Karanlık gecelerin nasıl aydınlığa erdiğini sabaha kadar yol gözlemiş insanlara sormamız gerekir. Bu; eşi hastanede doğum yapan babanın koridor penceresinden bakan bir çift gözü de olabilir, hasta halde döşeğinde inleyen teyzenin aralanan perdeden dışarıyı izleyen gözleri veya sevdiğinin hasretini kurarak soğuktan titrerken aynı zamanda da vatan sevgisiyle nöbetini tutan bir askerin gözleri de olabilir. Herkesin hayatında bu karanlıktan aydınlığa geçiş süreci vardır.Bir düşünelim illa vardır.Benim karanlıktan aydınlığa geçiş sürecim sanırım Harbiyede geçen günlerim ve kısmetse mezuniyetim olacaktı.O bir çift göz otuz ağustos günü omuzlardaki tek yıldıza bakmanın hayalini kura kura yaşayacaktı.
Zorlu Menteş/İzmir intibak kampımız sona ermiş Ankara'da bulunan Kara Harp Okulu'na başlamadan bir haftalık tatil iznimize çıkmıştık.İstanbul'a varır varmaz toprağı öpeceğim diyordum kendime.Doğup büyüdüğüm topraklara olan özlemim Menteş sonrası daha da artmıştı hiç kuşkusuz.Ailemi kardeşlerimi ve Zeynep'imi çok özlemiştim.Bir haftalık kısacık tatil umarım tüm özlemlerimi biraz olsun giderecekti.Gidermeliydi çünkü.
Annemin çok istemeyerek beni Harbiye'ye yolladığını söylemiştim.Babamın zaten asker olmak eskiden beri merak duyduğu bir meslek olduğu için ona göre her şey çok da güzel gidiyordu.
-Eeee oğlum, anlat eğitimler zor mu?
-Baba eğiti....
-Aaaah ah şimdikiler de eğitim mi oğlum.Ben Mardin'de yaptım askerliğimi.Şimdi sizde dayak da yoktur.Bak bi anımı anlatayım sana.
Sivil iken normal gelen askerlik anıları artık hayatım boyunca her ortamda konuşulacaktı.İlk kez babamdan duyarak şahit oldum bu gına gelme olaylarına.Çünkü askerliğin her şeyini öğreniyorum ve her askerlik yapan beni gördüğü yerde sanki bilmediğim şeyleri anlatır gibi köşeye çekip anılarını anlatması.Hayır şimdi karşılarına geçip G3'ü gözüm kapalı söküp takarım desem hevesleri kırılacak.Susuyorum.
Anneme geçelim biraz da.Yıllardır hep üstüme titredi kadın.Kadıncağız asker olduğumdan beri her dakika arayıp sorar oldu.Anne iyiyim desem de anne işte.
-Yavrum komutanların nasıl?
-Anne hepsi iyiler ama eğitimi braz fazla seviyorlar sanırım.
-Senin dirseklerinin hali ne oğlum?
Maalesef dalgınlığıma geldiği için gizleyemedim sürünmeden oluşan yara izlerimi.Tenim zaten 3 kat koyulaşmış haldeydi.Annem gözlerini dikmiş dirseklerime bakakalmıştı.Ciddi anlamda dikişlik yaralanmalar olmuştu çünkü.Eğer yaz olduğu halde bir delikanlı dirseğini kapatacak şekilde uzun kol giyiniyorsa askeri öğrenci olabilir.Saç traşından da bu tezimi doğrulayabilirsiniz.
Gelelim sevdiğime.Gül yüzlüme, namıdiğer kasap Şevket'in kızına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Meskenim Dağlardır Dağlar
Non-FictionBir Subay nasıl yetişir.Aşık olursa neler yapabilir ve vatan sevgisi her şeyin üstesinde gelirse neleri göze alabilir.Anlatılan her şey gerçektir ve ilk ağızdan okumaktasınız. Okuyacaklarınız bile sizi yormaya yetecekken vatan uğruna bunları yaşayan...