evlilik mi? ben mi ¿♡¿

kabus mu kalbimin oyunumu

eve gelmiştim boş odalar girşte kapalıbir bavul büyük bir temizlik beni bekliyordu.

sanki hayatın her gerçeği benden bir şeyler götürüyor gibiydi.

kalbim bukadar gerçeğe nasıl dayanıyorsa hala devam etmeliydi.
çünkü şuan asla pes edemiceğim bir yerde duruyordum.

güçlü olduğumu herkese kanıtlicaktım. ayaza ona ihtiyacım olmadığını kanıtliccaktım.
ve ilk işim bu evi temizlemekti.

belma hanımın kapısını tıklayıp temizlik için bir kaç şey istedim.
bunları kiraya eklerim dedi  sert olmaya çalışarak. bir yandan da bana bakıyordu.

tamam belma hanım dedim gülümseyerek.

ailenle konuştun mu? dedi merdivenleri cıkarken

dönüp gülümsedim. konuştum belma hanım.ama artık kendi evimde kalıcam. yani burda. dedim.

önce temizliği bitirde sonra konuşuruz dedi ve gitti.

pazartesi iş başı yapacak olmam iyi bir şeydi.

tüm gece temizlik yapmama rağmen yinede temizliği bitirememiştim. sonunda eski kltukta uyuya kalmıştım.

uykuya çekilirken büyük bir sis bulutunun içinde yönümü bulmaya çalışıyordum.

etrafımda gülüşen insanları duyabiliyordum.

ama neye gülüyorlardı yada kime?

etrafta büyük bir ışık oluşmaya başlamıştı.
büyük bir kırdaydım. müzik sesleri ve gülüşmeler hala devam ediyordu.

ağaçlar süslenmiş her yerde beyaz masalar vardı.
maalrın üstünde pempe ve beyaz tonlarında gül ve farklı çiçekler vardı.

beyaz taşlardan yol oluşturulmuş üstüne gül yaprakları saçılmıştı.

ağlıyordum ama neden?

bir su sesi duydum tüm gülüşmeler bitmişti ve büyük bir sessizlik olmuştu.

büyük bir alkış çoşkusu kopmuştu şimdi.
peki ama nerdeydi bu insanlar?

suya doğru gittim içimde bir ateş vardı sanki.
su içersem rahatlardım belki.
kıyıya yaklaştığımda gülen mtlu insanlar vardı bense son zamanlarda gülmeyi unutmuştum

kalbime sanki bir buz saplanmış gibi hissediyordum.

ayaz karşımdaydı gülümsüyordu. ona doğru adım atıp gülümsemeye çalıştım.
bu bizim düğünümüzmüydü?

sonra bir adım geri atıp ağaca yaslandım.

olduğum yere yığılmıştım. ağlıyordum ama onun bir başkasının elini tutduğunu görebiliyordum.
bu inci adındaki arkadaşıysı.

oysa sadecce arkadaşı olabileceğini sanmıştım. şimdi benim olmak istediğim yerdeydi.

ayazın onu öpüp küçük süslu tekneye bindirdi. herkesin uğurlamaları arasında tekneye bindiler ayaz beni gördü.

ayağa kalkıp ağaça tutundum. tekneden inmeye çalışıyor gibiydi.
ama o kadın onu tutmuştu.ayaz bana elini uzaztmıştı.
insanlar şimdi bana güüyordu ve geriye doğru gittiğimde  bir şeye takııp düşmüştüm.
her yer kararmıştı.

küçük bir tepe vardı.

üstünde beyaz bir taş ve bir demet çiçek.tıpkı düğünde grdüklerim gibiydi çiçeker.

yazı okuduğumda çığlık atmıştım.
sesim çıkmıyordu ve gözlerimi açtığımda banyoya koşmuştum.

su içip elimi yüzümü yıkamıştım.

odaya döndüğümde hala berbat kabusun etkisi altındaydım.

telefonu elime alıp burağı aradım.

alo dedi uykulu bir sesle.

burak dedim sesim titremişti.

nazlı !! iyimsin!! dedi burak sesi endişeli çıkıyordu.

lütfen buraya gelirmisin dedim. ama dayanamayıp ağlamaya başlamıştım.

nazlı ne oldu ?  niye ağlıyorsun?

sana bir şey mi oldu?

konuşsana nazlııı!!! diye bağırdı burak.

iyiyim sadece buraya gel.
kötü bir a gördüm ve birine ihtiyacım var. dedim.

tamam yola çıkıyorum şimdi dedi ve telofonu kapattım.

daha önce fark etmediğim bir şey fark etmiştim.
 evimde mobilyalar vardı.
beyaz  mobilyalar ve benim olmayan bir çok eşya

evim içine bir sürü eşya yerleştirilmişti. şimdi çok güzel görünüyordu.

ve vazolar konuşmuştu taze çiçekler vardı.

beyaz güller pembe güller ve karışık başka çiçekler de vardı.

evin her yeri döşenmişti.

dışarıya çıkıp balme hanımın kapısına vurdum.

üzerinde çiçekli bir gecelik ve saçlarında bugidilerle bana bakıyordu.
eve eve biri girmiş. dedim.

kim ? dedi esneyerek.

bi bilmiyorum be ben uyandığımda her yer döşenmişti.
mobilyalar her yerde. ama benim değil dedim

sende deli kız... senin nişanlin anahtar aldı benden ama söyleme diye sıkı sıkı uyardı beni.

aaa ben onu söylemicektim...

aa... ayaz mı?

burak merdivenleri koşarak çıkmıştı.

nazlı  dedi bana ve belma hanıma bakıp.

o gerizekalı adamı ara onu hiç bir seyini istemiyorum ben.. diye bağırdım.

bölüm çoook geç geldi. ama yurt dışındaydım. ve yeni geldim.

daha sık aralıklarla bölüm gelecek. iyi okumlar.