-EVET SEVGİLİ OKURLARIM. BİR HİKAYENİN DAHA SONUNA GELMİŞ BULUNUYORUZ. UMARIM İSTEDİĞİNİZ GİBİ SONLANMIŞTIR. KEYİFLİ OKUMALAR.
"Mükemmeldi." dedim kollarında yatarken. "Canını çok yaktım." dedi kaygıyla. Başımı yukarıya kaldırdım ve çenesini öptüm. "En büyük acımız bu olsun." dedim ve ikimizde gülümserken huzurlu bir uykuya teslim olmak için bıraktım kendimi boynuna.
8 AY SONRA
Barkın ile günleri sayarken ne kadar geçtiğinin farkına bile varmamıştım. Özel üniversiteye yazılıp iktisat okumaya karar vermiştim . Dersleri e ders olarak ta bakabiliyordum ve devamsızlık sıkıntım yoktu. Vizelerim dün sona ermişti ve hazırlanıyorduk. Hatay a gidecektik. İkinci dönem resmen yarılamış doğuma günler kalmıştı. Araba ile gidecektik benim uçağa binmeye iznim yoktu. Aslan ağa orada doğum yapmamı istedi aşireti İstanbul a getirmemek için. Bizde kabul ettik. Doğumdan sonra Bora ve İpek inde nişanını yapıp öyle dönecektik. Bora cesaret edip istemişti kızı ve sonuç nişanlanıyorlardı. Barkın ın tek şartı İpek okulunu bitirene kadar evlenmemeleriydi. Bora ve İpek kabul etmişlerdi çünkü Bora da okumaya önem veren biriydi.
Hatay a Bora ile İpek , ben ve Barkın iki araba çıkmıştık. Barkın ile bol bol konuşma fırsatımız olacaktı. Onunla sohbet etmeyi cidden çok seviyordum ve sanki en yakın dostummuş gibi tavsiye vermesi ve o anlarda kocam olduğunu unutması beni ona milyonlarca kez daha aşık ediyordu. "Damla ile Ediz in olması ne tuhaf değil mi aşkım?" dediğinde dikkatim bir anda ona çevrildi ve sohbete başlamış bulunduk. "Bende ilk başta tereddüt ettim ama Ediz in babasını dava ettiğini duyduğumda ona benzemediğini fark ettim. Sonuçta ikisi de yetişkinler kararlarını biz sorgulayamayız ki." dediğimde elimi aldı ve dudaklarına götürdü. "Hala şaşkınım zaten Ediz o konuşmayı nasıl bizimle yaptı diye? "
7 AY ÖNCE
Barkın ile Mudanya dan döndükten sonra uzun uzun konuştuk ve sorunumuzun aslında kendimiz ve fazla alınganlığımız olduğunu fark ettik. Ben ona açık bir dille Ediz in varlığının artık beni etkilemediğini sokakta yürüyen herhangi bir adamdan farksız olduğunu söylediğimde ciddi anlamda rahatlamıştı. Ediz inde benden herhangi bir şey beklemediğini sadece geçmişe dönük vicdan azabı olduğunu söylemiştim. Barkın da salak değildi tabi ki Ediz i takip etmiş ve sonunda kendi gördüklerine inanmıştı. Sonrasında Damla yı bize yemeğe davet ettiğimiz bir gece geç kaldı. Bizde merak ettik ve ben aradım. Düştüğünü ve hastaneye götüren adamın onu bırakacağını söyledi. Biz tabi çok endişelendik ama beklemekten başka bir çaremiz olmadığını da biliyorduk. Bekledik ve sonunda kapı çaldı. Kapıyı ben ve Barkın açtık adamı görmek için. Karşımızda Damla ve Ediz duruyordu. İlk başta açıkçası şok olduk ama bozuntuya vermedik. Damla gülümsedi. "Ben geldim." dedi. "Hoş geldin canım." dedim ve onun kolundan tuttum. Damla adama döndü ve tekrar gülümsedi. "Tekrar teşekkür ederim o kadar uğraştınız benimle." dediğinde Ediz benden ve Barkın dan gözünü ayırdı ve ona baktı. "Önemli değil gerçekten iyisiniz ya ." dedi ve sonra Barkın a döndü. "Biraz konuşabilir miyiz sen ve eşinle." dediğinde Barkın dikçe baktı ona ve ardından benim gözlerime baktı. Başımla onay verdim. "Buyur." dediğinde Ediz tereddüt etmeden içeriye girdi. Barkın gergindi ama ben hiç değildim. Kalbimde en ufak bir his kalmamıştı ona karşı. O benim için gerçekten eskiden tanıdığım biri vasfından bile çıkmıştı. Barkın ın elini sımsıkı tuttum ve ona gülümsedim. "Çalışma odama geçelim isterseniz." dediğinde Barkın sadece Damla vardı ve ben ondan hiç bir şeyimi saklamadım. "Barkın Damla her şeyimi bilen tek arkadaşım." dedim. İpek ve Bora dışarıdaydı. "Tamam hayatım." dedi ve oturma salonuna geçtik. Damla bir anda şok geçirdi ve çok kısa zaman diliminde gördüğü adamın kim olduğunu anımsadı. Ağzı "o" şeklini alırken sanırım tek rahat olan bendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRLİ
Ficção GeralGözlerinde gördüğüm aşağılama ,dışlanmışlık ve kirli bedenime kurulan fanteziler içimde açılmayan kapılara bir kilit değil yüzlerce kilit vursa unutmamın imkanı yoktu. Tepetaklak bir hayatın KİRLİSİ bendim ve etrafımda dolanan sözde iffetli insanla...