4:" Gönül bu ota da konar boka da "

885 17 4
                                    

Bu bölümü şarkıyı dinleyerek okumanızı öneririm :)

Olmayan gururumu ayaklar altına  almayı ne kadar da seviyorum.Tam açmayacağını düşünüp telefonu kaparken karşıdan tanıdık uykulu bir ses:

"Alo,Begüm" dedi.

Sesini duyunca içimde yine bir şeyler kıpraştı.Onun sesini bile o kadar özlemişim ki.Bir an ne diyeceğimi şasırdım.Sonra tam cümlelerimi toplamış konuşacakken:

"Begüm orada mısın? Cevap versene"

"Evet buradayım.Şey... ben ... ben ... şey diyecektim."

"Ne diyeceksen sonra söyle Begüm.Şuan uykumun En tatlı yerimdeyim ve bunu senin saçmalıkların yüzünden bölemem" der demez telefonu suratıma kapattı.

Ne benim için uykusunu bölemezmiymiş.Ne kadar safmışım ya.Tam bir hödüğü sevmişim.Abartmıyorum cidden bir hödük.O an sinirle karışırık nefret duygusu içindeydim.

"Tanrım hayatımda beni önemseyen bir kişi bile yok" demekten alamadım kendimi ama gerçekten böyleydi.Bunu der demez gözyaşlarım yine sel oldu.Ondan nefret etmek istiyorken neden gözyaşlarıma engel olamıyordum ki?Herkesin bir zayıf noktası vardır ya benimki o muydu yoksa?

...

Dün gece ne ara uyuduğumu bilmiyorum ama sabah yataktan fırlayarak uyandım.Canım her ne kadar okula gitmek istemese de Emre ile dolan zihnimi boşaltmak için okula gitmeliydim.Hazırlandıktan sonra  kulaklığımı takıp dışarı çıktım.O an çalan şarkı resmen beni anlatıyordu.

... Bul beni kaybolmuşum,izim silinmiş,dilim suskun susmuşum

Bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum

Bul beni kaybolmuşum gecem gündüzüme karışmış bir hoşum

Sanmaki sarhoşum ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum

Sensiz ben bomboşum...

Beni kaybolduğum bu yerden kurtaracak insanlar belliydi aslında:Deniz ve İzel.Belki de onlara olanları ayrıntılarıyla anlatmalıydım.Sınıfa gittiğimde Deniz İzel'in başındaydı.İzel'in gözleri kızarmış bana bakıyordu.Her ne kadar saklamaya çalışsa da ağladığı apaçık ortadaydı.Ona neler olduğunu sordum.Meğer hoşlandığı çocuk -Emir- bu okuldan gidiyormuş ama en çok üzüldüğü abisinin İzel'in Eimr'den hoşlandığını öğrenmesiymiş.Bunun üzerine İzel'e bayağı kızmış ve evde kavga etmişler.Abisi bunu arkadaşına söyleyince zaten gitmeye niyeti olan Emir okul değiştirme kararını kesinleştirmiş.

Deniz'le ikimiz bütün gün İzel'i sakinleştirmeye çalıştık.Aslında bana başka insanların dertleriyle uğraşmak  iyi geliyordu.Az da olsa kendi dertlerimden kurtulmama olanak sağlıyordu.

Teneffüste İzel'le hava almak için dışarı çıkmıştık.Karşıdan İzel'in abisi ile yakın arkadaşı-Emir- geliyordu.İzel onları görünce yine ağlamaya başladı.Hala abisinin yüzüne nasıl bakacağını,ona nasıl kendini affettireceğini düşünüyordu.Bense onu yüreklendirmenin yolunu hala bulamamıştım.Başıma daha önce hiç böyle bir olay gelmemişti ki .Keşke İzel'i ve beni bu sıkıntılardan uzaklaştıracak,bizi hayata tekrar bağlayacak birileri olsaydı.

...

Eve döndüğümde İzel'in başına gelenleri düşündüm.Hayat bazen insanlara çok acımasız davranıyordu.İzel'in Emir'den hoşlanabilirdi,ne vardı ki bunda ? Abisi neden bu kadar kızmıştı ki ?.Düşünüyorum da hani büyüklerimiz ne demiş "Gönül bu ota da konar,boka da konar".Hani kimseyi ot,bok gördüğüm yok da bir insanın sırf birisinden hoşlanıyor diye abisiyle kavga etmesi bana cidden çok saçma geliyordu.

Kendimi düşündüğümde sanırım benim gönlüm boka konmayı tercih etmişti.Emre...

Off ya adını anmak bile gözlerimi dolduruyordu.Bugün öğle saatlerinde bana mesaj atmıştı.

"Dün gece ne söyleyecektin?"

Aklı şimdi mi başına geliyordu?Dün geceki o davranışlarından sonra en iyisi muhatap olmamak en iyisi diye düşündüm.

Kararımı vermiştim.Bana beni önemseyen bir insan lazımdı,ona güvenip derdimi başlamak için aradığımda "Uykum senden daha önemli" deyip telefonu yüzüme kapatan bir insan değil...

SENDEN BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin