Bir Hafta

337 17 3
                                    

HIÇKIDIĞIN AĞZINDAN

Buz pateni pistine gitmeden önce hocanın yanına uğradım bana dizinde kas yırtılması olduğundan dolayı bir ay boyunca en iyi öğrencisinin ders vereceğini söyledi. Kim olduğunu sorduğumda ise, bana boşver dercesine baktı. Odasından ayrıldıktan sonra piste girmek için patenimi giyecekken yanıma bir adam oturup,

Burada profesyoneller çalışma yapıyor şimdi kayamazsın

H:  Ben de profesyonel birinden ders alıcam

Adam hıçkıdığın yakasını tutarak "Bas git hem bebeler nasıl paten yapsın" dedikten sonra dayanamayıp adamın burnuna kafa attım yere düştüğünde üzerine atlayıp ard arda yumruk attım adam dayanamayıp dizi ile boşluğuma geçirdi. Ben toparlayamadan üstüme çıkıp iki üç tane yumruk geçirdi. Tam dördüncü yumruğu geçirecek iken üzerime yığıldı bunu yapan kişiyi göremiyordum çünkü kaşım patladığı için gözüm kan olmuştu. Bana elini uzattı, kalktığımda, o gökyüzü mavisi gözlerin sahibi olduğunu anladım. Bana "iyi misin? Hıçkırık kaşın kanıyor"

H:önemli bir şey değil

A:nasıl önemli değil gel pansuman yapa-

Sözünü yere yığılan kızıl saçlı çocuk kesmişti bağırarak "SİZE GÖSTERİCEM" dedi ve topallayarak yanımızdan ayrıldı.

H: kim bu kızıl kafa?

Astrid kızıl kafa lafıma biraz kıkırdayıp cevap verdi.

A: Ben de bilmiyorum ama okuldan beri beni izleyip duruyor serserinin teki

İkimiz beraber gülüp pansuman yapmak için bir odaya geçtik. Sanırım burası, burası Astridin odası muhtemelen kaymak için hazırlandığı yer. Koltuğun altından ilk yardım çantasını çıkarıp içinden; tentürdiyot, pamuk ve yara bandı çıkardı.

A: otur şöyle de şu yaranı temizliyim. Daha bir öğrenci gelicekmiş, hocanın dizi sakatlandığı için bir aylığına ben ders vericem ona. Ama sanırım bugün ki dersimiz yalan oldu.

Deyip güldü.

H: aaa Astrid o öğrenci ben olabilirim.

A: iyi işte hem birbirimizi tanırız.

ASTRİDİN AĞZINDAN

Yarayı temizleyeme başlayınca açıldığını gösteren birkaç ses çıkardı.

A: Üzgünüm koca adam acıyabilir bunu kavga etmeden önce düşünücektin.

H: Ne yani o saldırdı önce.

Yara bandını yapıştırırken ona samimi bir gülüş attım. Oda bana yanda çapında bir gülüş attı. (Hani şu hıçkıdığın meşhur gülüşü)

Pansumandan sonra hazırlanması için ona odasını gösterdim. Ben de odama gittim. Yürürken düşünüyordum, onu görünce bir garip oluyorum.sanki yeşillerin içinde boğuluyorum. Odama girdiğimde spor çantamı açıp içinden, şortlu eşofman takımımı çıkardım. Giydikten sonra, dizlik ve dirsekliklerimi taktım, kaskımı ve patenimi elime alıp piste gittim. Hıçkırık ordaydı, yanına oturup patenlerimi giydim ve kaskımı taktım oda aynısını yaptı. Patenleri giyerken zorlanmadı çoğu yeni başlayan sıkı giyemez (yazar giyemedi :))). ) Ona dönüp:

A: daha önce hiç buz pateni yaptın mı? Diye sordum

H: evet , aslında ben on yaşımda başladım .bir iki ay yaptım ama sonra sakatlandım bir daha da başlamadım.

Bana dönüp sorarcasına kafasıyla beni gösterip " pekiya sen"

A haa ben, ben altı yaşımdan kayıyorum beş ay sonra yarışmaya katılıcam. Hadi sallanmayalım iki saatimiz var. Yani bir saatimiz bitti bile.

H:peki

Ona elimi uzattım oda elimi tutup ayağa kalktı. Beraber problem indik hızlıca bir iki tur attım. Oda bana hayran kalmış gibi baktı.

A: noldu kayan birini ilk defa mı gördün?

H: haa yok hayır, sadece çok güzel kayıyorsun.

A: hadi çene çalma da kaymaya başla deyip kolu vurdum.

Oda kolunu sıvazladı

A: ne hafifçe vurdum.

H: sen buna hafif mi diyorsun?

A: evet hadi, elini ver.

_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_-_-_-_--_
_-_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_--_-_-_--_
Yazarın ağzından

Beraber el ele tutuşup yavaş yavaş kaymaya başladılar. İlk turu atladıktan sonra birbirinin iki elinizde tutup çember şeklinde dönerek kaydılar. Genç adam bir an kızın gözlerine odaklandı pateni unuttu. Dengesini kaybedip sırt üstü yere düştü. El ele tutuştukları için genç kızda onun üzerine düştü. Şimdi ikisinde birbirinin gözlerine bakıyorlardı. O bir iki saniye bir iki saat gibi geçmişti. Ardından genç kız genç oğlanın üzerinden kalktı ve

A: şey seyy çok özür dilerim

H: yo yo özür dilemene gerek yok benim hatamdı

Deyip ensesini karşısı hıçkıdık.

Ardından hocaları gelip, süre bitti yarın tekrar çocuklar. Deyip ellerini havaya kaldırıp alkış yaptı.

Hıçkıdık astrid'e dönüp

H: yaa biraz daha kaysak olmaz mı?

A: olmaz saat beş olmuştur bile, birazdan zamboni gelir. (Zamboni ne diyenler olursa pisti düzeltmek için kullanılan bir araç)

H: offf

A: oflama oflama hem az ilerdeki kafeye gider bir şeyler içer konuşuruz.

H: bana uyar.

İkisi de odalarına gidip üzerlerini değiştirdiler  ve kafeye gidip cam kenarında bir masaya oturdular garsonadan ise çikolatalı dondurma istediler.

H: eee anlat bakalım

A: neyi anlatayım?

H: Aileni,kendini falan işte

A: hee tanımak anlamında.

H: Evet, sonra da ben.

A:pekeala. Benim öz ailem bir yangın sonucu hayatını kaybetti. Ve beni kendimi bildim bileli büyüten kişiler Emma ve Leonard. Bana gerçek ailrm kadar sevgi gösterdiler.

H: aau bunh duyduğuma üzüldüm. Ama atlattin değil mi?

A: Elbette. Ailem hayatta olsaydı isteyecekleri tek şey benim mutlu olmam. Onları üzemem.

Bi süre sessizlik oldu ama ardından Astrid'in sorusu aralarındaki sessiz bağı koparan şey oldu.

A: Sen?

H: Ben, kendimi bildim bileli babamın okullarında okudum. Şmdi ise hala okuyorum. Ama onun sözlerini çoğu zaman dinlemem. Oda bu yönüme sürekli söylenip durur.

Güzel kız minik bir kahkaha attıktan sonra genç aşıgı dinlemeye devam etti.

H: Annem Valka. Sevecen ve iyi kalpli bir insandır. Her zaman her olayı hoşgörü ile karşılar. Ve bir o kadar da hayvanseverdir. Babam ise öylemi? Hep daha iyisi, iyisi, iyisi. Ve hiç durmadan çalışır. Tipik bir Zebella.

A: Zebella?

H: yanii, ismi, cismi Zebella.

Yine kahkahalara boğulan tatlı arkadaşlık. Aralarında oluşan vr oluşacak bağı dahada güçlendiriyordu. Uzaktan bakıldığında ikiside, tam bir genç aşık rolü oynuyorlardı. Gelecekte içlerinde tutamayacakları duygu, onlara ne gibi sorunları doğuracağın haberini almayan iki genç, bulundukları zamanın tadını çıkarmalı aksi takdirde onları zor günler bekleyecek.

Yaaa ben bu bölümü atmayı unutmuşum yani bu son bölüm değil. Başında yazdığım ama yayınlamayı unuttuğum bir bölüm. Bende bölüm eksik diyorum. ŞAPŞAL YAZAR. 900 KELİME








MAVİ İLE YEŞİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin