Ben şok ben iptal o anlarda ne oluyordu bana bilmiyorum sabah uyandığımda yanımda pembe bir kağıtta bir not yazıyordu ve demir yoktu en son o benim saçlarımı okşuyordu ve ben de sadece Susup onun derinliklerinde kaybolmak istiyordum ve öyle oldu da en son onun o anlam yüklü gözlerinde kaybolurken uykuya dalmıştım.notta ise uyuman insana huzur veriyor hep yanımda ol bu gün okulda görüşürüz güzelim ah ne sanıyordu ki bu bir aptal öpücük ve bir gece zorla benim odamda yattı diye ona yüz vereceğimi felan mı
Saate baktığımda 7:30 olduğunu gördüm ve o anda bunları okula varınca düşünmenin daha iyi olacağını ve hemen yataktan fırlayıp hazırlanmaya başlamam gerektiğini anladım lavaboya koştum elimi yüzümü özel sabunla yıkadıktan sonra saçımı dağınık bir topuz yapıp dolabımın kapağını açıp mal gibi dikilmeye başladım sonradan salak başım aklıma geldi bizim okulda da artık forma vardı
lacivert dar ütülü pantolonumu çıkardım üstüne uzun Kollu beyaz yakalı bir tişört ve siyah spor beyaz fermuarlı hırkamı çıkardım hepsini giydikten sonra ayağıma siyah bir Babet çorap geçirdim e beyazlıktan parlayan ayakkabılarımı giydim saçımı da yandan sıkı olmayan bir şekilde ördüm gözüme sadece kalem çektim mavi gözlerimi ortaya çıkarıyordu bu hemen bordo çantamı sırtıma taktığım gibi aşağı fırladım
Babam işlerinin yoğunluğu yüzünden bu gün işe erken gitmişti bu demek oluyordu ki bu gün yakışıklı ve vücudu kas fışkıran babamın o bayıldığım spor arabasına binip okula havalı havalı girmeyecektim dünyalar tatlısı annem ben daha asla uğraşıp da geç kalmayayım diye taksi çağırmıştı kapıda beni bekliyordu aslında geç kaldığımdan değil de okula erken gidip önce bizimkilerle takılmak iyi geliyordu
Dolaptan bir paket çikolatalı sütü kapıp annemin yanaklarına kocaman Öpücükler kondurdum ona binlerce kez teşekkür ettikten sonra evden çıktım ve taksiye atladım 10 dakika sonra okuldaydık bizimkilerin Bahçedeki bankalarda oturduklarını görünce yanlarına koştum ve eceye benle gelsene beraber çantamı sınıfa bırakıp gideriz dedim o da bana kocaman gülücükler atıp kafasını yukarı aşağı sallayıp onayladığı belli etti ve koluma girdi aklımın bir köşesine demirle asla karşılaşmamalıyım ve karşılaşsam da asla yüz vermemeliyim notunu eklemiştim
Tabi dün olanların hepsini ece ye anlatmıştım o da ağzı açık bir şekilde beni dinliyordu ve sadece sırıtıp iki lafımda bir çok romantik diye ekliyordu
bense sadece seslice kıkırdadım sınıfın ordaki merdivenin son basamağını çıkacakken yine biriyle çarpıştım Allahım okul açıldığından beri ne çok kişiye çarpıştım boydan ve tabi kaslardan çarptığım kişinin erkek olduğunu anladım çünkü anlım çocuğun boynuna öyle bir girmişti ki
Elimle alnımı tutarak kafamı kaldırdım ne çok komik görünmüşümdür kim bilir çünkü alnımın verdiği acıyla suratımı da ekşitmişdim ece de eli ağzında bize bakıyordu ve en son kafamı kaldırıyordum kaldırdığımda ve karşımda bana boş gözlerle bakan bir adet demir görünce ne tepki vereceğimi bilemedim tabii sadece sinirlenmiştim neden bilmiyordum ama içimden ona trip atmak geliyordu ve öyle de yaptım her zaman içimden ne geçerse onu yaparım çünkü annem bana hep içimizden gelen seslerin doğru bir yerlerden geldiğini söylerdi onun boş bakışları karşısında ona sinir dolu bakışlarımı gönderip sınıfa doğru yürüdüm ece de peşimde tabi
Biraz arkada kaldığı için hafif koşarak yanıma geldi ve az önce anlattıkların baya bi iyiydi ne oldu birden? Diye ekledi bende bilmiyorum ben onu daha yeni tanıyorum sadece babalarımız iş ortağı,aynı sınıftayız ve bir kere öpüştük bir gecede beraber uyuduk bunlar bana anlamsız geliyor hem gördün bana boş gözlerle bakıyordu demek ki o da unutmuş!!! Dedim oysa tatlı bir şekilde Susma hakkımı kullanıyorum patron dedi ve asker selamlaması yaptı Ece nin bu tatlı halleri bana her şeyi unutturuyordu
Bahçeye çıktığımızda dersin başlamasına daha 30 dakika olduğunu gördüm ve ardaların yanına doğru ilerledik eceyle. Arda benim baya önceden tanıdığım en yakın ve çok sevdiğim arkadaşlarından biriydi tabi ece de var arda bana beni sevdiğini(kardeşçe:))belli eden bir bakış attıktan sonra selam güzellik dedi derya alınmıyordu çünkü bizim birbirimizi dostça sevdiğimizi biliyordu
onun yanı sıra o da bana sarılarak günaydın denizim dedi bende onun sarılmasına karşılık vererek günaydın derya mm diye ekledim biz birbirimize arda ve ecede bize bakıp kıkırdıyordu işte bu biz bir aile gibiydik her şeye rağmen birimiz mutlu olunca diğeri de oluyordu aksi taktirde biri üzülünce diğerine üzülüyordu.
İlk 4 derse girdikten sonra neden bilmiyorum ama içimi garip bir sıkıntı bastı bizimkiler derse girmek istemediğimi söyledim tabi onlarda beni yanlız bırakmak istemediklerini söyleyince beraber ardanın arabasıyla bir kafeye oturduk siparişlerimizi vermeye sıra geldiğinde hemen ilk aklımdan geçen şeyleri limonata ve çikolatalı Pasta menümü sipariş ettim yine lanet bir tesadüf zaten önce ki derslere girmemiş olan demir arkadaşı onun gibi taş çocuk olan yalınla beraber kafeye giriyordu
demirin aksine yalın komik ve hoşgörülü biriydi yalın eceye fena olmazdı aslında sonra bu düşüncelerimin arasında tekrar gözüm sırtındaki siyah üstünde nike işareti olan çantayla havalı yürüdüğünü sanan ve gerçekten çok havalı yürüyen demire kaydı bir insana şu lanet okul forması bu kadar mı yakışır diyen iç sesime sövdükten sonra içeri girdikleri andan itibaren bütün gözlerin yalın ve demire döndü kafeye bir göz gezdirdikten sonra bakışlarını üzerimde fark ettiğim demire kafamı çevirdim o da bana bakıp göz kırptı ;) bu neydi şimdi sabah yüz vermiyor şimdi göz kırpıyor ben de nasıl davranacağımı şaşırmış haldeyim ve ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim yok...
♥♡♥♡♥♡ medyadaki fotoyu ben çektim :)) oy ve yorumlarınızı bekliyorum....
