7:Yeni Bir Hayat Başlıyor

691 15 3
                                    

Babamın gitmesinin üstünden 10 gün geçti.Bu 10 gün benim açımdan çok iyiydi açıkçası.Beni önemsemeyen birini daha hayatımdan çıkarmıştım ve mutluydum.Ama annem...

Sanki her gün biraz daha kahroluyordu.Biraz daha çöküyordu.Ona çok üzülüyordum ama ama elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Bugün okuldan dönerken posta kutusunda mektuplar olduğunu gördüm.İçlerinden birisi annemin adına gelmişti.Eve girdiğimde anneme mektubu uzattım.Mektubu açmasıyla hıçkırıklara boğulması bir oldu.Babam boşanma davası açmıştı.

Bütün gece annemi sakinleştirmeye çalıştım.Babama o kadar kızgındım ki içimden ona karşı küfürler saydırıyordum.Resmen demediğimi bırakmamıştım.Annem mektubu okuduğundan beri ağlıyordu.Onu sakinleştirememek beni daha çok üzüyordu.

Aradan bir saat geçti ve annem az da olsun sakinleşti.Onun uyumasını bekleyip odama çekildim.Babam bunu bize nasıl yapabilmişti.Kesin hayatında başka bir kadın vardı.Annemi aldatıyormuydu?Onu hiç mi sevmemişti?

...

Sabah hazırlanıp okulun yolunu tuttum.Her zamanki gibi kulaklıklarımı takıp gidiyordum ki yanıma gelip "Günaydın" diyerek müzik zevkimin içine eden sesle irkildim.Kafamı yana çevirince bunun Orkun olduğunu gördüm.Okulda birbirimizle hiç konuşmamamıza rağmen dışarıda ne zaman karşılaşsak konuşuyorduk.Müzik dinlememi bozan o olmasaydı çoktan atar yapmıştım ama o olunca hiçbir şey diyemedim.

"Günaydın."

"Naber ? "

"iyilik,senden?"

"İyi bende işte,sınava çalıştın mı ?"

Sınav mı? Bugün sınav mı vardı? Tabi ya ...Kahretsin ! Babamın annemi üzmesi üzerine aklımdaki her şey uçup gitmişti.Sınav...Of hem de İngilizce.Zaten hiçbir şey anlamamıştım şimdiye kadar anlatılanlardan.

Uzun bir süre sessizce düşünmüşüm herhaldeki Orkun:

"Begüm iyi misin?Hala bir şey demedin de."

"Aa şey pardon Orkun ya,dalmışım da.Şey sınava çalışmadım.Aslına bakarsan sınav olduğunu bile unutmuşum.Akşam evde tatsızlık yaşadıkta biraz.artık olmayan İngilizcemle bir şeyler yapmaya çalışacağım"

"Üzüldüm senin adına ama istersen seni çalıştırabilirim.Bugün 2.ders boşmuş.Sınavda 4.ders.ne dersin ?"

Bir an ona döndüm ve:

"Boş dersini benimle geçirmek zorunda kalmanı istemem.Ben kendi başıma çalışırım."

"Hadi ama biraz önce dedin olmayan İngilizcem diye.Rica ediyorum Begüm."

O an ne diyeceğimi bilemedim.Benimle okulda hiç konuşmayan Orkun bana ders çalıştıracaktı.İnanılır şey gibi değildi doğrusu.

"O zaman ben bu sessizliğini evet olarak kabul ediyorum" dedi.İnanamıyordum.Yoksa bu bir rüya mıydı? Ama hiç de öyle durmuyordu.

"Teşekkür ederim Orkun."

"Henüz teşekkür edilecek bişi yapmadım."

Bu sözüyle yüzümü bir gülümseme kaplamıştı.Off hayır ondan hoşlanamazdım.

Nihayet okula gelmiştik.Sınıfa çıktım  ve Deniz'le İzel2in yanına geldim.Onlar da İngilizce çalışıyordu.Deniz'in İngilizcesi çok iyiydi.Sorulan her kelimeyi sözlüğe bakmadan Türkçesini söyleyebiliryordu.Hem de akşam hiç kelime çalışmadığı halde.

İlk ders bitti.Teneffüste acaba Orkun'un yanına gidip nerede ve ne zaman çalışacağımızı sorsam mı diye düşündüm fakat tam kalkmış ona doğru gidiyorken yerinden kalktı ve sınıftan dışarı çıktı.Bende ayakta kaldığımdan hemen yerime geçip oturdum.Teneffüs bitince nöbetçi öğretmen gellip yoklamayı aldı ve sınıfı serbest bıraktı.Herkes kütüphaneye ders çalışmay gitti.O sıra Orkun'a doğru döndüm ve beni yanına çağırdı.Bende yanına gittim.

"Burada çalışsak senin için sorun mu?"

"Ne sorunu ya saçmalama,çalıştırıyorsun ya nerede çalıştırdığın pek önemli değil."

"Peki o zaman.Kitaplarını al da gel."

Kitaplarımı aldım ve tekrar yanına gittim.Bu sıraya ikinci kez oturuyordum.İlki her ne kadar mecburiyet olsa da şimdiki daha değişik bir şeydi.Deniz ve İzel hala benim ne yaptığımı anlamaya çalışıyorlardı.Sabah onlara olanları anlatmayı unutmuştum.

Orkun bana sınavda çıkıcak her konuyu tek tek anlattı ve hepsinin mantığını anlamaya başladım.Çalışmayı bitirdiğimizde zilin çalmasına daha 10 dakika vardı.Ben kitaplarımı toplarken :

"Teşekkür ederim Orkun.Sayende olmayan İngilizcem biraz ilerleme gösterdi."

"Bir şey değil.İnşallah güzel bir sınav olur senin için."

"İnşallah" dedim ve Deniz'le İzel'in yanına dönüdm.İkiside bana uzaylıymışım gibi bakıyorlardı.En sonunda İzel dayanamayıp:

"Hayrola Orkun'la ders mı çalıştınız."

"Şey sabah okula gelirken karşılaştık.Ben sınava çalışmadığımı ve İngilizcemin de çok kötü ollduğunu söyleyince istersen seni çalıştırırım dedi.İlk başta kabul etmedim ama sonra rica edince kıramadım."

Deniz bunun üzerine atladı:

"İzel burnuma aşk kokuluarı geliyor,senin de geliyor mu?"

"Hımm sanırım evet..."

"Ya saçmalamayı keser misiniz? Öyle bir şey yok.Sadece ders çalıştık."

Deniz lafımı bitirmemi bekleyip:

"Bak Begümcüm,Orkun şimdiye kadar kimseyle okula gelirken konuşmadı,ona ders çalıştırmadı.Kimseyle bugüne kadar bu kadar samimi olduğunu görmemiştik."

İzel bunu onaylarcasına kafasını sallıyordu.

"Tamam olabilir ama biz sadece arkadaşca ders çalıştık.Artık bu konuyu kapatabilir miyiz?"

"Peki o zaman."

...

Sınav saati gelip çattı.Sıanv kağıdındaki soruları görünce Orkun'un bana çalıştırdıklarına çok benzediğini farkettim.İlk defa bir İngilizce sınavını tıkır tıkır yapıyordum.Sanırım Orkun'a büyük bir teşekkür borçluydum.

SENDEN BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin