Bölüm sonundaki soruyu cevaplamayı unutmayın!
Keyifli okumalar...
GENEL BAKIŞ ACISI
Geri geri gitti genç adam. Elleri ateşe değmişcesine geri kaçtı.
Dengesini kaybetti düştü yere. Göz kapakları gözlerini hapsederken kulakları çınlıyordu. Yüreği tekliyordu.
Adı yankılandı hastane odasının duvarlarında. Ensesine soğuk eller değerken genç doktor görüş açısına girmeye çalıştı. Yüzüne sarı saçlar düşerken son kalan gücüyle mırıldandı çocuk.
"Yüreğim acıyor."
Elif in, Yalaz dan bayılmadan önceden duyduğu son sözcükler bu oldu.
...
Başkasınında yüreği ağrıyordu.
Yağmur sabit gözlerle izlerken dışarıyı sicim gibi akıyordu yaşlar yanaklarından.Hande yüzünü cama ceviren kuzenine baktı. Kızın dalgalı koyu kahve omuzlarını düştüğü gibi yüzünüde kapatıyordu. Hande nin ince parmakları kızın yüzüne düşen saçları geri çekti. Saatlerdir yoladaydı iki genç kız. Bunu ve çektiği acıyı vurgularcasına kızarmıştı burnu. Islak kirpikleri birbirine geçmiş koyukahve gözleri karanlığa hapsolmuştu. Hande kuzenini omzundan tutu ve genç kızın başını kendine dayadı.
Yağmur un iç çekişleri artarken Hande de ağlamamak için kendini kasıyordu. Çok değil az sonra uyuya kaldı kuzenin omzunda genç kız önceki gün gibi.
En sonununda ilçelerinin otogarında duran otobüsle hafifce sarstı Hande, Yağmur'u. Yağmur ağrıyan gözlerini aralarken başını avuşturdu.
Hande kuzenin yüzüne gelen saçını yavaşca geri çekti.
"Geldik Yağmur hadi kalk."
Yağmur başını sallarken camdan dışarı baktı. Nasıldı alışmıştı on günde Eskisehire. Sabah kalkar kalkmaz gördüğü sokaklarına evlerine. Simdi kendi yurdu ona yabancı geliyordu.
Otobüsden indiklerinde Yağmur da Hande nin de ailesi ordaydı.
Yağmur ilerleyip kendini babasının kolarına bırakırken azda olsa rahatlıdığını hisediyordu.Babası saçlarını öperken
"Hoşgeldin kızım ne kadarda özlemişim kızımı ben."
Yağmur yüzünü babasının mis gibi kokan tişörtüne bastırırken
"Bende özledim babacım."
Her şey eski haline dönüyor diye düşünde Hande. Kuzeniyle evlerine geri dönmüşlerdi. Altan ve diğerleriyse Eskişehir de kalmıştı. Olması gerektiği gibi...
....YAĞMUR'DAN
Kırtasiyeden elimizdeki poşetlerle çıkarken sinirle offladım. Annem beni umursamayıp arabaya yönelirken elimdeki kitapların ağrılığı nedeniyle nerdeyse sendeleyecektim. Annem tüm kırtasiyeyi almıştı resmen. Romanlarım için ayırdığım canım kütüphanem kesinlikle ağzına kadar dolacaktı. Aman ne hoş!
Kendimi arabaya bıraktığımda babam aynadan bana bakıp
"Başka bir ihtiyacınız kaldı mı?"
Gözlerimi devirirken camdan dışarı baktım.
"Kırtasiyeyi aldık ne ihtiyacımız kalacak."
Annem ön koltukda arkasına dönüp
"Kızım farkında mısın bu sene sınava gireceksin, istersen almayalım bir de."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lösemili Pasta
General FictionZamanın tedavisi ruhadır. Kalbin tedavisi ise.... Üzgünüm. Ne teknoloji ne insan o kadar gelişemedi. Yaralı ruhlarımız zamanla iyileşti. Yaralı kalbimiz ise aynı sızıyı koruyor. Fakat bazen tedavi bir insandan geçiyor. Yalaz o insanı buldu mu? Biz...