*BARKIN IN DÜŞÜNCELERİNİ MERAK EDENLER BU BÖLÜMDE SİZİN İÇİN YER VERDİM. GÖRÜŞLERİNİZİ ÇOK MERAK EDİYORUM. TAMAM TAMAM GEÇ GELDİĞİNİNDE FARKINDAYIM AMA ÇOK UĞRAŞTIM BU BÖLÜME. SİZLERİ SEVİYORUM.*
Tam kursun kapısından giriyordum ki "FÜSUN!" denmesiyle arkamı döndüm.Karşımda geçmişim deki tüm insanlardan daha çok nefret ettiğim kadın duruyordu. Hala yüzsüzce beni çileden çıkaracak lafları sarf ederken ona doğru ilerliyordum. Bundan sonra beni ancak Allah durdururdu.
"ÇABUK ATLATMIŞSINIZ."
Beril in gülen yüzünü görünce buz gibi ifadem parmak uçlarımdan gelmeye başladı. Bu kadın benim hayatımı sırf intikam alabilmek için düşünmeden karartmıştı. Ben neden ona açık verecektim ki? "Atlatmak mı düşmedik ki atlatalım. " dediğimde o ifadesi bozuldu ya ben ölsem de artık mutsuz gitmezdim. "Sen ne gurursuz bir kadınmışsın be!" dediğinde otuz iki diş sırıttım resmen yüzüne. "Biliyor musun Barkın bana aşık olmasa onu yapmazdı eğer öyle bir şey yapmasaydı sorgulamakta haklı olurdun bizi." dediğimde bana doğru yaklaştı. "Nasıl yaşıyorsun bununla Füsun? Ben zavallılıktan kafayı yerdim." dediğinde ne diyeceğimi bir anda bilemedim. Aynı dediği gibiydim aslında. Zavallılıktan kafayı yiyordum.
"KARISINA AŞIK BİR ADAMI SORGULAMAK SANA MI KALDI?"
Barkın ın sesi yan tarafımızdan geldiğinde hayretle ona baktım. Neden gitmemişti? Benim yanıma ilerlerken o kadının kıskançlığını ve kaybetmişliğini izlemek ne kadar yanlış olsa da buna acımadım. Barkın elini belime koyunca gözleri iki saniyeliğine belime kaydı ardından kendini toparladı. Bir kadın nasıl olurda bu kadar gurursuz olmayı başarabiliyordu ona hayret ediyordum. Barkın a baktığımda kendinden gayet emin bir şekilde duruyor ve Beril den alamadığı intikamına beni de sürüklüyor gibiydi. "Füsun la muhattap olmak nasıl bir yüzsüzlük? Ne bu kuyruk acısı? Ne bu kadar sana battı onu anlamaya çalışıyorum?" Dediğinde kadının fiilen kaybettiğine şahit olmak üzüntü ile gurur arasında gittim geldim. Anlamadığım bitmiş bir şeyin alevlenmesini neden b7 kadar istiyordu? Birde ben mutsuz olunca eline ne geçiyordu? Biz Barkın la ayrılma evresine geçince neden sesini çıkarmamıştı? Bir sinir patlaması yaşadım içimde ve Barkın dan da destek alarak tekrar o kadınla muhattap oldum. "Bizim mutsuz olmamız sana ne kazandırıyor?"dedim. Beni parça pinçik etmek ister gibi bakarken ondan bu zamana kadar korkmadığım gibi yine korkmadım. Bilmiyorum neden bugün Barkın gelmeden önce de zerre korku yoktu içimde. Barkın gelince daha da cesaretlenmiştim. Yalan yoktu bana bir şey yapamayağını hissetmiştim artık. Barkın yokken hep aklımda kendi yapamadığı şeyleri başkasına yaptıracağı geçiyordu ama bugün bu histe kalkmıştı içimden. Korkak bir insan değildim ama tanımadığım bir insana da cesaret edemiyordum. "Beril sen ben benim eşimle benden habersiz konuşamazsın!Ne sanıyorsun kendini? Ne bu rahatlık?"dedi Barkın ve beni göğsüne çekti. "İyi misin?"dedi. Hızlıca kafamı salladım ve kadına tekrar odaklandım. "Barkın ben senin hayatını düzeltmek istedim. "Deyince Barkın gerildi. "Benim hayatım gayet yolundaydı sen tekrar girene kadar. Karımla mutluyum ve sen hayatımı boka çeviremeyeceksin.Bir daha seni etrafımda görmeyeceğim!"dedi ve elimden tutup onu orada öylece bıraktık.
Arabaya bindiğimizde ciddi anlamda sinirliydi ve bir şey sormaya çekiniyordum. En basiti kursa gitmeyecek miyim? Demek bile korkutuyordu. O yüzden sadece araba kullanırken sessizce dinmesini bekledim. O kadın hayatıma artık salça olmayacaktı. Bunu şimdiden hissedebiliyordum. Barkın ın olayı öğrenmesi ve el koyması içimde farketmediğim gerginliklerin geçmesine sebep olmuştu. Korunmak tuhaftı. Nedensizce bir oh demek geliyordu içimden.
"Ne zamandan beri seni sıkıştırıyor?"dedi yola bakarken. Hızlı mı gidiyorduk? Ona dürüst olmak istiyordum. Salak saçma yalanlarla aramıza mesafe koymak bana şuan dünyanın en saçma şeyi geliyordu. Adaya gittiğimizden beri tanıyorum. Önce kocasıydı sanırım onunla muhattap oldum."deyince Barkın sinirlendi. "Sen onunla da mı muhattap oldun. Ulan ya sana bir şey yapsalardı? O adam bugünden sonra rahat nefes alabilecek mi bak bakalım? Benim karımı sıkıştırmak ne demek? Sen neden söylemedin bana Füsun neden bensiz muhattap oldun?"dediğinde boğazıma bir yumru oturdu. Her intikamla dolduğunda midem düğüm düğüm oluyordu. "Barkın korktum anlıyor musun? Vurulmuştun. O zaman aramızda böyle bir samimiyet yoktu ve ben senin adına çok korkuyordum."dedim. "Sen bana derken nelerle muhattap oldun? Ya sana bir şey yapsalardı? Ya seni benden alsalardı!" Çok fazla sinirliydi ve kaza yapacağımızdan korkuyordum. "Kaza yapacağız lütfen. "Dedim sakince ama beni dinliyor gibi durmuyordu. "Sen kafana göre iş yapamazsın Füsun anladın mı? "Dediğinde aklımda sadece kaza yapabileceğimiz vardı. "Lütfen Barkın. Kaza yapacağız."dedim tekrar. Sonra aklıma eve gitmediğimiz takıldı. "Nereye gidiyoruz? "Dedim sakince. "Birbirimizi anlayacağımız bir yere."dediğinde arkama yaslandım. Her şeyi konuşmanın zamanı geldiğinin bende farkındaydım. Çok fazla hata yapmıştık ve şimdi toparlanmaya ihtiyacımız vardı. Belki bana çoğunuz ya korkak ya da iradesiz diyebilirdiniz ama ben doğruyu bulmaya çalışıyordum. O kadar saçma olayın içinde yer almıştım ki ne doğru ne yanlış ayırt edemiyordum. Tek istediğim şey artık huzurlu ve acı çekmeden yaşamaktı. Bunu başarabilir miydim bilmiyordum ama Barkın ın acı çekmesini önleyecektim. Onu mutlu bir adam edeceğim. Tijen ne olur bilmiyordum ama ben payıma düşen mutluluğun peşinden gitmek istiyordum. Saçma salak insanları hayatımıza sokup mutsuz olmayacağım.
Şile ye geldiğimizde buraya ikinci gelişim olduğunu anımsadım. Arkadaşlarla kamp yapmıştık ilkinde. Şimdi ise eşimle geliyordum. Ne komiksin hayat. İnsana nereden vuracağın hiç belli olmuyor. Kanatlarımı koparıp tamir etmek bir kaç yılı almışken şimdi sadece kanatsızca yaşamayı öğretiyordun. Daha fazlasını göremem bundan daha fazla acı olmaz derken hep daha fazlasını karşıma çıkararak beni bu genç yaşımda daha tecrübeli bir insan yapmıştın. Barkın dan önce hayatım bin beterken Barkın dan sonra güllerinde çamurda yaşayabileceğini göstererek şaşırtmıştın ilk beni. Şimdi de güllerin çamur dolu olup yine güzelliklerini koruyabileceğine dikkat çekiyorsun. Barkın benim gözümde bir güldü. Çamurda yaşayan bir gül. Hatay a gittiğimizde her yeri çamura bulanmıştı. Onun asla kendi gibi kalamayacağını düşünmüştüm. Bugünde anladımki onun karakteri nerde olursa olsun aynıydı ve ne olursa olsun değişmiyordu.
Bana kalan şey ona şu dakikadan sonra eşlik etmekti. Eşlik edecektim çünkü onu bu şekilde kabul etmiştim. Bir evin önünde durunca baktım. Gündüzdü ve ev tüm ihtişamıyla duruyordu. "Burası senin mi?"dedim. Bana baktı ve kaşlarını çattı."Bizim."dedi. Gülümsedim. Onun bu tavırları beni gülümsetiyordu. Eve girince o kadar ferah karşıladı ki ev bizi burada ömrümün sonuna dek yaşardım. Barkın evin tozuna şöyle bir burnunu kırıştırdı. Ben gülümsedim ve çarşafları toparlamaya başladım. "Canım sen istersen yerleş ben bir şeyler söyleyeyim. "Dedi ve buzdolabın üzerinde duran magnetlerden numarayı çevirmeye başladı. "Tamam."dedim. Çarşafları toparlarken evin dizaynına da dikkat ediyordum. Barkın ın bu evi kendi döşediğine emindim çünkü onun dokunuşları hemen ayırt ediliyordu. Evin planından tut dizaynına kadar her şeyden anlıyordu. Mükemmel değildi kendine göre ama bana göre gayet kusursuz şeyler planlıyordu ya da ben anlamadığım için kusursuz geliyordu.
Yemek için bir şeyler geldiğinde henüz oturmuştum ve Barkın la sesimizi çıkarmadan sessizce yemeğe odaklanmıştık.Oda düşünüyordu sanırım. Yediğim şeye odaklanmaya çalıştım ve cidden başarılı bir şekilde sessizliğimizi koruyarak yemek faslını bitirdik. Yemekten sonra Barkın bir sigara yaktı. "Yanına çay ya da kahve yapmamı ister misin?"dediğimde "Hayır."dedi. Karşılıklı otururken geriliyordum. Gözlerini benden saniye çekmiyordu. "Barkın bana kızdın biliyorum ama ben seni korumak zorundaydım. O adamın sana bir kere zarar verdiğine şahit olmuştum ve beni öldürse sana bir daha dokunmasına müsade edemezdim." dediğimde derin bir nefes aldı. "Kendinle çelişiyorsun Füsun. Başkalarının sana yapmasını istemediğin şeyi sen başkasına yapıyorsun. Peki işler kolaylaştı mı? Hayır daha boka sardı. Salak bir evlilik yaptım. Karım beni terketti ama yanımda. Bunlara sebep kim? O adam ve karısı!" diye sinirle tısladığında kendimi savundum. "Eğer sende o yanlışları yapmasaydın o mesafe asla aramıza gitmeyecekti." dedim. Ayağa kalktı ve turlamaya başladı. "Sen koyuyorsun o mesafeyi. Köpek gibi seni sevdiğim halde sen eziyet ediyorsun bana! O adam beni iki kurşunla öldürebilir ama sen beni her gün bu mesafenle öldürüyorsun!" dediğinde bende kalktım ayağa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRLİ
Ficción GeneralGözlerinde gördüğüm aşağılama ,dışlanmışlık ve kirli bedenime kurulan fanteziler içimde açılmayan kapılara bir kilit değil yüzlerce kilit vursa unutmamın imkanı yoktu. Tepetaklak bir hayatın KİRLİSİ bendim ve etrafımda dolanan sözde iffetli insanla...