mafya mı ağa mı

19.2K 458 7
                                    

herkes gittiğinde gerçek bir duş alıp suyun altında rahatlamaya çalıştım.
dudaklarım hala yanıyordu.

yemek hazır nazlı dedi burak.

hemen geliyorum dedim ona seslenerek.
giyinip hızla çıktım.saçlarımı biraz kurutup bagladım.

iyimisin dedi burak.
evet dedim.

özür dilerim izin vermemeliydim ama engel olamadım dedi burak.

bu konuşmayı zaten yapmam gerekiyordu burak. sorun değil. ayrıca ondan kaçamam onu sevdim bir kere ve
kalbimi taşıdığım sürece oda yanımda olucak dedim.

anlıyorum. senin için domates çorbası yaptım dedi neşeyle.

ve ana yemek olarakta pizza dedi ikimizde güldük ve yemeğe başladık.


eve eşyalarımı götürmeye yrdım et dedim.

tamam dedi. akşam annemlere gidelim konuşmam gerek dedim.

anlaştık. dedi burak.

peki ozaman ben bavulu indiriyim sende  hazırlan dedim.

nazlı dedi burak.

efedim dedim ona dönüp.

bulduğun doktor kim? dedi burak.

aslında yokk öyle biri onların seslerini duydum evde olduklarını biliyordum. bir kanser işte herkes kanser oluyor.
herkes tadavi ettiremiyor kendini. ben hayatımdan böylede mutluym.
kemoterapi alrak acı içinde yaşamaktansa acısız mutlu yaşarım.


nazlı ya seni sevenler dedi burak.

benim acı içinde olduğumu görmenizdense mutlu olarak görün dedim gülümseyerek.

ya ayaz dedi burak. basamaklarda kalmıştım.

ne olmuş ona dedim.

sen onun sensiz yaşayabileceğine inanıyrmusun* dedi burak.

ayaz ... dedim ama devam edememiştim.

bu konuda konuşmayalım dedim.

tamam dedi ve ben kendi odama çıktım.

bavulu hazırladığımda ve dışarı ıktığımda ayaz montunun içinde bekliyordu.
saçlarına kar yağmıştı ve nefesi buhar olup havaya karışıyordu.

akşam olmuştu ve ayaz elleri cebinde kapıda -ne yapıyordu.

bavulumu alıp arabaya yükledi.
burak ön koltuğa bende arkaya oturdum ayazda yanıma oturdu.
nereye gidiyoruz dedi burak

bu yanımdayken oraya gitmem dedim

ya şimdi giriz yada bu evden dışarıya adam atamazsın nazlı. kapıya adam dikerim dedi ayaz.

sen kendi ağa falan mı d-sanıyorsun? mafyamısın sen? sanane nereye istersem oraya giderim ben.
 sen ne karışıyorsun bana  kimsin sen dedim.

diye uzun soluklu bir cümle kurmuştum. ayaz bana gülümserken arabayı sür burak dedi  ayaz gülerek.

gitmem dedim  bağırarak.

 mafya değilim ama ağa torunuyum ve şuan seni alıp mardine götürsem ağanın karısı olursun ve ben nedersem o olur.
seni bir odaya kapatır başına iki nöbetçi dikerim ve hiç bir yee gidemezsin dedi ayaz.

ne ?? dedim.

bana nüfüs kağıdını uzattı. doğum yerşne bak dedi gülümseyerek.
 
nüfüs kağıdını ona atıp gelmiyorum dedim ellerimi göğsümde birleştirip camdan diğer tarafa döndüm.

bundan sonra benim oyun kurallarım var nazlı. ya şimdi o eve gidersin ve ben sen müsait olup beni görmeyi kabul ettiğinde
gelirim yada sen burda iki korumayla beklersin. ve emin ol atlatabiceğin kişiler olmicak. filimlere benzemez bu işler dedi


buraak dedim acınaklı bir sesle.

ben karışmıyorum ikinizde delisiniz dedi burak.

üsküdar dedim sinirle.

gidelim artık dedi ayaz rahatlıkla.
evin önüne geldiğimizde ev sahibim merakla bana bakıyordu.

belma hanım merhaba bu arkadaşım burak onun yanında kalıyordum bavulumu getirdik dedim.

anahtarı bana uzattı. ona bir miktar para uzattım ve oda bana yüzüğümü uzattı.

yüzüü alıp avucumun içinde sıktım
sonra dönüp ayazın avucuna bıraktım.
buna ihtiyacım yok dedim.

evlilik mi?  ben mi ¿♡¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin