Burnuma gelen harika omlet kokusuyla açtım gözlerimi yavaş yavaş, rahat siyah bir yatakta yastığa sarılmış aval aval gülümserken dün gece parkta olanlar aklıma yarım yamalak gelmesiyle kocaman olmuş gözlerim istemsiz üzerimdeki kıyafetlere gitti-ki neyseki canım kıyafetlerim üzerimdeydi. Büyük bir ohh çekerek dün akşamı düşünmeye başladım,
'En son o üç serseri üzerime doğru geliyordu ve ben kara kara ne yapacağımı düşünüyordum. En son bağırdım galiba ama malın biri ağzımı kapatınca...'Eee sonra ne olmuştu vallaha hatırlamıyorum. Allahım yaa bende o çığlıktan sonrası karanlıktı.
Kesin bu evin sahibi biliyordur dün ne olduğunu. Umarım bu evdeki de manyak değildir zira bir deliyide kaldıracak durumda değilim.Yataktan kalktığımda üzerimdeki kazağın ve çoraplarımın çıkarıldığını fark ettim.
Aslında ayaklarım asla kokmaz ama, bu manyak çoraplarımı nasıl çıkardı acaba. Belkide benim ayak fobim olduğu için fazla abartıyorumdur durumu bilmiyorum şuan, içimde gereksiz bir konuşma geçmesiyle parmak uçlarımda yürüyerek sessizce kapıyı açmamla bir çığlığım daha odada yakılandı....
-"Ne bağırıyorsun kızım kulaklarım çınladı."
Evet karşımda o gece davette gördüğüm 'diş macunu reklamcısı' herif karşımda, attığım çığlığıktan dolayı ellerini kulağına bastırmış gülerek konuşuyordu.
Bense şaşırmış bir şekilde dediğim tek şey,
-"Senin burda ne işin var ?"
Demek oldu.-"Evin sahibi olarak burada olmam normal değil mi ?"
Demişti pişmiş kelle gibi sırıtarak....
Ben açlıktan hazırladı kahvaltıları silip süpürürken, oda eli çenesinin altında beni hayretle izliyordu.
Birde üstüne dalga geçerek,-"Bu kadar yemene rağmen bu kadar zayıf olman şaşırtıcı doğrusu." Demişti.
Ağzıma kocaman bir lokma atarak,
-"Şey.. Aslında bu kadar yemem ama, dünkü sabah kahvaltısıyla durunca acıkmışım baya." Demiştim sadece. Lokmamı yutmaya çalışarak.
Ki başarılı da olamamıştım zaten güzel diş su getirmeseydi boğuluyordum valla.Güzel diş ne ya ? Bu nasıl bir tanım böyle diye içimden geçirmeden edemedim.
-" Senin adın ne ? Gerçi davette ismini söylemiştin galiba ama hatırlamıyorum."
-"Burak ben. Burak saygın."
Eliyle beni göstererek sende Afra olmalısın"
Dediğinde davetten bu yana olanları aklıma getirdim fakat ben ismimi söylediğimi hatırlamıyorum.Buda mı sapıktı lan yoksa. Önümdeki kahvaltı bıcağını Burak'a doğrultarak,
-"Kimsin lan sen yoksa beni kaçırdın mı? Imdatttt!!! Adam kaçırmışlar!!."Avazım çıktığı kadar elimde bıçakla ortada başı kopuk tavuk gibi koşuşturmaya başladım.
Burak hareketlerime şaşırarak kahkaha atarken,-"Ne gülüyorsun ulan! Söylesene. neresi burası ?
Beni mi kaçırdın sen ?
Adımı nerden biliyorsun ?
Niye kaçırıyorsun olum beni ?
Deli misin sen!?"Panikle bi sürü soru sorunca daha çok gülmeye başladı.
-"Deli olan sensin ne bağırıp duruyorsun böyle. Kaçırdığım filan yok seni. Elindeki bıçağı bırakta konuşalım""-Tamam dinliyorum seni Burak bey. Adımı nerden biliyorsun ve neden sürekli karşıma çıkıyorsun ?"
"-Davette Pamirle kavga etmeden önce senin adını söyleyerek araba gitmeni söylemişti ordan duydum ismini. Ve seni tabiki kaçırmadım. Dün gece 3 tane lavuk sana dokunmaya çalışıyordu bende o sırada arabayla ışıklarda bekliyordum, bir bağırma sesi duydum ve arabadan çıkıp sizin bulunduğunuz yere geldim ve sen bayılmıştın. Bende polisi aramış gibi yapınca o şerefsizler topukladı. Seni kucağıma alınca senin sen olduğunu anladım. Sonrada seni evime getirdim işte olay bu."
Elimdeki bıçağı utangaç bir şekilde masaya bırakıp tekrar yerime oturdum. Çocuk bana yardım etmiş ben ne diyorum ya aferin bana. Ama başıma gelen onca şeyden sonra bu kadar panik olmam bence normal.
-"Şey. Hem teşekkür ederim bana yardım ettiğin için. Hemde Özür dilerim sana böyle davrandığım için." Dedim.
-"Önemli değil, problem yok benim için."
Deyip gülümsemişti.Ne kadar da anlayışlı çocuk şalşal demeden edemedim.
Aklıma Pamir'in gelmesiyle birden yine çok paniklemeştim.
"-Pamir ?. O nerde ?. Aradı mı?. Telefonum nerde benim?."
Apar topar yine yerimden kalkmış telefonumu ararken.Burakta omuzlarımdan tutarak,
"-Biraz sakin olur musun lütfen. Dün seni bulduğumda telefonun yanında yoktu o lavuklar almış büyük ihtimal. Bende seni eve getirdiğimde gece Pamiri aradım ama ulaşılamıyordu telefonuna."
"-Peki tamam teşekkür ederim." diyerek bir yandan da odaya gidip çorabımla kazagımı gidiyordum. Tam dış kapıya yaklaştığımda,
"-Hey hey nereye böyle küçük hanım ?"
Diyerek kapıyı geri iteklemisti."-Pamirin yanına o şimdi merak etmiştir beni."
"-Adamın nerde olduğunu bile bilmiyorsun. Ayrıca bu halde bırakamam seni."
Düşününce haklı olduğunu anlamak zor değildi,
"-Evet ama onu bulmam gerek kötüdür o şimdi. hem kimliğimde ondaydı onuda alırım.""-Peki tamam ama ben yanında olucam bu halde bırakmam seni."
Gözlerimi devirerek,
"-Peki peki tamam sende gel madem"Dediklerime gülüp ceketini ve arabasının anahtarını alıp çıkmıştık.
...
Ilk eve gelmiştik.
Ben arabadan çıkıp eve doğru giderken arkamdan,"-Ben burda bekliyorum seni"
Diye bağırmıştı....
Kapı açıldığında karşımda meymenetsiz Şeyma Pamirin gömleğiyle karşımda duruyordu.
"-Bune şimdi? Pamirin gömleği senin üstünde napıyor lan!"
Şeyma karşımda sinsi sinsi gülüyordu sadece.
"-Lan cevap versene bana!"
Deyip kızın boğazına çökmüştüm.Hala yüzsüz pis pis suratıma bakıp boğulmaktan kırmızı olmus suratla gülerek,
"-Hiç müsait değil canım şuan Pamir duşta" demişti.
...
Kulaklarımı kapatıp konuşuyordum sadece. Deniz kenarında buldum kendimi sonra. Yaptığım tek şey oturmaktı. Insan hissizlesirmiydi? Içi bağıra bağıra kan ağlarken susamıydı ?
Kaç saattir oturuyordum burda bilmiyordum ama hava kararmıştı. Benim karanlığımdı bu karanlık.
Tıpkı bu yağmurun benim olduğu gibi.Elim ceplerimde yüzümde yağmurla karışık göz yaşlarım. Etrafımda beni içine çeken karanlığımla boşluğa yürüyordum-ki karşıdan suratıma çarpan hızla bana doğru yaklaşan araba farları hariç..
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Yan
Teen FictionAnnesi küçük yaşta terkedip gittiği için yüzünü bile hatırlamayan. Aynı evde yaşamalarına rağmen babasının onu istememesinin dışında, hayatına tek başına devam etmeye çalışan deli dolu bir kızdır afra.. ta-ki birgün karanlık adamı karşısına çıkana...