. Hatta henüz adını dahi bilmediği adamı fazlasıyla kıskandı birden. Elini ani bir hareketle Ceren'in ellerinin altından çekti. Genç kadın ellerine iki saniyelik bir bakış atmakla yetindi. "Yaa? İsmi neydi beyimizin? Nasıl bir aşktı?"
Sesine yansıyan kıskançlık dolu tınılar Ceren'in kulaklarına ulaştı. Genç kadının yüzü keyifle aydınlandı. "Can. Aslında karşılıklı bir aşktı ama bilirsin... Henüz küçüktük, birbirimize zarar veriyorduk. Ayrılmayı isteyen de bendim."
Berat merakla soru sormaya devam etti. "Ne tür zararlar?" Ceren dudağını ısırdı. Aslında bu konuyu konuşmayı hiç istemiyordu, geçmişi onun için bir leke gibi kötü bir şeydi.
"Fazla kıskançlıklar, fazla kısıtlamalar gibi. Fazla makyaj, fazla kuaför... Buna lisedeyken başlamak çok yorucu bir hal aldı. Biliyorsun, erkekler bundan daha çok yakınır. Sürekli birinin denetiminde olduğunu hissetmek en başta güzel gelse de bir süre sonra... Seni boğuyor."
Berat kıskançlığını bir kenara atarak genç kadının ellerini tuttu. Ceren ona geçmişiyle ilgili az bilgi veriyordu ve bu bilgileri ne kadar zor verdiğinin de farkındaydı. "O zaman... Buradan Can'a teşekkürlerimizi yolluyoruz. Sayesinde şu an ellerini tutabiliyorum," dedikten sonra kıkırdadı. Ceren de dediğine güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marka
Fiksi UmumCeren yirmi beş yaşında, hayatını çevirmenlik yaparak geçiren kilolu bir kadındır. Geçmişte yaptığı sayısız hata ve fazla kiloları yüzünden insanlarla iletişimini sıfıra indiren Ceren'in hayatı, çevirdiği yirmi dördüncü kitap olan 'Düşlerin Ötesi...