-YOLUN SONU MU?-

813 37 12
                                        

Bedenim yorgun bir sekilde titredigimi hissediyorum. Kulağımda ambulans sesleri, başımda bulanık gördüğüm beyaz önlüklü ınsanlar zoraki araladığım bakışlarımdan soru sorup benim için telaşla birşeyler söylüyorlardı.
Ağzıma gelen kan tadı, burnuma gelen tentirdiot-ilaç kokuları, ve gözlerime inen siyah perdeyi saymazsak ne durumda olduğumu yada bana ne olduğunu bilmiyordum..
...

-PAMİRDEN-

Odaya yarı sarhoş sabaha karşı geldiğimde Afrayı bornozla yatağın kenarında bayılmış buldum. Kucağıma alıp yatağa yatırmam, Aysel ablaya Afrayı giydirsin diye bağırmam, apar topar doktoru aramam kaç dakika yada kaç saniyemi aldı bilmiyorum.

Her zaman ki doktorumuz, Gizem hanım gelip tedavisini yapmış reçeteyi verirken bir kaç birşey söylemiş gitmişti. Evet birşeyler söyledi ama benim aklım Afradayken kulaklarım sağır olmuştu. Reçeteyi dışarda çalışanım emraha tutuşturup soluğu afra'nın baş ucunda aldım. Kolundaki ve ayak bilegindeki morlukları görünce kendime sağlam bir yumruk atasım geldi.
Saçlarını okşarken bir kez daha düşündüm ne kadar güçlü ve  savaşçı olduğunu.
Bebek gözlüm, ne çok çektirdik biz sana bu hayatta, ne çok üzdük seni. Gözümden süzülen yaşlar Afranin soluk yüzüne damladığında şekilleniyordu herşey. O bal dudaklara minik bir buse kondurdup duşa attım kendi mi.
Davette şerefsiz burak'ı Afra'nın yanında görmemle cinlerim tepeme geldiği yetmiyormuş gibi birde aramıza girmeye çalıştı o...çocuğu!
Burak benim amcamın oğlu oluyor, yani bu durumda benim de kuzenim..
küçükken iyi anlaşırdık aslında ama sonradan ne olduysa beni kendinden uzaklaştırdı ve nefret etti. O gündür bugündür de birbirimizi tanımaz düşmanız. Bir de benim 17 yaşlarında aşık olduğum kızı elimden almıştı.. Garip ama benim hâlâ iş konusunda filan bir alıp veremediğim yok onunla, fakat bu sefer söz konusu Aframdı.!

Duştan altıma bir eşofman geçirip çıktığım gibi Afranın yanına süzülüp uyuya kalmışım.

Yaklaşık bir gece iki gündüz uyuyan aframa güzel bir özür sürprizi hazırlama zamanıydı.
O gün sabahtan evden çıkmıştım zaten. Evlenme teklifi etmek istiyordum afraya bu gece ama tabi bunun için cesaretim yoktu galiba, reddedilmekten korkuyordum. bu yüzden bende sürprizi videonun içine koymaya karar verdim.
Bu gece güzel bir restorantin içinde videomuzu herkez izlerken elimde tek taş ile cevabını beklicektim. Herşey çok güzel yolunda gidiyordu. Ta-ki Afrayı aradığımda meşgule atıp telefonunu kapatana kadar.
Aysel ablayı aradığım da sabah evden çıktığını söyledi. Ben aramaya başladığımda afra'nın telefonundan,
-"Seni artık görmek istemiyorum. Senden nefret ediyorum. Bir daha da yoluma çıkma..." gibi saçma saçma yazan mesaj geldi.
Bu neydi şimdi?

Tekrar aradım, heryeri aradım ama soktuğumun telefonuna da ulasilamiyordu, gören kimsede yoktu.

Polis bir yandan arıyor ben bir yandan arıyorum. Kafayı yemek üzereydim ki, Telefon sinyalinden yol kenarı bir parktan bana mesaj attığı çıktı, bana mesaj attıktan sonra hattını ve telefonunu kırıp atmış. Parçalarında parkta bulduk zaten.
Sinirden bütün kaslarım kesilmişti.
Son çare yoldaki mobese kameralarıydı.

Görüntülerde; 'Burak yol kenarında durup parka doğru koşuyor, biraz oyalandıktan sonra Afranın telefonundan birilerine-ki o ben oluyorum. mesaj atıp telefonu fırlatıp Afrayi da kucağında arabaya bindirerek gittiği ortaya çıkıyor'

Emniyette Şerefsiz! Diye bağırmamla beni de alıyorlardı içeriye valla.
Burak hakkında yakalatma kararı çıkmıştı fakat onunla ilk ben görüşmeliydim degil mi?

Emrahı arayıp burağı bulmaları için emirimi vermiştim bile. Afraya kavuşmama az kalmıştı. O şerefsiz Afraya birşey yaptıysa eger öldürüp bağırsaklarını gömerim, evi yoklamak için gittiğimde şeymayı gömleğimi giymiş karşımda beklemiyordum tabi.
Beni görünce panik olup,

-'Pamir bey yemin ederim ablanızın planıydı benim bir suçum yok Afraya ben herşeyi anlata bilirim'
Deyip deyip duruyordu.
Ne saçmalıyordu bu kız böyle?

"-Kes sesini Şeyma ne saçmalıyorsun sen!. Aysel abla nerde? Bu halin ne lan senin. Afrayı mı gördün sen? Buraya mı geldi yoksa?? Cevap versene lan!"

Kükrememle ağlaması daha çok siddetlenmişti. Içimden sabır çekiyordum, neyseki sonunda konuşmaya başladı..

"-Dün ablanız geldi yanıma, ve Afradan kurtulmak istediğini söyleyip bana para ve sizi teklif etti bende kabul ettim. Aysel teyzemi de memlekete gönderdim 2 günlüğüne. Sırf beni gör, beni sev diy..."

"-kes!
Hıçkırıkların beynine gidiyor sanırım şeyma, ne diyon böyle kızım sen!!? Afra nerde!!"

Benim bağırmamla şeyma da bağırmaya başladı.

"-Ben seni yıllardır çocukluğumdan beri sevdim, beni gör diye herşeyi yaptım şimdi olduğu gibi! Afraya yakın olmana dayanamıyorum anlasana! O orusbuya dokunmanı istemiyorum..."

Işte şimdi cinler tepemdeydi, sinirden avuçlarım kaçınıyordu, kendime hakim olamayıp Şeymanın kızarık boynuna yapışmıştım.

"-Kes lan sesini kess!!! Şeyma seni öldürürüm anladin mı! Geldiğimde burda olursan seni öldürürüm!"

Sinirden kendimi dışarıya attığımda arabamın etrafında Burak'ı görmemle ona doğru  koşmam bir olmuştu, tabi oda beni görüp arabasına atlayıp kaçmaya başladı.  Takip etmek için arabaya bindiğim sırada telefonum çalmaya başladı, belkide Afra'dan bir haberdir diye sevinerek açtığım telefona çalışamın Emin;

"-Abi yenge trafik kazası geçirmiş, beyner hastanesine götür..."

Eminin telefonu yüzüne kapatıp hastanenin yolunu tutarken olanları düşünmeye başladım ne olmuştu şimdi ortalık nasıl bu kadar karışmıştı? Aframa ne olmuştu? Neden beni bırakmış gitmişti o gün? Şimdi iyi mi? O şerefsiz Burak bişey mi yaptı lan Afraya yoksa!? Ablam bunu bana nasıl yapar!? Şeyma afraya neler söyledi lan acaba?
Kafamda dönen bir sürü soru işaretleri. hepsini birbirine bağlayıp dövmek vardı şimdi.

Olanları düşünürken hız şeridini fazlasıyla geçmiştim. Afra aklıma geldikçe araba daha çok hızlanıyordu sanki. Direksiyon hakimiyetini kaybetmeye başlayınca frene durması için  son gaz bastım ama fren tutmuyordu, yolun sonumuydu şimdi? Hayır hayır şimdi olmaz Afrayı görmeden olmazdı. Herşey ağır çekimdeydi sanki. Afraya kavuşmadan ölmek istemiyordum. Bir arabanın bana çarpmasıyla taklalar açmaya başladım, kafamı sürekli cama vuruyordum-ki artık başımdan gözlerime süzülen kanla bilincimi yitirmeye başladığımı hissediyordum.
Son gördüğüm beyaz bir elbiseyle bana elini uzatıp gülümseyen Afraydı...

Benimle YanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin