Bölüm 7: Hoş Geldin

3K 289 26
                                    

Sürpriz dolu, duygu yüklü gecenin ardından dairesindeki tadilât henüz bitmediğinden sabaha Rezzak'ın evinde gözlerini açtı genç kadın. Aralık'ın ilk günleri soğuk ve karla gelmişti. Leziz kokuları zevkle takip ederek  mutfağa ulaştığında üç abisi ile Emrecan'ı kahvaltı masasında buldu. 

"Günaydın," diye selâmladı herkesi. "Hoş geldiniz."    

Fettah ve Celil'i o saatte görmeyi pek de beklemiyordu aslında. Acaba yine ne vardı?

Aklından geçenleri okumuşçasına: "Günaydın güzellik. Gel bakalım," diye atıldı Rezzak. 

"Günaydın," dedi Celil bu sırada.

"Günaydın," dedi Fettah hemen akabinde.

"Ne var?" diye sordu Yazgı kaşları havalanmış biçimde, çoktan öğrenmişti bu halleri. 

 O ana kadar konuşmayan Emrecan da aynı anda başıyla araya girdi ve gözleriyle masadaki gazeteleri işaret etti. 

"BENİM İYİGÜNÜM" 

"ÖDÜL GECESİ SÜRPRİZİ"

"YOKSA AŞK MI?"

Gazetelerin hepsinde sürmanşette Erzin ve Yazgı'nın sahne üstündeki resimleri yer almaktaydı. Okuduklarını ve gördüklerini anlamakta güçlük çeken genç kadın: "Ne demek bunlar?" diye sordu, sesi fısıldar gibi çıkmıştı, bir yandan da yerine yerleşmeye çalışıyordu.

"Şu demek, küçük kız kardeşim," dedi işi şakaya vurmaya çalışan Celil. "Erzin ve senin hikâyen törenden daha fazla ilgi çekmiş. ErzinYazgı etiketi twitter'da trend topic olmuş."

****

Aynı dakikalarda başka bir kahvaltı masasında da benzer muhabbet dönmekteydi. 

"Şu basketbolcu ile fotoğrafçı kız, töreni gölgede bırakmış resmen. Bütün kanallar, bizimkiler de dahil, o ikisinden bahsediyor," dedi ve çayını yudumladı Mine.

Akın, kardeşine dik dik baktı, cevap yerine açıktan açığa homurdandı.  Levent'se:

"Ver bakayım," diyerek gazetelerden birini önüne çekti. Pop starlara özgü bir kıskançlıkla kendisinden bile daha çok ilgi çeken kadınla adamı merak etmişti, . 

"Aaa," dedi hayretten irileşmiş gözlerle. "Tanıyorum ben bu kızı."

"Tanıyor musun?" 

Sabahtan beri ilk defa ağzından anlaşılır bir kelime çıkmıştı Akın'ın, dikkatle erkek kardeşine bakıyordu şimdi.

"Evet," diye cevap verdi Pop Star, hafızasını zorluyordu.  "Bir kaç sene önce Marmaris'te hastanelik olmuştum, hatırlarsan. İşte o zaman, yoğun bakımda Fettah'la karşılaştım. Bir yakınlarının kaza geçirdiğini söylemişti. Sonradan o kişinin bu kız olduğunu öğrendim. Neydi adı... Yazgı... hah... Yazgı Kozan..."

"Nasıl bir kazaymış bu?" diye lâfa karıştı Mine. 

"Bilmiyorum.... Ancak epeyce uzun süre hastanede kalmış... Yasemin'in arkadaşı..."

Akın, kardeşinin anlattıklarını dinlerken,  bir yandan da Fettah'ın sözleri yeniden yankı bulmaktaydı kulaklarında:  "Yaz sonu Marmaris'teyken ciddi bir kaza geçirdi, yeni yeni toparlanıyor,"  demişti kadim dostu, Yazgı için iş isterken. 

"Bizim dergilerden birinde çalışıyor."

"O da Ödül kazanmış değil mi?" diye bir kez daha araya girdi Mine. "Bu ayki sayının kapağında vardı."

"Evet," dedi Akın, genç kadından bahsettikçe üstündeki bir yükten kurtuluyor, hafifliyordu ancak bundan hiç mesut değildi. "Çektiği fotoğraflardan biri, uluslararası organizasyonların birinden büyük ödül kazandı."

HERKES İÇİN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin