Sabah uyandığımda saat 11 olmuştu.hoş öyle olmasa bile bu gün okula gitmeme kararı almıştım. Yorgundum ve tabi utanıyordum. Onunla(demir ile) karşılaşmaktan çok korkuyordum çünkü yüzüne bakamazdım onu görünce elim ayağım birbirine dolanırdı ve bizimkiler birşeyler olduğunu anlardı
Hem onun nasıl davaranacağını da bilmediğime göre bu gün okula gitmeye gerek yok yarın da annemler gelicek gitmem okula en azından 2 gün rahat olurum hem ben utanıyorum yusufta geldi,gelip bir kere bile özür dilese kabul edecek durumdayım kalbimin yaptığı nasıl bir arsızlık bilmiyorum hem demir haklı yusuf geldiği için ayrıldık umarım işler sarpasarmaz.
Yani arkadaşalarım da var onları unutmamam gerek çünkü hepsi benim hayatım kaç gündürlü de doğru düzgün görüşemiyoruz onlar yusufun şokunu halen yaşarken ben de demirle sevgiliydik bir de babamın iş ortağının oğlu o yüzden biz 2-3 gün sevgili olduk sonra da ayrıldık diyemezdim hem belki de bu kadar şeyi onlara anlatmadığım için küserlerdi bunu göze almayacağım için onlar hiç bir şey bilmesin daha iyi yusuf ile ne olacağını da zaman gösterecek.
Kahvaltı-gerçi 12 de yenen öğle yemeği oluyor ama benim için kahaltı-yaptıktan sonra bizimkilere mesaj attım evde bunaldığım için kafede buluşalım dedim ama onlar da illa hava güzel evin bahçesi diye tutturunca mecbur kabul ettim bir şeyler hazırlayıp onları beklemeye başladım.
*****************************
Kapı çalınca onların geldiğini anladım hemen kapıya yöneldim özledim onları ya yine ilk grup sözcümüz arda konuşmaya başladı ooooo deniz hanım sonunda yüzünüzü doğru düzgün görebildik nerelerdesin sen ya altı aydır bunu derken işret parmağıyla orta parmağın birleştirip ikiye katlayarak burnumu sıktı ve içeri geçti bu sözlerine göz devirmek ile yetindimOnunla laf dalaşına girmek istemem ve yüzüme koca bir gülümseme takınarak yanaklarını sıkmaya başladım oy oy benim yakışıklı ardam bir de tripmi atarmış bana ya yerim seni oy ben bunları söylerken ece ve derya gülmekten kırılıyor ve tabi arda ise bana şaşkın gözerle bakıyordu sonra gözleri çok bilmiş bir ifade alarak ellerimi yüzünden çekti yakışıklı olduğum zaten ortada bana başka şeylerle gel canım derken trip atma gereği bana değil başka yere bakıyordu
hee seni anladım ardacım ama sana o farklı mutluluğu ben değil derya verebilir derken deryaya göz kırptım arda dayanamayıp içeri geçti çünkü başka şeyler de söyleyeceğimi biliyordu benim kocabebek arkadaşım biz de kızlarla kucaklaştıktan sonra bahçeye geçtik.
Arda getirdiği yuvarlak çikolataları bir kaseye koyup eline almış ağzına atıyordu mal mal bizi dinliyordu bazen de anlattıklarımıza gerçketen komik laflar ediyordu biz de ona laf yetiştiriyorduk tabi. Birden yan bahçede demir ve arkadaşları belirdi aslında demirlerin oturduğu evle bizim evin arasında 2 ev var fakat onların arka bahçesi yok ve o kısımlarda demirlerin bahçelerine dahil edilmiş ilginç bir mimari ama yapacak bir şey yok birbirimiz görücez illa.
Tabi biz kızlar olarak ağzımız beş karış açık o tarafa bakıyorduk neden diyecekseniz söyliyeyim çünkü demirin arkadaş grubu diye adlandırdığımız insanlar bildiğimiz grup kolpa evet evet kolpa arda demirlerin bahçesine arkası dönük şekilde oturuyordu bizim böyle nereye baktığımız görünce arkasını dönüp baktığımız yeri gözleriyle takip ederek buldu hemen ayağa kalktı be oraya doğru yüeümeye başladı.
Biz şaşkındık çünkü hem orası ardanın gıcık olduğu demirin evinin bahçesiydi hemde kolpaya doğru yürüyordu barış evet kolpa grubundaki barış ile erkekçe tokalaşıp birbirlerine selam verdiler ve ardından sarıldılar birbirlerine naber kardeşim? senden kardeşim? Türü şeyler söylerken bizim şaşkınlığımız daha da artmıştı.
