3:Ah Emre!

908 17 4
                                    

Emre...

Benden ne istiyordu ki ?Zaten çekip giderek yeterince acı çektirmemişmiydi? Hala neyin peşindeydi?Mesajı okumakla okumamak arasındaki ince çizgideyken ona olan duygularım ağır bastı ve okumaya karar verdim.

"Begüm,neden benden habersiz buradan taşındın?En azından bir mesaj atamaz mıydın?" okuduklarıma inanamıyordum.Hem kendisi benden ayrılmış hem de hala hesap soruyordu.İçimden ona şuan küfürler saydırmak ondan nefret ettiğimi söylemek geçse de bunu yapamadım ve eve gider gitmez odama kapanıp ağladım.Hala onu seviyordum ve hala ondan vazgeçememiştim.Zaten binbir zorlukla birbirimize kavuşmuştuk ve o bundan bir ay sonra beni terk etmişti.Oysa ben beni bir gram da olsa sevdiğini sanırdım.Çünkü ben seviyordum,hem de çok.Onun anlayamayacağı kadar çok.Ne güzel onun ve onunla olan anılarımızın olduğu o şehirden uzaklaşmıştım şimdi neden bana durup dururken mesaj attı ki ...

Zaten ne o beni ne ben onu anlamıştı şimdiye kadar.

Ama seviyordum onu .En iyisi mesaja cevap vermemek diye düşünüp üstümü değiştirir değiştirmez kulaklığımı takıp şarkı dinlerken uyuyakalmışım.

Sabah uyanıp yüzüme baktığımda dün bayağı ağladığımı farkettim.Emre için ağlamıştım.Beni terk eden biri için.Şuan bunu düşünmenin gereksiz olduğunu düşündüm ve hazırlanıp okula doğru yola çıktım.Sınıfa geldiğimde dün oturduğum çocuğun yanında başka birinin oturduğunu gördüm.Tam önün önündeki uzun boylu bir çocuk gel buraya otur derken İzel yanıma gelip:

"İstersen sen Deniz'in yanına otur.Ben Ayşe'nin yanına otururum." dedi

Kimsenin düzenini bozmak gibi bir niyetim yoktu aslında kibarca reddetmeyi düşünürken İzel:

"Hala düşünüyor musun?Hadi gel otur" dierek beni oturmak zorunda bıraktı.Deniz ve İzel şimdiye kadar en çabuk ısındığım iki insan diyebilirim.Sanki birbirimizi 40 yıldır tanıyoruz.Beni hiç önemsemeyen insanların arasından gelince buradakiler bana tam bir melek olarak gözüktü.

Deniz ile oturmak tam bir eğlence.Bir insan hem dersi dinleyip hem de nasıl bu kadar güler yüzlü olabilir anlamadım.Birlikte yemekhaneye giderken kızların genel mevzuları olan aşk hayatından konuşmaya başladık.Benim olayım malum Emre'yi anlatırken neredeyse ağlayacaktım.Tam o sırada kafamı kaldırınca Orkun'un gözleriyle karşı karşıya kalmam gözyaşlarımın tetikçisi oldu.Zaten çok çabuk duygulanan bir insanımdır bi de tam o sırada birinin bana bakmasıyla gözümden bir damla yaş akıverdi.Bu rezilliğin üstüne yemekhaneden koşar adım çıkarark ağlmaya başladım.O lanet Emre için yine ağlıyordum.

Deniz ve İzel'in yanıma gelmesiyle ağlamam daha da arttı.Gözlerim resmen kan çanağına dönmüştü.Emre'yi bu  kadar sevdiğimi ben bile bilmiyordum.Sanki giderken kalbimi de alıp gitmiş,ciğerimi parçalamıştı.Sanki onsuz nefes alamıyordum.O an bir karar verdim.Onu unutmam gerekiyordu.Daha fazla Emre'nin bana çektirdiği acılara katlanmamam gerekiyordu.

Bütün öğleden sonra oturup bunu düşündüm.Onu unutmanın yollarını aradım,aradım.Eve giderken de onu düşünmeye o kadar dalmışım ki tam iki kez araba altında kalıyordum ve beş altı saniyede bir birilerine çarpıp çarpıp duruyordum.Acaba hayatta zorluklar hep beni mi buluyodu.Hep ben miydim ağlayan taraf.Hep bensem niye ben?Keşke bir kere bana benzeyen biri beni bulsa...

Eve geldiğimde yine kendimi odama kapattım.Ne annemin okulla ilgili saçma sapan sorularını duymak istiyordum ne de babamın her içtiğinde yaptığı saçmalıkları.Evde bile zorluklar peşimdeydi.

Yatağıma uzanıp bugünkü olanları düşündüm.Yeni arkadaşlarımı hayal edip kendime yeni bir başlangıç yapmaya karar verdim.Bunun için yeni bir çevreden başlamalıydım işe ki bunu sağlayacak çok iyi iki insan tanıyordum.İzel ve Deniz....Beni bu çaresizliğin içinden kurtaracak iki insandı..

Bugün onların aşk hikayelerini dinlediğimde benden çokta farklı olmadıklarını gördüm.İzel'in 12.sınıfa giden bir abisi vardı ve abisinin en yakın arkadaşına aşıktı.Deniz ise sınıfta onu seven Serkan'ın aksine -ne kadar itiraf etmek istemese de - Melih'ten hoşlanıyordu.Sınıftaki insanları düşünürken aklıma birden Orkun geldi.Onu düşününce içimi birden bir huzur kapladı.O bütün sınıftakilerden farklıydı.

Bu kadar sınıf analizi yapmanın yeterli olduğunu düşünüp ödevlerin başına koyuldum.İlk haftadan ödev vermenin mantığı neydi ki sanki ? Ödevleri bitirince uyku vaktinin geldiğini düşünüp tam yatacaktım ki içeriden gelen seslerle irkildim.Ve evet annem ile babam yine kavga ediyorlardı.Annem yine her zamanki gibi babama "İşe yaramazın tekisin" dedi ve babam yine anneme bağırıp evden çekip gitti.Onların kavgalarından nefret ediyordum.Zaten duygusal olarak çökmüş bir dönemdeyken onların kavgalarıyla iyice yıkıldım ve  elimi telefona uzattım.Şuan sadece birileriyle dertleşmek istiyordum.Hemen birinin numarasını çevirdim ve açmasını bekledim.Evet aradığm kişi Emre'ydi.Yine çaresizdim ve yine ondan yardım bekliyordum...

SENDEN BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin