Söz #Wattsy2017 (Düzenlenecek)

6. BÖLÜM

Multimedya Zen 😊

Zen boşalan kahve fincanlarını alıp mutfağa geçti. Fincanları​ tezgaha bırakıp buz dolabına yöneldi. Esra'nın kendi için tek başına evinde içmek aldığı biraları buzluktan çıkardı. Yanına çerez cips falan koyup içeri geçti. Esra'nın televizyonda çalan slow müziğe eşlik ettiğini fark etti. Hiç sesini çıkarmadan elindeki tepsiyi masaya koyup yerine geçip oturdu. Esra nın gerçekten güzel sesi vardı. Tonlama vurgusu harikaydı. Böyle güzel bir sesi olacağını asla tahmin edemezdi. Normal sesiyle şuan ki sesi arasında dağlar kadar fark vardı. Bu kız gerçekten de insanları farkında olmadan çok şaşırtan özelliklere sahipti.

Müzik bittiğinde sessizliğini bozarak Esra yı alkışlara boğdu.

" Way sesine bayıldım. Çok güzel söylüyorsun. "Diye duygularını itiraf etti.
Söylediklerinde gayet samimi idi.

Umuyorduki Esra bu samimi dolu sözlerine inanmasıydı. Tabi bunun aksini düşünen kızdan bihaberdi.

Esra tebessüm ederek "Teşekkürler canım "dedi başını salladı.

Esra kendi sesini pek beğenmiyordu. Ama içinde ki müzik tutkusu öyle büyüktü ki beğendiği her şarkıya eşlik etmekten kendini alamıyordu. Onun için müzik , şarkı söylemek yaşamak gibiydi. İnsanlar nasıl hayatta kalmak için uyur, yemek yer ve su içerdi ya Esra için müzik ve şarkı söylemek öyle derin ve vazgeçilmez bir sevda idi. Canı sıkıldığında her ne kadar kendi sesini beğenmese de dinlediği her şarkıya eşlik ederdi.

Sesini babasından almıştı. Annesini kilometrelerce yola rağmen onu sesiyle ikna edip kendine aşık etmişti. Aralarında öyle tutkulu bir aşk yaşamışlık​lardı ki Esra her zaman onları çok kıskanmış ve her zaman sevinmişti.

İlerde şuanlarda kendi karşına çıkacak olan hayatını birleştireceğ erkeğin de babası gibi sevgi dolu ve korumacı biri olmasını istiyordu.
Şuan ki erkek arkadaşında bu saydığı özelliklerin zerresi yoktu ama ne olursa olsun onu çok seviyordu. Hemde vazgeçmeyecek kadar çok.

Aklına yine aynı sahne gelince içini çekti. O sadece çok seviyordu tüm bu olanları hiç bir zaman hakketmemişti ne var ki bu durum ona reva görülmüştü.

Kafasını kaldırıp Zen in ona getirdiği orta sehpada bulunan birasını alıp başına dikti. İçmeyi de seviyordu. Bazı insanların aksine içki onu uyuşturuyordu. Onu kötü düşüncelerden uzaklaştırıp başka başka duygular yaratıyordu onda.

Çok içmediği sürece de sarhoş olmazdı.O yüzden dikkatli içip etrafına zarar vermeyip ve kimseye de bela bir olmuyordu.

Zen de Esra nın düşüncelerinden habersiz bir şekilde birasını eline alıp Esra ya döndü. Onunda Esra dan bir farkı yoktu kendini düşüncelerine kaptırmıştı. Onu evin girişinde ağlamaklı bulunduğundan beri aklı sürekli olarak neden üzüldüğüne kayıyordu.

Dikkatini çekmek için "Bu gece bizim. İçersekte beraber içelim. "derken buldu kendini.

Esra düşüncelerinden arınıp Zen e döndü. Gece den beridir kendini yanlız bırakmayan bu kıza minnet duyuyordu. Ve son olarak ta Zen in son sözlerine, samimiyet dolu mimikleriyle kendini daha rahat hissetti.

Yüzünde bugün bgün hiç eksik olmayan gülümsemesini takınarak " Peki. Şerefe o zaman Yeni arkadaşlığımıza "deyip birasını Zen in birasıyla tokuşturdu.

Zen de onu taklit ederek "Yeni arkadaşlığımıza "diye fısıldadı.

Birasını ağzına alıp küçük bir yudum aldı. Acı tadın geçmesini beklerken başını arkaya doğru yaslayıp gözlerini kapattı. Yanan genzinin acısını dindirmek için parmaklarını boğazına koyarak yumuşakca yutkundu.