kalp sızısı

19.9K 466 8
                                    


TÜM ANLATIM NAZLININ AĞZINDAN HERZAMAN  DEĞİŞTİĞİ ZAMAN BUNU BELİRTİRİM. İYİ OKUMALR.


                     BİR KAÇ AY SONRA ........


buraaak ışıkları kapat!!!!

olmaz nazlı uyanma vakti.

sana lanet olası şu ışıkları kapatmanı söyledim!!!!!

tamam sakin ol.


ailen hala senden haber bekliyor. ne zaman telefonlarına çıkacaksın?

onlara seninle olduğumu söyledim çok bile...

nazlı ailene haksızlık ediyorsun. sadece oda değil herkes perişan. onlarla konuşmalısın bu şekilde devam edemazsin.


burak kapa çeneni yoksa burdan da giderim.
inan ailemden daha çok başımı ütülüyorsun..

tamam burdan hiç bir yere gitmiyorsun. ben alış verişe çıkıyorum. anahtarımı aldım. kapıyı kimseye açma.
 bu saatte pekte tekin değil sokaklar. aşşağı mahallede birinin evine girmişler.

tamam burak tamam sıçtın uykumun içine defol git hangi cehenneme gidiyorsan git.


burak gittikten sonra kendimi banyoya attım.

aynaya bakıp ağlıyordum. kendi kendime bakıp nekadar aptal ve salak olduğumu düşünüp sadece ağlıyordum.
çünkü ben bir zavallıydım.
herkesin acıyarak baktığı kendisine yararı dokunmayan ölen bir zavallı.

burağın ev telefonu çalmaya başlamıştı.
bir kaç dakika sonra sekreter devreye girdi ve''' evde yokum mesajınızı bırakın ''''dedi burağın kayıttaki sesi.


benim o iyi mi? bana haber ver dediğimde neyi anlamadın?
ona iyi bak. ve lütfen benimle konuşması için ikna et. her şeyin sorumlusu benim.

bir kaç derin nefes alış verişi ve ayaz konuşmaya devam etti.
 sakın yokluğumdan yararlanma o hala benim dedi sadece
kendini inandırmaya çalışan bir zavallıyım değilmi diye devam etti ayaz onuşmasına.

 mesajı alınca beni ara onun durumunu merak ediyorum dedi ayaz son olarak bu söylemişti ve telofon kapandı.
burak içeri girdi ve telefonun başında duran bana baktı.
bir sorun mu var nazlı? dedi.

burak bana söylemek istediğin bir şey mi var? dedim

telefonun yanıp sönen ışığına baktı.

arayan kimdi? dedi burak.

aramaması gereken kişiydi dedim soğukca.

bana kızma sen tüm gün o odadasın ve her kes seni merak ediyor seni soruyor.

en çokda ayaz arıyor. sürekli senin hakkında bir şeyler soruyor. son bir haftadır bu daha çok arttı.
seni merak ediyor. neler oldu biliyorum her şey bir tesadüf değildi yada kader biliyorum ama seni özlüyor ve ...

kapa çeneni burak!!!

nazlıı bak yaptığın doğru değil. daha nekadar burda bu şekilde yaşicaksın.
kendi bir yerlere kapatıp herkesten soyutlayarak yaşayamazsın.

istemiyorsan giderim burak.

nazlı kadar evim senin evindir.  beni yakın bir dost olarak gördüğünü biliyorum benim içinde böyle.
ama seni böyle yıpranmış ve kırılmış görmek benş mahvediyor.
dışardakilere yalan söylemek her gün daha iyiye gittiğin yalanın söylemek kolay. dedi ve sinirle etrafında dönüp
bana baktıktan sonra koltuğa çöktü.

onlara zamana ihtiyacı var diyorum ama sadece kendimi ve onları kandırıyorum. sen dahada kötüleşiyosun.
hemde gün geçtikçe çok çok daha beter bir hal alıyorsun.

nazlı sen ölüyorsun. dedi burak  inilti gibi çıkan bir sesle.

sen aşkından ölüyorsun. birine bukadar  çok güvendiğin için dört duvarın arasında kendi kendini bitirerek ölüyorsun.

merk etme ben kimsenin sandığı kadar güçsüz ve hastalıklı değilim. ben iyiyim burak.
ve sen bana teselli veren tek kişisin herkesle bağlantımı koparmayan her şeyin gerçekliğini hatırlatan tek gerçeksin.
yanımda olduğun için teşekkürler. eğilip yanağına bir öpücük kondurdum ve odama çıktım.

bir kaç dakika sonra burağın konuştuğunu duymuştum.

ayazı aramıştı.
ne var ? dedi cevap olarak.

sanane ha sanane. gözlerimin önünde eriyor ve hepsi senin yüzünden. sana aşık vve ben hiç bir şey yapamıyorum.

keşke hiç çıkmasaydın onun karşısına adi heriiifdiye bağırdı burak.


ayazın ne dediğini bilmiyordum.


ama burak birden sakinleşmişti.
iyimi bilmiyorum ama yanağımı öptüü dedi burak ve gülümsediğine emindim.

hey hey kapa çeneni. sen onun kalbini kırdın ve ben onu sevsemde  hala sana aşık.
nekadar onu perişan etsende gözlerindeki acıyı görebiliyorum.


burak bekledi.  sonra bağırdı.

sen aklını mı kaçırdın asla onu görmene izin vermem diye soludu öfkeyle.


onu görmeye ihtiyacın falan yok diye konuştu burak.

buna nasıl karar mı veriyorum ayaz çünkü evde değildim ve telesekretere bıraktığın mesajı nazlı dinledi.
ne dedi bana biliyormusun?


merk etme ben kimsenin sandığı kadar güçsüz ve hastalıklı değilim. ben iyiyim burak dedi nazlı bana.
bana bunu söyledi ayaz!!
 onun nasıl bir pskolajide olduğunu tahmin edebiliyormusun? dedi burak kızarak

senin benim evimin önünde ne işin var? dye kzıdı burak.
sonra çapılan bir kapı sesi.

git burdan dedi burak.

uyuyormu? onu görmeme izin ver lütfen dedi ayaz.
yalvarıyordu adeta.
yatağa girdim. kalbm sızlıyordu. ama burak o kapının açılmasına hiç izin vermedi. ona minnettardım.

evlilik mi?  ben mi ¿♡¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin