o n

16.7K 1.2K 66
                                    

bölüm on-ritmik bir saatten daha hızlı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


bölüm on-ritmik bir saatten daha hızlı

Elinin üzerinde duran sıcak ve büyük ele bakmadan edemiyordu. Gözü sürekli o ele çarpıp bir yankı gibi kendine dönüyordu. Üstelik konuşmak yerine Tunayı izlediği için kendini çok rahatsız hissediyordu. Aklı karışıyordu, ah kesinlikle iradesiz bir kızdı. Ve şıpsevdi olduğuna da neredeyse emindi.

"Tabi, bir gün beraber boğaz turu yapalım," dedi Tuna ve Ceren'e döndürdü yüzünü. Genç kadın biraz kendine geldi ve tebessüm etti. "Bence de."

Derin bir nefes aldı ve elini geri çekmeyi başardı. Tuna bunu pek çaktırmamayı başardı. Genç kadın tonlarca ağırlık olan bir yükün altından çıkmış gibi rahatladı. "Biz daha çok yeniyiz ama. Değil mi sevgilim?" dedi Ecem. Ceren bunu eskiden çok yaptığı için midesinin bulandığını fark etti. Gerçekten de böyleydi. Bu yüzden erkekleri sıkıyor muydu? Belki de onu gerçekten seven biri olmamasının nedeni buydu. Kendisi.

"Artık gidelim mi Tuna? " dedi Ceren gülerek. Daha bir saat ancak olmuştu ama çok sıkıcı bir sohbet dönüyordu masada. "Ah evet," dedi genç adam onay vererek. Onun da beklediği gibi eğlenceli gitmemişti anlaşılan.

Ceren ve Ecem bakıştı ve dakikalar sonra çakma çift kafeden dışarı çıktı. Tam bir sessizlik varken Tuna kıkırdadı ve hala birbirine sımsıkı bağlı olan elleri havaya kaldırdı. "Elim terledi," derken sesi çok neşe doluydu.
Dediğine Ceren de güldü. Hatta biraz fazla güldü ve düşme tehlikesi yaşadı. Tuna genç kadının elini bıraktı ve ellerini Ceren'in beline doladı. "Seni eve sağlam götürmeliyim. Meliha teyzeye söz verdim."

Genç kadın anında gülmeyi bıraktı. Aksine yüzünün rengi soldu birden. Beline hafifçe dokunan bir el vardı ve... Onun için bu fazla temastı! Hemen Tunanın elinden sıyrıldı ve kendini öne attı. "Kendim yürüyebilirim Tuna. Bu her yerinden sıkıntı fışkıran randevu için özür dilerim bu arada," dedi duygularını belli etmeden.

"Hiç önemli değil. Başka bir randevu ile arayı kapatabiliriz," dedi adam. Yavaşça saatine baktı ve saatin dokuza yaklaştığını gördü. "Gel hadi, eğlenelim."

Ceren o kadar çok tereddüt etti ki bu mavi gözlerine yansıdı. Kendini çok güzel hissetti bir an. Tuna gibi biriyle vakit geçirecek kadar güzel. "Bilemiyorum..."

"Sahilde dans edebiliriz ya da denize atlarız. İstersen köprünün hepsini yürürüz."

Ceren bu tuhaf istekler karşısında güldü. Çılgınlık yapmayalı çok oluyordu, beş yıl kadar. Yanında Tuna varken ne kadar ileri gidebileceğini merak etti. "Tamam." Saçlarını geri itti ve gözlüğünü çıkararak çantasına bıraktı. "Yapalım şu işi."

▶▶▶▶▶

Sessizdi. Bahar olsaydı kuşların ötüşmesi etrafı doldururdu. Ama bahar değildi. Yine de odası bunu yalanlar gibi fazlasıyla sıcaktı. Ya da bedeni mi sıcaktı? Bir şeyler sıcaktı. Eliyle karnını kaşıdı ve ağzını sulandırdı. Bacaklarının arasındaki mavi yorganı itti. Bir şeyler mırıldandı ama bunu kendi bile duymadı.

MarkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin