- ''se sen.. sende kimsin ?? '' diyebilmiştim sadece. korkudan dilimin ağzımda ters döndüğünü hissedebiliyordum.
-''ben dedi adam, ben senin kaderinim alışsan iyi olur bana.''
ben gözlerimi kırprıştırırken karşımdaki karanlık silüyet yok olmuştu bile. ben sadece odamın acık kalan çamından uçuşan perdeme bakakaldım..
neydi bu şimdi ? hayatım çok düzgünmüş gibi birde eve damsız giren karanlık adamım eksikti. harika(!). kendime geldikten sonra saatin 01.00 olduğunu görmemle artık uyumam gerektiğini düşünerek soğuk yorganımın altına kedi gibi girip kendimi uykuya teslim etmiştim..
evet, akşam yaşadığım normal bir olay değildi ama, benim hayatım normal olmadığı için aldırış etmemeye çalıştım. belkide yanlışlıkla yanlış eve girmiştir diye de gülerek düşünürken, mutfaktaki tezgaha koyacağım bardak elimden kayarak düşüp kırıldı. bu sakarlığıma da küfür savurup yerdeki kırık cam parçalarını toplamaya koyuldum.
'bir damla yaş süzüldü yanağımdan kanayan elime baktım buğulu gözlerle. elime batan küçücük cam parçası nede çok acıtmıştı canımı. oturduğum yerde hem ağlayıp hemde cam parçalarını toplamaya devam ediyordum.
-ki elime başka el değene kadar.
kafamı kaldırıp karşımdaki adama baktım ama, ağladığım için onun yüzünü bulanık görüyordum. oda benim gibi yanıma dizlerinin üstünde oturmuştu. gözlerimin yaşını silip bir daha baktığımda fark ettim onun dün akşam ki karanlık adamım olduğunu. elimi onun elinden çekmeye çalıştığım sırada daha çok sıktı elimi. sesim çıkmıyordu 'bırak beni !' bile diyemiyordum. sadece susup ağladım. ağladım. ağladım.. sanki onun gelmesini bekliyormuşum gibi.. o ise sessizce beni izledi.
...
uyandığımda koltuğun üzerinde yatıyor buldum kendimi. gözlerim ağrıyordu, elim sarılı olduğu için dikkatimi çekmişti derken olanlar filim şeridi gibi geçti gözümün önünden. panikle gözlerim evi taradı karanlık adamımı görmek için, ama gitmişti işte. bir umut kafamı kaldırıp birkez daha diktim kapıya gözlerimi, ama evet bu sefer emindim gitmişti. bu arada odayı tararken gözüm saatte takılı kalmıştı. gerçekten bu kadar geç mi olmuştu yani, bütün gün uyumuşmuydum.
kapı açılıp içeriye elinde iki kupa bardak kahveyle gelen karanlık adamım girdiği sırada fark ettim içimdeki mutlu heyecanı. şimdi fark ediyorum da baya yakışıklıymış bu adam yav, bence biz evlenelim kabul ediyorum yani ben. yada ben mi evlenme teklifi etsem bilemedim şimdi yani. tabi ben bunları düşünürken adamın suratına bön bön bakmış olacağım ki.
-' çok mu yakışıklıyım.' deyip güldüğünde yüzümün yanmasından anlamıştım utanıp kızardığımı.
-'evet. yo. ne alakası var. ben bilmiyorum.' deyiverdim heyecanla. evet verdiğim cevaplar mükemmel olacak ki, patlattı kahkahayı karanlık adamım. sonra ciddileşip yüzünü yüzüme döndü ve,
-'sen ağlamaktan bayıldın ve bende seni koltuğa yatırıp doktor çağırdım oda sana sakinleştirici verdiği için bu saate kadar uyudun. bak afra ben sana kendimi tanıtamadım pek konuşma fırsatımız olmadı. ilk gün öyle sessizce girip seni korkuttuğum için üzgünüm bundan sonra da sessizce giricem evine. Bana alışmış olmalısın, alışmadıysanda yanına hergün geliceğim için alışırsın. masanın üzerine yeni telefonunu koydum, tek benim numaram kayıtlı. öylede kalıcak(!) diyeceklerim şimdilik bu kadar. gidiyorum. kapıyı kitle ve uyu yarın sabah okulun var.'
nede uzun cümle kurmuştu öyle. dediklerini idrak edip kafamı kaldırdığımda gözlerini yüzüme diktiği için göz göze geldik. gözleri toprak rengiydi, hüzünlü bakıyorlardı insana o iki çift göz ama insanın içini ısıtıp kalbini deli gibi atırmayı çok iyi biliyorlardı keratalar.
-'tamam' diyebildikten sonra fark ettim ne kadar uyuşuk birisi olduğumu. gidişini izlerken gitmesen olmaz mı ? diyemedim. sonra adını sormayı unuttuğum geldi aklıma. kalktım çıktığı kapıya kadar koşup arkasından,
-'adın ne ?, heyyy.! , cevap versene be adamm.!' ne kadar bağırsamda duymadı beni karanlık sokakta süzülüp gitti.
başım eğik, kapıyı arkasından kilitleyip paytak paytak yatağıma kavuştuğumda kendimi uykunun kollarına bırakmıştım bile..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Yan
أدب المراهقينAnnesi küçük yaşta terkedip gittiği için yüzünü bile hatırlamayan. Aynı evde yaşamalarına rağmen babasının onu istememesinin dışında, hayatına tek başına devam etmeye çalışan deli dolu bir kızdır afra.. ta-ki birgün karanlık adamı karşısına çıkana...