Yine aynı gün, aynı gece, aynı sabah... Olmaması gereken yerlerde yaptığım hatalar yüzünden şimdi çekiyorum acılarını.
İnsan büyüyünce anlıyor her şeyi. Bazen keşke hiç büyümeseydim diyorum. Kendi kendime konuşuyorum.
Acılarımı, pişmanlıklarımı, hüznümü, keşkelerimi anlatacağım kimse yok. En önemlisi 'o' yok. Hani derler ya 'Büyük aşklar ya sonsuzdur. Ya da o'nsuz..' sonsuz olamadık biz. O'nsuz olduk...
-Özledin mi beni?
Cevap vermeyeceğini bile bile soruyorum içimdeki arta kalan soruları.
-Bak senin için resim çizdim.
Diyip elimdeki defteri mezarına doğru döndürdüm. Mezar taşına yaslanıp ayaklarımı uzattığım için kendime güldüm. Çünkü üstüm tozlanırsa hep kızardı bana.
-Eee nasıl olmuş? Hep çizmemi isterdin senin resmini ama hiç vaktim olmadığı için çizemezdim ve sen bana tirip atardın. Hatırladın mı?
Başımı yukarı kaldırıp derin bir nefes aldım. Gülüyordum. Gözümden bir damla yaş düştü. Sonra derin bir ah çektim.
-Ağlıyorum... Sen.. ah sen dayanamazdın ağlamalarıma. Ben ağlayınca sende ağlardın benimle. Şuan da ağlıyor musun?
Göz yaşlarımı silip mezara doğru döndüm.
-Sakın, sakın ağlama bebeğim. Dayanamam buna.
Elimi mezara koyup toprağını avucumun içinde sıktım.
-Rahat mısın orada? Toprak kokusunu severdin sen.
Başımı mezarına koyup hıçkıra hıçkıra ağladım.
-Boğazımda... Boğazımda geçmeyen bir yumru var. Bu... Bu acıyı tarif edemiyorum meleğim. Yutkunmak zor geliyor artık. Sol tarafıma tarif edemeyeceğim ağrılar giriyor çoğu zaman. Sensiz olmak kötü bir şeymiş. Geri gelsen olmaz mı? Asla gerçekleşmeyecek hayaller kuruyorum seninle. Kıskanmalarını özledim. Triplerini, gülüşünü, şakalarını, kokunu, saçlarını okşamayı, seninle beraber vakit geçirmeyi, seninle ilgili olan her şeyi özledim.
Başımı mezardan kaldırıp etrafa baktım. Sonra kafamı mezar taşına çevirip baktım bir süre.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Melek mi oldun şimdi? İnsanlardan farklı olmayı sevmezdin. O küçük ellerinle yaralarını sarardın herkesin.
Başımı öne eğip konuşmama devam ettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Kafanı şişirdim değil mi? Ama ben seninle konuşmayı özledim. Tam beş gündür yoksun hayatımda. Beş gündür o küçük kalbini atmıyor. O minik ellerin hareket etmiyor.
Biraz daha mezarın başında ağlayıp ayağa kalktım. Göz yaşlarımı silip son kez baktım mezarına.
-Bizim aşkımız yarım kaldı.
-Sevgilim,
Diyip derin bir nefes aldım.
- Aşkın büyüsü bozuldu. İkimiz için...
Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Sonraki bölüm yoongi hakkında olucak. İyi okumalar.
