Bölüm 5: Geçmişi Sırlı Diğer Kadın

3K 287 9
                                    

"Geç kaldın," dedi Levent, gerçekten sarhoş görünüyordu.

"Ancak," diye tısladı Yasemin.

Rezzak Altıner'in evinden çıkmak üzereyken gelen telefon her zamanki gibi tüm gecesini alt-üst etmişti. Arayan Levent Çağlar'ın menajeriydi, İstanbul'un gözde barlarından birinde bulunduklarını, ünlü pop starın fazlasıyla içtiğini, Yasemin gelmeden mekândan çıkmayı kesinlikle reddettiğini söylüyordu telâşla. Dışarıda bir gazeteci ordusu bekleşmekteydi. Yeni albüm öncesi en son istedikleri paparazilerin itilip-kakıldığı kötü görüntülerin medyada çıkmasıydı.

Son bir senedir illallah etmişti genç kadın bu gece skandallarından. Yüz tanesinden doksan tanesi içip içip sarhoş olduğu mekânda adamı bulup evine götürmesiyle sonuçlanıyordu. Nedense bunu kasten yaptığını düşünüyordu Levent'in ve sebebini çözemiyordu bir türlü. Anlayamadığı başka husus da her seferinde aynı oyuna gelmeyi neden kabullendiğiydi.

Fazla mı saftı? Hayır.

Fazla mı iyi kalpliydi? Hayır.

Yufka yürekli? Hayır.

Öyleyse? İyi bildiği cevabı kendisine vermeyecekti. Zihnini hırpalayan bu saçma tartışmayı dağıtmak istercesine hırsla başını salladı, içerinin dumanı gözlerini ve alkolü genzini yakmıştı.

"Kalk hadi, gidiyoruz!" dedi öfkeyle.

"Biraz daha kalsaydık... Sen de... bir şeyler... içseydin."

"Uğraştırma beni. İşim var," diye sinirle söylendi genç kadın, aynı anda elini de adamın koluna atmıştı. 

"Ooo! Gece daha yeni başlıyor yani! Ne işiymiş bu Yasemin Hanım?" Daima hazırlıksız yakalandığı kıskançlık ateşiyle içini dağlıyor, gözlerinde parlıyordu Levent'in; ayılmaya başlamıştı.

"Sana ne! Kalk!"

Didişe didişe, itile kakıla yerinden kaldırılan adam kasten ağırlaştırılmış adımları eşliğinde  kolunun altına biraz da zorla aldığı kadınla beraber çıkışa yönelmişti ki menajer önlerini kesti: "Arka kapıdan," dedi.

Sanki orada fotoğrafçı yokmuş, kimse onları fark etmeyecekmiş, boy boy resimlerini internete ve gazetelere vermeyecekmiş gibi! Bıkkınlıkla iç geçirdi kehribar gözlü güzel, bir yandan da her halinden kasıtla taşkınlık ettiği belli sarhoş starı idare etmeye çalışıyordu. Esasında aldırdığı yoktu artık. Zira iki seneye yakındır ne yaparsa yapsın ne derse desin; tüm ülke onu Levent'in uzatmalı sevgilisi diye biliyordu. İşte bu sebeple o anki tüm derdi Levent'i ivedilikle dairesine postalamak ve kendisini de kendi evine atmaktan ibaretti. 

Tüm bu hislerine karşın dışarıya ayak basmalarıyla beraber canının sıkılmasını engelleyemedi. Yine flâşlar ardı ardına patlamaya, sorular yağmur gibi yağmaya başlamıştı:

"Levent Bey, albüm ne zaman çıkıyor?"

"Yasemin Hanım'la ikiniz düet yapacakmışsınız, doğru mu?"

"Yasemin Hanım, Levent Beyi seviyor musunuz?"

"Levent Bey, Yasemin Hanıma aşık mısınız?"

"Levent Bey, Yasemin Hanım'la ilişkinizi ne zaman açıklayacaksınız?"

"Ne kadardır birliktesiniz?"

"Ufukta evlilik var mı?"

"Levent Bey!"

"Yasemin Hanım!"

Genç kadının beline sarıldığı alkol, tütün ve parfümle harmanlanmış beden olayın bütün müsebbibi tamamen kendisi ve yaptıkları olmasına rağmen iyice gerilmiş, pimi çekili bombaya dönmüştü. Zembereği boşalıp da ileriye atılmak üzereydi ki; gecenin karanlığından kopup gelen son model bir  jip keskin ve kısa bir frenle önlerinde durdu. İkili hızla arka tarafa dalarken aynı hızda  direksiyona geçen menajer de gazı kökledi. Kalabalık geride kalmış, üçü de rahat nefes almıştı.  Flâşlar hâlâ patlamaktaydı.

HERKES İÇİN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin