Bu bölüm YENİ arkadaşım @dearalexsandra'ya adanmıştır...
''Karanlık bir çöl otoyolunda,
Serin rüzgar saçlarımda,
Colitaların sıcak kokusu,yükseliyor havaya.
İleride bir mesafede,parlak bir ışık gördüm.
Ağırlaştı başım ve bulanıklaştı görüşüm.
Gece için durmalıydım.
Orada kapının önünde durdu.
Görev zili duyuldu.
Ve kendi kendime düşünüyordum ki, 'cennet de olabilir cehennem de'
Sonra bir mum yaktı
Ve bana yolu gösterdi.
Koridor boyunca sesler vardı.
Sanırım şöyle dediklerini duydum onların:
California Oteli'ne hoşgeldiniz.
Ne kadar hoş bir yer.
Ne kadar hoş bir çehre.
Bir çok oda var California Oteli'nde.
Yılın herhangi bir zamanı,bulabilirsiniz burada.
...
O dedi ki; 'o ruhu yakalayamamıştık 1969'dan bu yana.''
Ve o sesler çok uzaklardan çağırıyor hala.
Uyandırır seni gecenin ortasında.
Sadece onların şunu demelerini duymaya...
...
Ve o dedi ki; 'burada hepimiz sadece mahkumlarız,
Kendi düzeneğimizin.'
Ve ana salonda,ziyafet için toplandılar
Çelik bıçaklarıyla onu doğradılar.
Fakat canavarı öldüremezler.
Hatırladığım son şey,
Benim kapıya koştuğumdu.
Geçidi tekrar bulmalıydım,daha önce bulunduğum yere açılan.
"Rahatla." dedi adam.
Varmak için programlandık.
İstediğin zaman kontrol edebilirsin.
Ama ayrılamazsın asla...''
Eagles-Hotel California
Bugün okula gitmeyecektim,yine de erken uyandım.Kendimi biraz...tuhaf hissediyordum ve bir şeyler uyumama engel oluyordu.Dün Riley ile öpüşmüştüm.Bu düşünceyi bir türlü aklımdan çıkaramıyordum.Durduk yere sürekli gülümsüyordum.Birinin bana okkalı bir tokat atmasına ihtiyacım vardı.Hatta belki bir şaplak!Kendime gelmeliydim.Karnım ağrıyordu,ama ishal falan olmamıştım.Yemin ederim.Yani ishal ağrısı gibi değildi.İshal değildi işte.İshal olmasına imkan yoktu.Biliyorum,ishal kelimesini sık kullanınca komik olabiliyor.Bu ishaldan çok ''ben dün gece biriyle öpüştüm'' karın ağrısıydı.Sınava girerken,yeni bir okula başlarken ya da dünyadaki en budala öğretmeninin kazık bir soruda seni tahtaya kaldırması,arkadaşlarının önünde şarkı söylemek yada en kötüsü hoşlandığın çocuğun önünden yürümek gibi.(Evet doğru söylüyorsun,ben ineğin tekiyim.Ne olmuş yani?Herkes hoşlandığı çocuğun önünden yürürken utanır öyle değil mi?)En kötüsüde şuan hepsini birden hissediyor olmam.Kalbim hiç bir neden yokken ağzımda atıyordu.Ve bu sinirlerimi bozuyordu.Bir de şu yeni iş vardı.Şuan hissettiğim onca karışık duyguda en çok sinirimi bozan şey ise işi umursamamdı.Ve bu çok yanlıştı.Tom'a söz vermiştim.Sözümü tutmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni
ChickLitYatağımda oturmuş taşınmanın iyi bir başlangıç olup olmayacağını düşünüyordum.Caddeye bakan tek pencereme doğru yürüdüm.Bu aptal caddeyi seviyordum.Her ne kadar bunun iyi bir başlangıç olabileceğini düşünsem de Londra bana göre değildi.Brooklyn'i se...