SENDEN BAŞKA

2:Yeni okulda ilk gün

Yarın okul başlıyor....

Her zamanki gibi okula gideceğim  fakat farklı bir okula.Farklı insanların olduğu,en yakın dostumun ve sevdiğim veya tanıdığım insanların olmadığı bir okula.

"Kahretsin!Annee beni niye uyandırmadın.Okulun ilk gününden okula geç kalmak hiç de istediğim bir şey değildi."

"Begüm saçmalama geç falan kalmış değilsin."

"Kaldım işte görmüyor musun?Saat 7'de uyanmam gerekirken saat sekize çeyrek var.Söyler misin bana ben nasıl hazırlanıp okula yetişeceğim?"

"Alt tarafı bir etek bi gömşek giyip gideceksin.Bunda abartılacak ne var ki bu kadar?"

Anlamıyor ya beni hiç bir zaman anlamıyor.Hemen giyinmeye başlasamda okula geldiğimde saat dokuza çeyrek vardı ve okulun ilk gününde ilk dersime geç kalmıştım.

Hemen müdürün yanına gidip sınıfımın neresi olduğunu sordum.Hayatımda bu kadar soğukkanlı bir müdür daha görmediğimi söylemeliyim doğrusu.Tamam bende biliyorum geç kaldığımı da bu kadar kızmak da nedir arkadaş.Hem de okulda daha ilk günümken.Beni sınıfımın kapısının önünde bırakıp odasına döndü.Sınıfa girmeden önce kapıdaki tabelaya baktım "10-C" . Çok farklıydı.Alışkın olmadığım iki renk bir arada kullanılmış üstüne siyah kalın yapışkanlarla sınıfın adı işlenmişti.Orada ne kadar durup onu incelediğimi hatırlamıyorum ama sınıftaki gülüşme seslerinin duyunca içeri girmem gerektiği aklıma geldi.

Kapıyı tıklatıp usulca içeri girdim.Çok kalabalık bir sınıf değildi.Sınıfta 30-35 yaşlarında bir hoca vardı.

"Merhaba" dedim sessiz bir şekilde... "Ben Begüm.Yeni kayıt oldum fakat sabah biraz geç kaldım.Özür dilerim."Cümlenin sonuna doğru sesim kesilmişti sanki.Evde cırcır öten ben sınıfın karşısında put gibi kalmıştım.Hoca bunu farketmiş olacak ki bana:

"Hoşgeldin Begüm" dedi. "Ben bu sınıfın sınıf öğretmeni ve aynı zamanda da bu seneki fizik öğretmeninizim.Geç otur bir yere "

Sınıfa baktığımda sadece en arka sırada bir çocuğun yanı boştu.Oraya oturmak zorundaydım.Oraya doğru ilerlerken çocuğun yüzünün düştüğünü gördüm ama ne yapabilirdim ki şu an tek boş yer orasıydı.Neyse ki ders çabuk bitti ve bana başka bir şeyler sormadan teneffüs zili çaldı.Ama çalmasa sanki daha iyiydi.Sınıftaki herkes resmen başıma toplandı.

"Ben Gülin,ben Semih, ben Deniz,ben İzel ...."

Resmen her kafadan bir ses çıkıyordu.Yanımdaki çocuk en sonunda rahatsız olup gitti.Başımda duran insanlara buraya yeni kayıt olduğumu,başak bir şehirden geldiğimi falan anlattım.

Bundan sonraki teneffüslerde kimse gelip bana bir şey sormadı.Sınıf zaten kendi halinde takılan insanlarla doluydu.

Yemeğe gitmeden önceki derste yanımda oturan çocuk bana dönüp

"Merhaba,ben Orkun " dedi.Bende hemen kendimi tanıştırdım ona.Aman Allah'ım ne kadar tatlı bir çocukmuş o öyle.Bir an gözlerine baktım bana baktığını farkedince hemen gözlerimi kaçırdım.

Öğle arasında yemeğe giderken yanıma bizim sınıftan olan iki kız geldi.Birinin adı İzel,diğerininki Deniz'miş.Sınıftaki diğer insanlara göre bin kat daha sıcakkanlı oldukları söylenebilirdi.Bütün yemek boyunca birlikte oturup konuştuk.Bazen ben anlattım onlar dinledi bazen onlar anlattı ben dinledim.Onların yanımdayken kendimi eski dostum Gonca'nın yanımda gibi hissettim.Nasıl bu kadar yakın olabilmiştik anlamadım ama hemen birbirimizle kaynaştık.

Öğleden sonraki derslerde ve teneffüslerde ne yanımdaki tatlı çocuk Orkun'la ne de İzel ve ya Deniz'le aramızda bir sohbet geçmişti.Okul çıkışı eve dönerken telefonuma bir mesaj gelmişti.İşte bunu hiç beklemiyordum çünkü mesajı atan Emre'ydi...