Bölüm 1: Gülücük

9.2K 447 118
                                    

"Sakın yatak odası takımına dokunma," diye fısıldadı genç kadın, sesinin başkalarınca duyulmadığını umuyordu. "Biliyorsun annemin tasarımı o."

Çağlar Medya Grubunun patronu Akın Çağlar, az sonra başlayacak toplantı öncesi kapı önünde yanındakileri dinler görünürken, az ötede cereyan eden ilginç telefon konuşmasını takip etmekteydi aslında. 

Sıkıldığı ve bunaldığı her halinden belli güzel kadın: "İncim" diye fısıldadı yeniden ya da tısladı "her canın istedikçe evimdeki mobilyaları değiştiremezsin!"

Epeydir grubundaki dergilerden birinde çalışan kadını ilk defa böylesi yakından görüyordu adam. İnce orta boylu, sarışın ve mavi gözlü idi. Saçları dalgalar halinde omuzlarına kadar iniyor, hafif solgun tenini çevreleyerek derin ve dalgın bakışlarını gölgelendiriyor, sağ şakağındaki incecik ancak keskin yara izini kâh gizleyip kâh sergiliyor ve farklı bir çekicilik katıyordu tüm varlığına. Ayrıca bu günkü toplantının düzenlenme sebebi, henüz haberi olmasa da doğrudan kendisiydi. 

Kadın telefonu kapattığında ciğerlerinde tuttuğu tüm nefesi hızla dışarı bıraktı, telâşlı adımlarla toplantının yapılacağı odaya doğru yöneldi ve Akın'ın aklına üç yıl öncesi geldi. 

****

Sonbaharın yağmurlu yüzünü göstermeye başladığı bir İstanbul sabahında, ofisinde çalışırken sekreteri, Fettah Altıner'in (*) hatta olduğunu bildirmişti. Sık görüşmeseler de aynı çevrede büyümüş, aynı okulları bitirmiş, başarılı ve zengin iki adam arasındaki kuvvetli dostluk bağı her zaman varlığını korumuştu. Akın için Fettah, hatırına sorgusuz-sualsiz her şeyi yapabileceği ender insanlardandı ve biliyordu ki aynı şey kendisi açısından da geçerliydi. Bu bakımdan: "Dostum" diyerek samimiyetle karşıladı hattın diğer ucundaki kişiyi, "epey oldu görüşmeyeli. Her şey yolundadır umarım."

"Yolunda şükür," diye cevaplasa da ses tonu başka söylüyordu Fettah'ın. 

"Hayırdır? Sıkıntılı gibisin," dedi buna mukabil diğeri, aklına erkek kardeşinin söyledikleri gelmişti. Levent (**), tatil için Marmaris'te bulunduğu sırada özel bir hastanede yollarının kesiştiğinden bahsetmişti. Uslanmaz arlanmaz bir gece çapkını, aynı zamanda da ülkenin en gözde pop starlarından olan kardeşi, bir bar kavgası sonrası acil servise düştüğü sırada  yoğun bakımda bekleyen Fettah'la karşılaşmıştı. 

"Aslında, bir şey rica edecektim," diye doğrudan konuya girdi dostu, aklından geçenleri okumuşçasına.

"Nedir?"

"Bir yakınımızın kızı için destek isteyecektim senden. İyi bir fotoğraf sanatçısıdır, senin gruptaki dergilerden birinde ona uygun bir pozisyon vardır belki."

Talep sahibi Fettah Altıner'se lâfı edilmezdi: "Olmasa da yaratırız," diye cevapladı içtenlikle arkadaşını. Hattın diğer ucunda rahatlamayla verilen soluk, konunun ve kızın önemini anlamasına yetmiş de artmıştı. Ardından sarf edilen sözler de kanısını doğrular nitelikteydi genç patronun.

"Çok teşekkür ederim. Bu kız benim için çok kıymetlidir. Yaz sonu Marmaris'teyken ciddi bir kaza geçirdi, yeni yeni toparlanıyor. Lütfen, elini ve ilgini üstünden eksik etme."

"Hiç endişen olmasın."

"Yalnız," diye devam etti Fettah biraz tereddütlü, "bu son söylediğim aramızda, onun bilmesine gerek yok. Aksi halde dünyayı bana dar eder."

"Anlaştık," diye karşılık verdi Akın Çağlar ve sordu: "Bir Altıner'in ödünü patlatacak kadar cevval bu bayanın adı nedir peki?"

"Yazgı Kozan."

HERKES İÇİN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin