37-Geçmişten kurtulamazsan yak!

10.4K 589 52
                                    


" SENİN İZNİN OLMADAN HİÇ BİR DOKTOR SANA SPİRAL TAKAMAZ VE SANA ÇOCUĞUN OLMASI İMKANSIZ DİYEMEZ. O HASTANEYE HEMEN DAVA AÇMANI ÖNERİRİM ÇÜNKÜ SENİN HAYATINI OLMAYAN BİR ŞEY İÇİN MAHVETMİŞLER. SANA ON YILLIK SPİRAL TAKMIŞLAR VE ADET OLMAMA SEBEBİNDE ÇOK FAZLA KANSIZ OLUP SPİRALİ VÜCUDUNUN KABUL ETMEKTE ZORLANMASIDIR. SENİN SPİRALİN ALININCA ÇOCUĞUNUZ OLMAMASI İÇİN HİÇ BİR SEBEBİ YOK."

Bugün duyduklarım çok fazlaydı. Bu kadar değil. Hayır bu kadar olmamalı... Daha ne kadar acınmadan hayatım katledilmiş? Hiç bir şeye inancım kalmazsa ben nasıl yaşarım? Her şeyi bu şekilde düşünmeden yükledikleri bir ben varım. Bir ben... Gözlerim deki acılar bir eşya gibi sağa sola savruldu ve doktoru hedef aldı. "Bunlar olmuş olamaz hayır." dedim sert bir sesle. "Füsun." dedi Barkın ama onun beni sakinleştirmesini istemiyordum. "Hayır bu kadar kötü bir kin olamaz hayır!" Çığlıklarım odada yankılanırken Barkın beni zapt etmeye çalışıyordu ama deyimi yerindeyse bir sabun gibi ellerinden kayacak güce sahiptim. Bana bu kadar kötülük yapma hakkını onlara kim vermişti onlara? Bir insana yalan söylerdiniz bir hafta etkilerdi bir ay belki bir kaç yıl ama hayatını yalanlara seremezdiniz. Beynim patlayacak kadar şiddetle her şeyi düşünüp kabul edemezken yemin ettim çığlıklarım arasında.Ben eğer ki bu acıları çektiysem onlara da tek tek çektirmeden ölmeyecektim. Çığlıklarım bağımsız, iki adamı endişeden endişe atarken son hatırladığım boğazımın yırtılmış gibi can çekişerek acılarımı fırlatmasıydı."Hayır! Hayır! Hayırrrr!"

Gözlerimi açtığımda hastane yatağında kolumda serum başımda Barkın vardı. İçimden konuşmak ya da etkileşimde bulunmak gelmiyordu. Lütfen bir şey sormasın ve hiç bir şeyi tekrar sorgulamak zorunda kalmayayım. Vücudum süzgeç gibiydi.Her şey delmiş geçmiş ve ben de savunmasız kalmışım gibi yatakta pelteden farksız yatıyordum. Bir kadını sokacakları en derin yerlere sokmuşlar siktir olup gitmişler zaferlerini daimi kılmışlardı. Adalatsizliğe kalbim sıkışıyordu. Sorgulamaksa sorguluyordum evet. Neden her şeyin sonucuna ben katlandım? Neden onlar hiç bir şey yaşamadılar?Kızıyorum. Adaletsizliğe, zenginin her hakkı kendinde görmesine kızıyorum. Onlardan nefret ediyorum. Artık ediyorum. Ben Füsun Atakol Ediz Varlı ve ailesinden nefret ediyorum!

"Füsun?" dedi Barkın dan beklemediğim pürüzlü bir ses. Sanki ağlamış gibi. Kafamı kaldırıp enkaz gibi olan yüzüne baktığımda kalbim tekledi. Ne zordu onun durumu. Acılarının sınırlarını bilmediği bir kadının yaşamında kendine bir yer arıyordu. Evsizdi Barkın. Sevmişti ve kabul edilip edilememek arasında yaşayan bir kadına ev sahipliği yapıyordu. Kendi evinde evsizmiş gibi yaşıyordu. Ne zordu bu adamın hazmettiğini hazmetmek? Ne zordu beni bu yaşadıklarıma rağmen sevmek? "Özür dilerim." dedim sadece. Hiç utanmadığım geçmişimden ölesiye utanıyordum şuanda ve elimde olsa silmek için bir dakika bile düşünmezdim. Barkın yatağa oturdu ve beni yerin dibine sokacak bir şey yaptı. Ölseydim de bunu görmeseydim keşke. Göğsüme kapanıp kocaman adam hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

O ağladı ben sızladım. Sızladım çünkü bu güzel adam bunları hak etmiyordu. Sızladım çünkü merhameti ve kalbi bu kadar güçlü olan adamı neler için üzmüştüm ben. Ediz ve gerisinden gelenler benim hayatımı mahvederken bende onlara alkış tutmuş kendimi devirmek için yardım etmiştim. Sımsıkı sarıldım ona. Bu yaşadıklarımız cidden çok fazlaydı ve o bu savaşta bir oyuncu bile değilken yara almıştı. "Barkın çok özür dilerim."

Hastaneden çıkınca ikimizde konuşmamayıtercih etmiştik ama içim içimi yiyordu. Nereye dönsem arkamdan çevrilmiş biroyun bir pislik vardı. Barkın a dikkatle bakmaya başladım. Kilo vermişti,avurtları içine daha da çökmüştü. Bu adama iyi gelmiyordum ben. Hayatı zatenzorken daha da beter hale getiriyordum. "Canım seni eve bırakayım. Benimişlerim var. Yataktan kalkma dinlen." Dedi bana bakmadan. İçime bir üşümegelmişti. Onun bana en ufak bir soğuk davranışı bile beni mahvediyordu. Bugünilgiye sarmalanmaya en fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanda arkasını dönüp gitmesi hakkım olmasa da incitmişti. "Tamam." Dedim sadece ve beni eve bıraktığında bir eşya gibi eşlik etmesine izin verdim.

KİRLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin