Bölüm 11

103 2 0
                                    

Gözlerimi açtığımda tebessümle beni seyreden bir çift göz ile karşılaştım.günaydın minik  kız günaydın dev adam derken demir anlımı öptü şuan benden mutlusu yok ben hemen kalktım birincisi çok açım ve ikimcisi geç kalmak istemiyorum o yüzden çabuk ol dedim ve odadan çıktım önce yemekk kahvaltıda bir kuş sütü eksik sonuçta ben yaptım yani ben ben koray sargın😂😂😂 yine daha fazla saçmalamadan kendimi durdurdum ve demiri çağırdım kiii o zaten kapıya yaslanmış beni izliyor ve ben az önceki koray sargını sesli söyledim ahhhğğ lanet olsun rezil olmalara doyamıyorum nedir bu yağğğ ah ah demiiiir sen burdamıydın ya  -ya ya ben burdaydım canımm- ee ne bekliyosun gel otur kafasını olumlu anlamda salladı

Hadi deniz yağğ iki saattir ne yapıyorsun yukarıda?!
Ya demir ne söylenip duruyosun bi sus geldik işte aslında demir ben odadan çıktığımda hazırlanmıştı ve ben de duş almak istedim derken demir biraz yani biraz tamam tamam birazdan daha fazla beklemiş oldu ama napayım canım temizlik imandan gelir neyse altıma siyah kot pantolonumu üstüme siyah beyaz yazıyla bad girl (kötü kız) yazan tişörtümü giydim ayağıma da nike air beyazlarımı geçirdim saçlarımı açık bıraktım kafama siyah bir spor şapka geçirdim gözümede bir kalem tabi irazda parfüm gitar sırt çantamı alıp aşağı indim haaa kolumada babaannemin verdiği siyah kırmızılı saatimi takmayı unutmadım (eski model saatlerden değil,denizlerin evindeler)

Geldim işte iki saattir bağırdığına değdimi yani?
Net 46 dakika 31 saniyedirli seni bekliyorum deniz hala söyleniyo ya
Deniz:Neyse ya gidelim artık haa unutma bu gün beraber olduğumuz bizimkilere açıklicaz o yüzden okula ayrı giricez biyerlere kaybolma ve kızların etrafında fazla dolanma hele de o sürtük ireminnn derken biraz sinirlenmiş yüksek sesle konuşmuş ve gözlerimi kısmış olabilirim ama hepsi bizim iyliğimiz için tamammdır sevgilim hadi demir de altına siyah kot pantolon üstüne siyah gömlek giymiş kollarını katlamıştı ama hala üstünden kas fışkırıyor nedir bu yağğğ çoğğ yağışıklı asdfg:)
Altınada siyah ucu sivri olmayan ayakkabılardan giymişti ve yine söylicemm çok yakışıklıydı

Okula geldiğimizde ben direk ardaların yanına geldim arda beni görünce ayaklandı ooooo prenses yüzünü gören cennetlik valla nerelerdesin sesli bir şekilde ve tabi kibarla tatlılığın karşımı olan gülüşümle karşılık verdim derya ve eceyle de selamlaştıktan sonra sınıfa çıktık ben yerime tabi demirde yanıma oturdu hoca girdi ders felan hiçbir sorunumuz yokmuş gibi bir de sürpriz sözlüüüüü diye bağırasın mı hoca

Neyse sınıftakilerin yardımlarıyla 89 almıştım bu da iyiydi yani ders böyle devam ederken kapı çaldı müdür girdi arkasındanda bi çocuk b-bi dakka o-o çocuk y-yusuf  Allah kahretsin yusuf onun burada ne işi var onu görmemle benim ve tabi demir de dahil olmak üzere diğerlerinin gözleri fal taşı gibi açıldı duyduğum şey ise demirin ağzından sikitirr bu oruspu çocuğunun burda ne işi var o bunu söylerken yalında ona bakıyordu sanki her an bir hamle yaparmış ve yalında onu tutmaya hazırlanıyormuş gibiydi.

Müdür evet çocuklar bu yeni arkadaşınız yusuf onunla iyi anlaşın ve kavga etmeyin kavga etmeyin derken gözleri demir ve yalın arasında mekik çekiyordu tabi bir de bastıra bastıra söylemişti eeee daha önceden de okulun açılmasından çok uzun süre geçmemesine rağmen bir çok çocuğu hastanelik ettikleri için normaldi bu. Demir elini yumruk yapmış dizinin üstüne koymuş dizinide sinirle sallıyordu neden bu kadar fazla tepki gösterdi anlamadım anladığım bir şey varsa o da yusufa karşı içimde bastırdığım ne varsa onu görmemle yeniden alev alması.

Öğretmenin kendini tanıt bakalım demesiyle kendime geldim sesini duymak istiyordum ben yusuf kaya amerikadan yeni geldim dedi öğretmenin işaret ettiği yani benim önüm olan yerine oturmak için hareketlendi o da gözleriin içine bakınca gözşeriöi hemen kaçırdım bir geçmişimiz vardı sonuçta ama hala yakışıklıydı hala kasları vardı ve o kokusu o kokusu hala her  burnuma dolduğunda kendimi kaybediyor adeta başka bir boyuta geçiyordum demiri unıtmuştum bile sadece burnuma o alışık olduğum ama uzun zamandır hasret kaldığım kokusu gelmişti ve ben heyecanlanmıştım bir ders böyle bitti

Bizim sınıfın sürtük üçlüsününde gözü yusuftaydı irem gözde ve ceren lanet üçlü, dersin bittiğini gösteren zil çalınca hemen erimden kalktım ve sınıfyan çıkmak için kapıya yöneldim tek bildiğim kendimi bir an önce dışarı atmalıyım çünkü kalbim yine hızlı ızlı çarpmaya başladı ben sınıftan tam çıkıcakken demir bileğimden tuttu ve beni durdurdu yüz ifadesinden ve yusufun olduğu tarafa kaçamak bakışlar atmasındam gerildiği çok belliydi nereye?sesi sert ve ciddiydi bizimkilerin yanına gidiyorum konuşmak için dediğimde kafasını anlamışçasına belli belirsiz salladı ve sımsıkı tuttuğu bileğimi bıraktı ben de  gerilmiştim ama bileğimi bırakınca hemen arkamı döndüm ve derince nefesmi verdim ardalarla konuşmayacaktım.

Yusufu görünce tekrar yaşadığımı hissettim resmen neden bilmiyorum demir bir anda saçma geldi ama yapamazdım onu yarı yolda bırkamazdım onunda duyguları vardı en iyisi uygunca ayrılmaktı yaklaşık bir 15 dakika sonunda demirin yanına gittim arkadaşlarıyla konuşuyordu demir biraz konuşabilirmiyiz ben öyle deyinece kafasını birden bana çevirdi ve olumlu anlamda salladı siz devam edin ben geliyorum 

Konuştunmu arkadaşlarınla?
Evet konuştum fazla stres altına girdim ve terlemeye başladım  ne tepki verdiler? sanırım ondan biraz korkuyordum bak demir ben de  böyle olmasını istemezdim ama onlar onaylamadılar ardayı biliyorsun zaten sana ve arkadaşlarına yeterince uyuz oluyor ben onlara karşı gelemem çünkü en iyi günümdede en kötü günümdede onlar hep yanımdalardı ve bana destek oldular ben şimdi onlara karşı gelemem lütfen anla beni ne güzel sallıyorum ya halbuki bizimkilerle konuşsam eğer sen mutlu olucaksan bizim için sıkıntı yok derlerdi demirde konuşmaya başladı yazık çok yazık yusufu görünce hemen böyle olucağını düşünmemiştim belki kırılırsın üzülürsün ama hemen böyle renk vermessin demiştim gerçekten beraber geçirdiğimiz zamana yazık sen sabah bana ne demiştin iremden uzak dur çünkü o bir sürtük şimdi senin ondan ne farkın kaldı o bunları söylerken hem öfkelendim hemdd kırıldım tuhaf olmuştu beni ireme benzetmesi kendime engel olamadım gözümden bir damla yaş düştü ne olursa olsun bu kadar ağır konuşmamalıydı annemler yarından sonraki gün dönüyor haberin olsun dedi ve o gitmeden ben onun yanından ayrıldım

Bir taksiye atlayıp hemen evin önünde indim kapıyı açmak için anahtarımı ararken demiride gördüm lanet olsun ben ona boş gözlerle bakarken o benim yüzüme bile bakmadı haklıydı da o aynısını bana yapsaydı sanırım kıyameti koparırdım eve gidip hızla banyoda ellerimi yıkadım ve odama girdim pencereyi açtığımda demiri gördüm

Benim odamın penceresi onların bahçesine bakıyordu ve ben bunu yeni fark etmiştim odama girdiğinde de nasıl geldiğini düşüneceğime bir camdan baksaymışım anlarmışım demekki ama akılmı kaldı bende bahçelerindeki sallanan salıncağa oturmuş hafif sallanarak sigara içiyordu gözleri kızarmıştı çekici duruyordu bir çok kzın hayali kadar yakışıklıydı ama biz ayrılmıştık kalbim hala yusufu yaşıyordu demekki bu düşünceler arasında kendimi yatağa attım ve uykuya teslim oldum sanırım yorgunluğumı üstümden atarsam daha sağlıklı düşünebilecektim.

Zoraki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin