Bölüm 1;ByeROOKLYN

3.4K 80 34
                                    

'' Ve tüm bunlara dayanmayı deneyeceğim.

Gözyaşlarımı tutmayı deneyeceğim.

Bu seni burada tutmayacak.

Büyük bir kız olmayı deneyeceğim şimdi.

Çünkü gitmemenin sebebi olmak istemiyorum.

Elveda!

Birisi seni özleyecek.

Elveda!

Birisi burada olmanı dileyecek.

O birisi benim.''

Rihanna-Farewell

 Yatağımda oturmuş taşınmanın iyi bir başlangıç olup olmayacağını düşünüyordum.Caddeye bakan tek pencereme doğru yürüdüm.Bu aptal caddeyi seviyordum.Her ne kadar bunun iyi bir başlangıç olabileceğini düşünsem de Londra bana göre değildi.Brooklyn'i seviyordum ve burayı özleyecektim.Kesinlikle.Bundan emindim.Adam'ı özleyecektim.Benim için bir arkadaştan öte bir dosttu.Burada ondan başka arkadaşım yoktu.Bir kız arkadaşımın olması için çabalamamıştım.Kabul ediyorum pek sosyal biri değilim.Adam'ı kendimi bildim bileli tanıyorum.Annesi Rachel ve annem Carol çok iyi arkadaşlar.8 yaşında annem babamdan ayrılırken ve şimdide annem zengin bir salakla evlenirken o hep yanımda oldu.Beni çok iyi tanıyordu.Ve ona minnettardım...Bu kadar zaman yanımda olduğu için.Şimdi ondan ve Brooklyn'den ayrılıyordum.Ve ufacık,kasvetli dairemizden.Odama göz gezdirdim.Çok eşyam yoktu.Bu sabah tüm kitaplarımı ve CDlerimi kutulara koymuştum.Dün de annemle beraber elbise dolabımın önüne oturup bir kaç kıyafetimi bavula tıkıştırmıştık.Bana kalsa bütün kıyafetlerimi götürürdüm.Ama annem '''Yeni başlangıç için yeni kıyafetler'' deyip deyip duruyordu.Kendini Tom'a ve zengin hayatına fena kaptırmıştı.En çok da buna sinir oluyordum işte.Ama belli etmiyordum.Anneme bir türlü Brooklyn'den ayrılmak istemediğimi söyleyemiyordum.Çünkü annemi daha önce hiç bu kadar mutlu görmemiştim.Gözlerindeki mutluluk pırıltısını,Tom'un ona evlilik teklifi ettiğini söylediğinde fark etmiştim.Tom'la annem bir hafta önce evlenmişlerdi.Ve baş nedime bendim.Ben!Aslında bakarsan benim için pek de parlak bir gün değildi.Ama iyi bir oyun sergilemiştim.Annem beni Tom'un oğluyla tanıştırmıştı düğünde.Ne çocuk ne de ben halimizden memnunduk.Adı Alex'di.Yale'e gidiyordu.Evde olmayacağı için memnundum.Zaten Alex'inde beni sevdiğini düşünmüyordum.Büyük bir ihtimalle o da herkes gibi annemin babasının serveti için Tom'la evlediğini düşünüyordu. Bakışlarından anlayabiliyordum.O salakla konuşmak istemiyordum.Neyse ki o şapşalın suratını her gün görmek zorunda kalmayacaktım.Tom'un salak oğlu New York'ta takılırken ben Londra'da olacaktım.Tom ve annemin iğrenç aşk hikayesine de değinecek olursak da birbirlerini 16 yaşından beri tanıyorlarmış.Geçen kış annemin çalıştığı bankada karşılaşmışlar.Ve sürpriz yeniden büyük aşk!

Tom için neden bu kadar kötü şeyler düşündüğümü bilmiyordum.Aslında Tom o kadar da kötü biri sayılmazdı.Tom'un annemi sevdiğini de biliyordum.Annemin babama bunu yapmasını kendime yediremiyordum işte.Annemin;

-''Robyn hadi tatlım gitme zamanı!'' demesiyle kendime geldim.Annemin beni gitmek için çağırmasından hemen sonra Adam,zaten açık olan kapıyı tıklatarak içeri girdi.Pek mutlu görünmüyordu.Odadaki son kutuyu aşağıya götürmek için kucakladı.Bana bakmadan aşağıya indi.Adam bugün sabah erkenden gelmişti bizim eve.Hem eşyaları toplamak hem de vedalaşmak için.Ama nedense bugün benle konuşmaktan kaçıyordu.Neden böyle davrandığını bilmiyordum.Şuan tek bildiğim biraz daha burada beklersem annemin aşağı da sinir krizi geçireceği gerçeğiydi.Hemen kısa saçlarımı bir tokayla topladım ardından sırt çantamı yerden kaldırdım.Aşağıya inmeden önce son kez odama baktım.Yıpranmış perdem,eskimiş yatağım ve çatalla sinyalini yakaladığım şapşal radyom dışında odam tamamen boştu.

Odadan çıkmak için arkamı döndüğümde merdivenlerde bekleyen Adam'ı gördüm.

-''Sanırım artık vedalaşma zamanı.'' dedi.Neden bilmiyordum ama gözyaşları birden bire gözlerime hücum etti.Ağlayamazdım.Şimdi olmazdı.

-''Veda yok.Söz veriyorum seni görmeye geleceğim yakışıklı.'' dedim.Gülümsemeye çalışıyordum.Ama sonra dayanamadım.Bir kaç uzun adımda Adam'a ulaştım ve ona sıkı sıkı sarıldım.Sonrada beraber aşağı indik.Aşağıya indiğimizde annem ve Rachel derin bir sohbete dalmıştı.Adam'ın kardeşi Sally oldukça sıkılmış görünüyordu.Adam'la benim aşağıya indiğimizi görünce keyfi yerine geldi.Elindeki oyuncak bebeği bırakıp bana doğru koştu.

-''Selam Prenses'' dedim yanıma gelen küçük kızı kucağıma alırken.

-''Nasıl gidiyor gün ışığı?''

-''Gideceğin için üzgünüm.Yine de bize gelirsin değil mi?''

-''Tabii ki tatlım.''dedim.Onu öptükten sonra yere bıraktım.

-''Sonunda aşağı inebildin.'' dedi annem gülümserken.Cevap vermedim sadece gülümsemesine karşılık verdim.Rachel Teyze'ye döndüm ve ona sarıldım.

-''Bizi arada sırada ziyaret et Robyn.''

-''Edeceğim.'' dedim kadından ayrılırken.Biz muhabbet ederken Adam minibüse son kutuları koydu.Daha sonra minibüs eşyalarımızla birlikte Brooklyn'den ayrıldı.Minibüsün ayrılmasıyla Tom'un son model arabası caddede görüldü.Tom arabayı kaldırıma yanaştırdı.Ardından sinir bozucu gözlükleriye arabadan indi.Artık sinirim tavan yapmıştı.Lanet veda faslını geçmek istiyordum.Tom annemi öptükten sonra(ki bu Tom'un gözlüklerinden daha sinir bozucuydu) annemin arabaya binmesine yardım etti.Annem arabaya binerken bende Adam'a tekrar sarıldım.

-''Kendine iyi bak.''

-''Sende kendine iyi bak Rob.''

-''Hala bana Rob demenden nefret ediyorum.''

-''Biliyorum''. derken o çok sevdiğim gülümsemesiyle bana bakıyordu.Aman Tanrım,şimdi kesin ağlayacaktım.Gözyaşlarımı görmemesi için yere bakarak ondan ayrıldım.Sally'e ve Rachel Teyze'ye gülümsedikten sonra daha fazlasını kaldıramayacağımı anladım.Hızlı adımlarla arabaya yürüdüm.Tom arabayı çalıştırdığında son kez apartmanımızın önünde duran sevimli aileye baktım.Adam başını yere eğmişti.Rachel Teyze gülümsüyor,Sally de çılgınca el sallıyordu.Sally'e el salladım.Daha sonra Tom arabayı çalıştırdı ve beni evim Brooklyn'den uzaklaştırdı. Havaalanına kadar 30 dakikalık bir yol,Londra'ya da uçakla 3 saatlik bir yol vardı.Neyseki kulaklıklarım ve mp3 çalarımı bavula koymak yerine sırt çantama koymuştum.Böylelikle annem ve züppe Tom'un son derece cıvık aşk sözcüklerine duymak zorunda kalmayacaktım.Kapüşonu ve kulaklığımı taktım,mp3'ün sesini sonuna kadar açtım.Uyuyor numarası yaptım,ama aslında ağlıyordum.Yinede asıl krizi eve varınca odama bırakıyordum.Herkes uyuyunca yatağıma girip bütün sinirimi ağlayarak çıkaracaktım.Ben bunları düşünürken içinde bulunduğumuz araba havaalanının otoparkına yanaştı.Hepimiz arabadan indikten sonra Tom arabanın anahtarını otoparkta bekleyen bir adama verdi.Demek ki arabasını burada bırakacaktı.

İç çektim,çok sıkılmıştım.Derhal o lanet eve gidip,lanet odamda kimsenin beni göremeyeceği lanet örtümün altında Adam'dan ve Brooklyn'den ayrılmamın acısını ağlayarak çıkaracaktım.Çok yorulmuştum.Hem bu taşınma işleri hem de Adam'dan ayrılmak beni çok yormuştu.Annem ve Tom işlemleri yaptıktan sonra uçağı beklerken bir sandalyede uyuyakalmışım.Annemin beni sarsmasıyla uyandım.

-''Uçağımız kalkacak,gitmemiz gerek tatlım.'' dedi. Eşyalarımızı alıp uçaktaki koltuklarımıza yerleştikten sonra müzik dinlemek için kulaklıklarımı taktım ama sonra yine uyumuşum.

-Bölüm Sonu-

18. bölümümü bitirdikten sonra ilk bölümümü okudum.Harbiden BOK GİBİ yazmışım.

YeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin