Bir Subay nasıl yetişir.Aşık olursa neler yapabilir ve vatan sevgisi her şeyin üstesinde gelirse neleri göze alabilir.Anlatılan her şey gerçektir ve ilk ağızdan okumaktasınız. Okuyacaklarınız bile sizi yormaya yetecekken vatan uğruna bunları yaşayan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gün doğuyorsa aydınlatmak içindir dünyayı.Belki biraz ısıtmak hatta baya ısıtmak için.Kalbi buz tutmuş insanları ısıtacağını sanmam ama o yine de doğacak.Dünyaya sövenler de olsa doğacak dünyayı sevenler de olsa.Bizlerse onun varlığından habersiz gibi o zaten doğmak zorundaymış gibi yaşayacağız ve hayattaki bir çok şeye de böyle bakacağız.Bakmıyoruz demeyin bakıyoruz.Bizim için belli külfetler altına giren kişileri bazen öyle küçük görüyoruz ki o zaten onun görevi değil mi diye bakıyoruz.Biraz düşünmeye teşvik edeceğim siz değerli okurlarımı.Her şeyin ama her şeyin bir görevi vardır yaşantımızda canlı ya da cansız.Güneş doğmak zorunda olduğu için mi doğuyor acaba?Senin aydınlık içinde yaşaman buz kütlesi olup ölmemen de güneşin işine geliyor olamaz mı?Biraz daha somutlaştıralım örneğimizi.Mesela doktor.Hani şu ilk fırsatta en ufak problemde tekme tokat dayak yiyen doktor ve hemşireler.Bir köle muamelesi görmeyi hakediyorlarmış gibi davranan embesil beyinliler."Doktor değil mi?Yaşatacak!" diyerek kabalaşan zihniyetler.Aslında genel mantık şu değil midir: O yaşatacak ki yaşayacak.O kurtardığı can belki de ilerde hayatını kurtaran bir birey olacak.Doğum yaptırdığı çocuk bir komutan olup dağda vatanı koruyacak.Yani kimse zorunda olduğundan yapmaz bir şeyi.Belli karşılık içinde mutlu olmak adına yapar ve siz bu insanların emeklerini mecburiyet olarak görürseniz gözümde zerre değeriniz de kalmaz.Ya da daha konumuzla ilgili örnek verelim.Asker, polis."Askerin görevi ölmek, bunun için maaş alıyor" diyen zihniyetler tanıdı bu ülke.Bunun gibi insanların da yaşadığı bir vatanı koruyan askerlerimiz var ve hala can veriyorlar Hakkari'de, Şırnak'ta."Görevi o.Benim vergilerimle maaşını alıyor".Evet sevgili okurlar insanlar her zaman somut olaylara takılıp kaldıkları için, duygusal düşünemedikleri için bazı konularda kıt kalmışlar.Onlar için her iş alacak verecek mantığıyla çalışır.Bu alacak verecek olayında elle tutulan şeyler onun için aha değerlidir.Hani askerine polisine vergisiyle maaş ödemesiyle övünen zihniyetler var ya.İşte bu kişiler için verdikleri paradan ibarettir alacak verecek ilişkisi.Çünkü askerin dağda yaylı yatak, sıcak duş görmeden geçirdiği bir iki haftalık süre onun için elle tutulan bir anlam ifade etmez.Çocuğunu altı ay göremeyiş olması onun için yine boştur.Dağdan yuvarlanıp gazi olması belki biraz düşündürür bunları.Hele hele şehit oldu mu asker.Oooo en önde bunlar gelir şehidim benim demeye.Ruhun şad olsun demeye.He yine vicdanen de rahattır bunlar."Devlet şimdi bu aileye şehitlik parası verse, aylık şu kadar da maaş verse, şehit yakını imkanlarından faydalansa.Tamam ya yine kafa kafaya geldi".Dedim ya size bunlar elle tutulana bakarlar.Vicdanlarını öyle rahatlatırlar.Elde olanın kıymeti vardır bir de.Neymiş o elde olan?Vatan mesela.Hani elle tutulan bir şey arayanlara bu sözüm.Elle tuttuğun ayaklarını basabildiğin bir toprak parçası değil midir vatan?Al işte sana devlet bu imkanı bu değeri askeri polisi sayesinde vermiş.Eğer askerine verdiğin üç kuruş vergiyle övüneceksen askerin sana verdiği vatandan övündüğü zaman ne yaparsın?Ki benim askerim bizim askerimiz ve ben öyle bir şey yapmayız.Mütevazi adamdır asker.
Hatırlayın haberleri kendi düğününe gidemeyen uzman çavuşu hatırlayın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
