BTS İLE HAYAL ET

Benim Kadınımsın (RM)

Namjoon ile uzun süredir sevgilisiniz. Ama arkadaş çevrene hep karıştığı için sinirin bozuluyor. Şu an o yatakta yatarken sende onu izliyorsun. Aniden gözlerini açınca yataktan düşüyorsun. Namjoon gülerek seni yerden kaldırıyor. Kollarını ondan çekip ellerini göğsünde birleştiriyorsun.

RM;
-Ne oldu hayatım iyimisin ?

Sen;
-Konuşmamız lazım.

RM;
-Ne hakkında?

Namjoon'a bakmaya başladın.

                  15 Dakika sonra

RM;
-Sana hayır dedim. Ben senin sevgilinim sende benim. Bu yüzden her şeyine karışabilirim.

Sen;
-Gereksiz sinirlenmelerinden bıktım. Onlar benim arkadaşım ve istediğim zaman görüşürüm. Ben senin ARMY'lerine nasıl karışmıyorsam sende arkadaş çevreme karışamazsın.
Namjoon kendini koltuğa atıp saçlarını karıştırdı. (Aradan 15 dakika geçti salona geçtiniz yani)

RM;
-Ben erkeğim istediğim kişiyle takılırım. Ama sen takılamazsın. Erkekleri tanımıyorsun. Onlardan korkulur, her piçliği yaparlar.

Sen;
-Ya kızlar, onlar çok mu iyi sanıyorsun? Onlar sizlerden daha iğrenç. Erkekleri elde etmek için kendilerini zarara uğratıyorlar. Ama sen nasıl olurda bana güvenmezsin? Senin için her şeyimden vazgeçmişken sana güvenmişken  sen bana güveniyorsun.

Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldın ve son sözünü söyledin.

Sen;
-Birkaç gün görüşmeyelim. Bu ikimiz için de iyi olur.

Diyip evden çıktın. Arkadaşının evine doğru yol aldın.
Hayır.
Ağlamıyordun. 
Çünkü bu seni zavallı duruma düşürürdü. Kapının önünde durup zile bastın. Arkadaşın yüzüne maske yapmış olduğu için korktun.

Arkadaşın;
-(adın)?

Sen;
-Ödümü koparttın gerizekalı.

Diyip içeri girdin. Kendini koltuğa attın. Arkadaşına baktığında sana uzaylı görmüş masum köylü gibi bakıyordu.
Elini onun yüzünün önünde sallamaya başladın.

Sen;
-İyimisin?

Arkadaşın başını oynatmadan gözleriyle yandan size bakar.

Arkadaşın;
-İyiyim. Bir şeyim yok. Neden geldin evime?

Sen;
-Niye gelemez miyim?

Arkadaşın;
-Gelirsin gelirsin de, sen bana kolayca gelmezsin. Ne oldu dökül.

Sen olan biten her şeyi anlatırsın.

Arkadaşın;
-Cidden doğru konuşmuşsun. Pis enişte ne olucak. Bütün erkekler böyle. Hepsi kendini düşünüyor. Kızların bir şey yapmalarına izin vermezler.

İkinizde ellerini göğsünüzde birleştirip düşünmeye başladınız.

Arkadaşın;
-Buldum. Kalk biraz eğlenelim.

Sen;
-Nereye?

Arkadaşın;
-Bara.

Sen;
-Olmaz Namjoon kızar.

Arkadaşın;
-Kızım siz ara verdiniz ilişkinize. Hatırlatayım.

Sen;
-Tamam be gidelim.

                       1 saat sonra

Şuan bir adam sana yapışmış gitmiyordu. Sarhoş değildin. Bu yüzden itmeye çalıştın. Ama adam senden güçlü olduğu için gitmiyordu.

Dayanamayıp ayağı kalktın. Arkanı dönmenle tam dibinde bir Namjoon görmen bir oldu. Sen ona kocaman gözler ile bakarken. O sana sinirle bakıyordu.

Seni bileğinden tutup dışarı çıkardı. Sen kolunu kurtarmaya çalışıyordun. Bar kapısından çıkınca biraz daha ilerlediniz ve sonunda durup sana baktı.

RM;
-Ne sikime o erkekle oturuyodun. Sana onlardan uzak dur dedim.

Sen;
-Ne hakla bana karışıyorsun ki? Kimsin sen?

Namjoon seni belinden tutup kendine çekti.

RM;
-Ben senin sevgilin ve gelecekteki kocanım. Ve sende sadece benim kadınımsın.

Diyip dudağına ufak bir buse kondurur. Ondan ayrılıp sırıtırsın. Ve koşmaya başlarsın. Oda gülerek arkandan gelir.