1. Bölüm "Doğru Gözüken Yanlışlar."

959 35 11
                                    

Multimedia, Alex ve Andrea.
İyi okumalaar <3.

Alexandra

İngilizce öğretmenimin bağırmasıyla kafamı sıradan kaldırdım. "Alexandra!"

Tüm gece yarım bıraktığım diziye devam etmiştim ve sadece birkaç saat uyuyabilmiştim. Bunun sonucu olarak da dersin ortasında uyuyakalmıştım işte. Sulanan gözlerimi ovuşturdum ve öğretmenime baktım.  "Şey... Bayan Bonham, şey ben biraz uykusuzdum da, ben özür dilerim.-" Kadın hala hiçbir merhamet belirtisi göstermeden gözlerime bakıyordu.

"Bırak şimdi özür dilemeyi, çabuk müdürün odasına git." Şaka mıydı bu? Tamam dersin ortasında uyuyakalmam pek de hoş değildi ama müdürün odasına gönderilmeyi de haketmemiştim.

Hala boş gözlerle ona baktığımı gören Bayan Bonham iç çekti. "Çabuk ol hadi. Andrea seni orada bekliyor."

"Ne?" Andrea ne alakaydı ki şimdi? İkiz olabilirdik ama ben uyuyakaldığım için onun da müdür odasına gönderilmesi saçmalıktı. Bayan Bonham tekrar etmeye gerek duymadan tahtaya döndü ve kaldığı yerden yazmaya devam etti. Fiil çekimlerinde... Tabi ki saçmalıktı. Başka bir şey olmuş olmalıydı. Endişeli bir tavırla sınıftan çıktım.

İkiz kardeşimle sadece iki dersimiz ayrıydı. Ben İngilizce dersindeyken o da Beden Eğitimi dersine giriyordu. İki katı hızlıca indim ve müdürün odasının kapısındaki Andrea'yı gördüm. "Müdür neden bizi çağırdı?" diye sordum yanına giderken.

"Bilmem, yine ne yaptık ki?"

Zihnimi zorladım ama gerçekten de yaptığımız bir şey bulamadım. En son yaramazlığımız Kylie'ın hamburgerine nefret ettiğini bile bile hardal sıkmaktı ama bu da iki hafta önceydi. Ayrıca o çocuk bizimle uğraşıp durarak bunu çoktan haketmişti. "Eğer o Bayan Bonham bizi saçma sapan bir sebepten şikayet ettiyse yemin ederim..." diye soludum sinirle.

Andrea sözümü kesti. "Tamam Alex, tamam. Müdür bizi öldürecek, daha fazla oyalanmayalım. Yürü hadi."

İkizimle birbirimize baktık. "Ben tıklatayım, sen aç." dedim.

Bana pis pis baktı. "Olmaz. Ya da dur, tamam!"

Neden geri adım attığını anlamadım ama ben tıklattıktan ve müdürün onayını aldıktan sonra kapıyı açarken "Sen tıklat, ben açayım ama ilk sen gir, Alex," diyerek beni içeri itti. Lanet olsun, bu kız bir gün öyle bir dövecektim ki elimde kalacaktı.

"Eğer yüzme havuzlarının büyültülmesini istiyorsanız bunun için bir dilekçe vermeniz gerekiyor." Müdür, Seliah adında, 8. sınıflardan bir kızla konuşuyordu. Kız bizim sınıfta değildi. Kendisi hakkında yüzücü olması dışında hiçbir şey bilmiyordum. "Ah, siz çocuklar. Hem bağış günlerinde ve kermeslerde hiçbir yardım yapmazsınız, hem de yüzme havuzunun büyültülmesini istersiniz. Bu günlerde tadilat kaç para biliyor musunuz siz?"

Seliah uzun kumral saçlarını sinirle geriye itti. "Ama müdürüm..."

Müdürümüz bizi görünce Seliah'ın konuşması yarım kaldı. "Git kızım şimdi."

"Ama ben..."

"Tamam tamam, dediklerinin hepsi kabul. Şimdi git." Seliah bunu tıpkı bizim gibi anlamlandıramamış olmalıydı ki geri döndüğünde yüzü oldukça şaşkındı. Bizi görünce şaşkınlığı arttı ve kaşlarını çatarak bize baktı. Bizim neden bu kadar önemli olduğumuzu anlamamıştı galiba. Aslında bize minnet duyması gerekirdi, çünkü bizim sayemizde istedikleri kabul olmuştu.

Müdürümüz her müdür gibi keldi ve iri yapılı bir adamdı. Bize baktı ve sırıtarak eliyle gel işareti yaptı. "Gelin kızlar, size önemli bir şey söyleyeceğim."

Denizin İkizleri|Kayıp Güvercin  [PJO FANFICTION]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin