Merhaba... Yorumlarınız benim için çok önemli ve cevaplayamasam bile hepsini okuyorum. Aynı zamanda hikayenin gelişimini de şekillendirdiklerini söylemem gerek. O yüzden, yorum yapmadan gitmeyin :) Sevgiler. Ayrıca, Yunan Mitolojisi hakkında fikri olmayanlar için *'lı kelimelerin açıklamalarını en aşağıda verdim. İyi okumalar diliyorum ve yorumlarınızı bekliyorum.
Bu, her şeyin sonu olabilir
O zaman neden gitmiyoruzSadece bizim bildiğimiz bir yere?
Ali gözlerini yavaşça araladığında Selin'in kendininkine bakan güzel yüzünü ve gülümseyen gözlerini gördü. Ve garip bir şekilde bu şekilde uyanmanın güzel olduğunu düşündü.
"Günaydın." Dedi Selin, gülümsemesi dişlerini gösterene kadar büyürken. Ve garip bir şekilde asla yüzünden silinmiyordu. Çünkü kız, kendisini iyi hissediyordu.
Mesela uzun ve düz saçları karışmıştı, bir kısmı yüzünün üzerindeydi ve estetik göründüğünü düşünmüyordu hiç. Üzerindeyse bir yorgandan başka hiçbir şey yoktu genç kızın. Ancak tüm kıyafetleri ve zırhlarıyla bile çıplak hissettiği birçoklarının aksine, Selin Ali'nin yanında güvende hissediyordu. Hem de çok fazla.
"Günaydın." Dedi Ali, dudakları yukarı kıvrılırken, sanki bir şekilde aksini yapmaya çalışıyor gibiydi. Selin bunu genç adamın heyecanına, şaşkınlığına falan bağladı. Kafası karışmadı, aklından en ufacık başka bir şey geçirmesine ihtimal vermedi ve o utangaç olduğunu düşündüğü dudaklardan öptü.
Ali genç kızın öpücüğü sırasında gözlerini açık tuttu. Bir şeyler ters gidiyormuş gibi geliyordu adama ve bu his hiç gitmiyordu. Ali, nabız atışının hızlandığını hissediyordu. Kızdan, öpücüğünden etkilendiğini hissediyordu. Ancak Selin güzel bir kızdı ve hepsini buna bağlamaya çalışıyordu ancak yapamıyordu. Gözlerini açık tutması bir şeyi engellemiyordu. Hele aşık görüntüsü verirken, kendini Selin'den koruman çok zordu.
Genç kızla özel bir şeyler paylaşmaya başlamış, sırf onun gözyaşlarını çalmak için sırlarını öğrenmiş, öğrendikçe kendisini istemsizce ona yakın hissetmeye başlamıştı. Kızın ona güvendiğini hissettirdiği de bir gerçekti. Ve bu hisse karşılık vermek istiyordu bedeni ve ruhu tuhaf bir tutkuyla. Ayrıca kız yanında ve tamamen çıplaktı. Bir cinsel ilişkiden ibaret değildi bu. Biliyordu Ali. Yan yana uyumuşlardı. Sabaha kadar...
Selin dudaklarını genç adamınkilerden ayırdıktan sonra ona gülümseyerek başını genç adamın göğsüne yerleştirdi. Ardından, birkaç saniye henüz geçmişti ki istemsizce kıkırdadı.
"Ne?" dedi Ali, merakla. Ne vardı ki komik?
"Kalbin..." dedi Selin. "Çok hızlı atıyor."
...
Ali, Selin'le birlikte kahvaltı sofrasını toparlarken, telefonunun sesiyle başını kaldırıp etrafına bakındı. O kadar zaman geçmişti ve işte birilerinin aklına yavaş yavaş geliyordu.
"Ben hemen geliyorum." Dedi mutfağı terk ederken.
"Gerek kalmadı, bitti sayılır." Dedi Selin sofrada kalan birkaç parça kahvaltılığın kapağını geçirip dolaba yerleştirirken. Şanslıydılar ki evde yiyecek vardı. Gerçi annesinin, özellikle yaz aylarında bu evi dolu tutmaya özen gösterdiğini söylemişti Ali. Burası, Sevilay Mertoğlu'nun sevdiği bir yerdi. O kadar sosyetik bir kadının, bu kadar şehirden uzak bir yeri sevmesi de garipti tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Medusa'nın Gözyaşları
Fanfiction"Ne demek lan bu?" dedi Emre kızgınlıkla. "O kız, bir defa bile ağlamadı. Bir defa bile incinmedi. Duygusuzun teki o. Bir de aşık mı edeceksin kendine?" "Daha fazlası." Dedi Ali. "Medusa'nın gözyaşlarını çalacağım. Ve yaptığı tüm büyüler bozulacak."