Buz Gözlerle Şok Karşılaşmlar

174 6 0
                                    

Allahım nasıl bir duruş o öyle diye geçti içimden ece ne dedin sen söylediğim sözü içimden değil dışarıdan söylediğini anladım ama hakkaten ne demiştim ben bunu söylerken ona bakıyordum ve yanından geçiyorduk ki o da bunu duydu ve arkamdan bana baktı bunu bende kafamı çevirdiğimde göz ucuyla ona baktığımda fark etmiştim

Ece nin sana diyorum deniz demesiyle kendime geldim ve iç sesime içimden geçen şeyleri dışarı vurduğu için küfürler yağdırıyordum ve fark ettim ki çocuğa ilk günden resmen yavşıyordum olmaz diğer sürtükler gibi ben bu değilim dedim kendi kendime ve ece ye boş ver dediğimde sevgilisi ve aynı zamanda aralarından en iyi dost olduğumuz ve çok yakınlarım derya ve arda bana kötü bakışlarını yolladılar sanırım ondan hoşlandığımı anlamışlardı

Neeeeeeeeeeee bi dakka bi dakka ne hoşlanması bu sadece görünüşü beğenmeydi o kadar hemen kendimi toparladım ve bu kötü bakışlara karşı alınmasınlar diye göz devirmek yerine 32 diş sırıttım onlarsa tebessümle kafalarını başka yöne çevirdiler

bizde Kahve içmek için gittiğimiz kafe ye doğru ilerledik lan olsun lanet olsun bu sokaklarda su birikintileri neden olur ki çocuklar o kadar da arabayla gidelim demişti ama salak ben yürümek hepimize iyi gelir demiştim ve onlarda beni kırmayıp yürümeyi kabul etmişlerdi.

Ama o yanımızdan geçen siyah spor arabanın pantolonuma sıçrattığı ve maf ettiği çamurlu su beni pişman etti ve o arabanın arkasından bağırarak küfür etmeme sebep oldu o arada bizimkiler de katıLa katıla gülüyolardı.bende onlara sizi öldürürüm bakışı attıktan sonra söylenmeye başladım pis salak herif o Araban bozulur inşallah tekerlekleri patlar dedim ve yanımdaki arkadaşlarımın sırıttığını fark ettim bu seferde onlara aferin size bakışımı yolladım kafeye varmış ben üstüme çamurlu su sıçratan spor arabayı görünce çıldırdım

birden kendimi arabanın tekerleklerine tekme atarken buldum arda hem kahkaha atıyordu hem de beni durdurmaya çalışıyordu bende sonun da durdum ve bizimkilerin kahkahaları arasında içerden en ortadaki masaya (serin olduğu ve tam klimanın karşısında olduğu için) geçtik

Siparişleri verdik ve sohbet etmeye başladık ben ufuk un söylediği bir şey yüzünden gülmeye başladım tabi diğerleri de biden gözüm karşıdaki masaya kaydı ve dakikalarca bana baktığını fark ettiğim ve şok içinde benim de ona baktığım demiri gördüm yanında sarışın bir kız vardı ona komik şeyler anlatıyormuş gibi gözüküyor du çünkü sadece kız anlattıklrına gülerken demir dikkatli bir şekilde bana bakıyordu tabi bende ona ona gözlerimi gayet gıcık bi şekilde devirdim o ise çoktan başka yere bakmaya başlamıştı

biz demirlerden önce kalktım yine en sevdiğim pantolonumu mahveden siyah lüks spor arabayı görünce tekmelemeye başladım ve beni tutan güçlü kollarla durdurulduğumu hissettim beni kendine çeviren o güçlü kolların sahibine baktığımda ise yine ela buz gözlerle karşılaştım bu sefer beni durduran arda değil devirdi!

İnanamıyorum nedeni bilinmez gözlerim onun bir çok anlam yüklü olduğu fakat benim anlamadığım gözlerle buluşunca kalbim hızlı hızlı atmaya başladı nerdeyse kalbimin sesini duyacaktım kulaklarım ve yanaklarım yanmaya başlıyordu o ise sadece soğuk bir şekilde sırıtıyordu dudaklarını bir birine bastırmıştı ve çooooooookkkkk tatlı gözüküyordu bense bize dikkatle bakan ve sinirlenmiş gözüken bir nevi abim erkek kardeşim sayılan ardaya bakmaya başladım

ve birden o kusursuz karşımdan gelen sesle irkildim bana gayet ifadesiz bir suratla ne yapıyorsun sen ? Diye soruyordu bense sadece pantolonumu mahveden arabaya öfkemi kusuyorum ve bu seni ilgilendirmiyor diye çıkıştım o da yani demir ya o araba benimse beni ilgilendirirmi diye yanıtladı bende gözlerim kocaman açılmış şekilde demek insanların kıyafetlerine su sıçratan bu cani arabanın sahibi sensin dediğimde bana sana inanamıyorum bakışları attı bense kafamı ne var derecesine salladı ve hala ben tutan güçlü ve yumuşak kolların arasından sert bir şekilde sıyrıldım o da ellerini hemen geri çekip indirdi benim bu harektimle kendineyeni gelmiş gibi görülüyordu

Ben de arkadaşlarıma öyle değilmi dedim onlarda evet dedikten sonra demir 3 saniyeliğine arkasını dönüp arkadaşlarıma göz ucuyla baktıktan sonra ben cani (bastırarak söyledi cani kelimesini sanırım burda üstüme alınamam gerekiyor) ben cani arabamla Haddini bilmeyenlere Haddini bildiriyorum dedi ve o ukala gülüşünü takınıp arabasına bindi ve gaza sert bir şekilde basıp gitti uyuz şey bende arkadaşlarıma veda edip yanlarından ayrıldıktan sonra eve yürüdüm eve vardığımda ufacık bir telaş vardı duru!!!!

Okumak için amerikaya gitmek istiyordu ve annemle babam küçük diye izin vermiyorlar abin ve ablan isterseler giderler çünkü büyükler ama sen küçüksün diyip duruyorlardı oda her zaman bu laflardan sonra bizim üzerimize uyuz bakışlar atıp gidiyordu ama ben onu seviyordum her ne kadar gıcık ve havalı olsada onunla iyi anlaşıyorduk ve birbirini ispiyonlayan uyuz kardeşlerden değildik her neyse annemler bu fikri kabul ettirmişti duru amerikaya gidiyordu bense bu düşünceler arasında durunun hazırlanmasına yardım ediyordum olamaz ateş de orda duruya göz kulak olmak için amerikaya duruyla beraber gidiyormuş ne yani evde yanlız mu kaldım offf

Hazırdılar 8 de uçağa bineceklerdi burada akşamken orda sabah diye uçağa akşam bineceklerdi saat 7 idi ve babam artık çıkmalıyız çocuklar diye ıkaz etti onlarda hemen aşağıya indi
Ve vedalaştık babamın arabasına bindi ateş annem için daha zor olmasın diye hava alanına gitmesine izin vermemişti bende annemle salya sümük ağlıyordum ne de olsa 4 yıl az bir zaman değildi annemde bu düşünceler arasında hazırlan deniz baban gelir şimdi sen ben baban akşam yemeğine yan komşuya gidiyoruz dedi ben neden diye sorduğumda hem yeni taşıdıkları hemde o evin babası olan hakan beyle babanın iş ortağı olmuş olduğu için hem senin yaşlarında bir oğulları varmış sizde konuşursunuz deyince tamam dedim zaten sıkılmıştım

Hemen hazırladım siyah bir pantolon beyaz bir yarasa kanat yarım kol buluz giyip bembeyaz spor ayakkıbalarımı giydim siyah saçlarımı düz bıraktım ve koluma gümüş zincir ince bilkeliğimi taktım tabiki Telefonumu unutmamıştım eğer oğulları benle konuşmazsa telefonumla uğraşırdım annem aşağıya indiğimde bak kızım orası babanın ortağı hakan atalanın evi sakın yanlışlıkla bir patavatsızlık yapma sen daha çok susmayı ve ağzın kapalı bir şekilde gülümsemeyi tercih et aşk olsun anne dedim o da ben seni bilirim bakışları attı.

Babamın Çoktan hazır olduğunu fark ettim ve hep beraber yüzerek evin planının bizimle aynı olduğunu düşündüğüm yan komşumuzun villasına yürümeye başladık annem 3 dk lık yolda bile 500 kere aynı şeylerden tembihlemişti babam ise hoşuna gitmiş bir tavırla bizi gülümseyerek izliyordu sonunda evin önüne geldik babam derin bir nefes alıp bırakarak kapıyı çaldı

Kapıyı bir hizmetli açtı yanında takım elbiseli hakan bey olduğunu zannettiğim bir adam ve zarif güler yüzle adının filiz olduğunu öğrenediğim bize bakan bir kadın duruyordu selamlaştıktan sonra direk masaya geçtik ve yine kapı çaldı hakan bey "kusura bakmayın oğluma hem okuyup hem de şirkette çalışmak biraz zor geliyor" deyince babamda hemen atladı evet aslında bende bu sene denizin yanımda çalışmasını ve bir şeyler öğrenmesini istiyorum deyince hakan bey de tabii demirle çalışabilirler hatta şu projede onların çalışmasını isteyelim deyince kocaman açılmış gözlerime karşılık bir de ağzım iki metre açıldı

Neden diyeceksiniz çünkü kapı çalınca evin oğlu içeri girmişti akşam yemeğine gittiğimiz ortağımızın oğlu demir çıktı üstüne bir de aynı iş yerimde çalışmamız aynı projeye emek vermemizi istiyorlardı demir aksine yumuşak ses tonuyla hoş geldiniz dedi annemde hoşbulduk oğlum dedi ve demir diye devam etti ne olduğunu anlamamıştım

Oğlum diyecekken neden demir dedi ki o sırada kaslarını belli eden ve pantolon un içine sokulmuş beyaz gömleği siyah jilet gibi takımı ve ince siyah kıravatıyla özenle Yapılmış saçlarını da eklersek muhteşem bir çift göz ile demir masada göz gezdiriyordu ve gözlerim onun gözleriyle buluşunca benim aksime hiç şaşırmamış duruyordu

Masada benim karşımdaki yerine geçti bana sırıtarak bakıyordu ve benim duyabileceğim bi sesle üstüne bastıra bastıra sende hoş geldin küçük hanım deyince öfkeli ve uyuz olmuş gözlerimi demirin üzerine dikmiş öylece bakıyordum oda hala pis pis sırıtıyordu bende masada adının duyan demir gibi gözlerimi demirin annesine çevirdim annesi demire öyle değilmi demir? diye Beklentili gözlerle bakıyordu ben anlamamıştım ama demir biliyormuş gibi duruyordu evet aynen öyle deyip bana baktı bense anlamamış gözlerle ona bakıyordum
(burada demirin annesi denize iltifat ediyor deniz duymasa da demir duyuyor ve onaylıyor)

keyifli okumalar :))

Zoraki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin