HATIRLATMA
Yanında biraz yer açtı. Kafasını goğsümün üzerine koydu ve ellerini belime sardı. Bende ona sarılıp saçlarının arasına minik bir buse kondurdum. İşte şimdi huzurluydum. Sevdiğim mavinin, sevdiğim denizin, sevdiğim kızın yanındayım.
ASTRID'IN AĞZINDAN
Sabah uyandığımda Hıçkıdık yanımda uyuyordu. Elimle başımı destekledim ve onu izledim. Saçları ile oynadım,yanağını okşadım. Sonra aklıma Üniversite geldi hemen kalkıp saate baktım. Biz sabahçıydık. Yani sabahları gidiyorduk. Bide öğlenciler ve gececiler vardı. Buz patenim olduğu için sabah grubundaydım. Saat daha 06:00 okula iki buçuk saat var. Hıçkıdığın uyanmayacağını anladığımda,kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa indim. Buz dolabından :
Domates, salatalık, peynir,yumurta ve süt çıkardım. Peynirli omlet yapıp diğer malzemeleri doğradım. Omletin üstünü kapatıp, bodrumdaki spor odasına indim. Müzik açıp zumba yapmaya başladım. Vücudumu esnettikten sonra duşa girdim. Üzerime kot şort ve favorim beyaz kısa kollu tişortümü giyip tekrar mutfağa indim. Görünüşe bakılırsa kahvaltı yarılanmış bile.A: Heeey bensiz kahvaltı demek?
Südüklü ağzı dolu bir şekilde;
S: üzgünüm ama midem seni beklemiyor sarışın.
Demesi ile elindeki çatalı alıp kolunu ters çevirmem bir oldu.
A:bir daha.bana.sarışın. demeyeceksin.
S: ahh tamam astrid. Tamam.
Masadakiler gülüp yemeklerine devam ettiler. Ben de Hıçkıdıgın yanında oturdum. Yemeğinden bir çatal alıp:
H: dün gece nasıl uyudum. Yani ben yanına geldikten sonra?
A: sadece bir kabustu. Vee senin yanında uyumak gerçekten içimi rahatlattı.
Bana muzip bir gülüş yollayıp tekrar yemeğine devam etti.
HIÇKIDIĞIN AĞZINDAN
Sabah uyandığımda Astrid yanımda yoktu, mutfakta olduğunu düşünüp aşağı indim. Kahvaltı hazırdı sanırım benim mavim hazırlamıştı herkes uyuyordu çünkü.Astrid hariç. Bir alt kattan müzik sesleri geliyordu. Bodrumdan. Orada sadece spor aletleri, çalışan ama kullanmadigimız bir televizyon vardır. Aşağı inip aralık olan kapıdan içeri baktım. Dans ediyordu. Ve harika dans ediyordu. Sanırım buz pateninde yapacağı figürleri çalışıyordu. Kapıya doğru yöneldiğinde mutfağa geçtim.Sanırım duşa girdi. On,on beş dakika sonra diğerleri de mutfağa geldi ve kahvaltıyı benim hazırladığımı zannettiler, ben de hiç bozuntuya vermedim. Astrid geldiğinde südüklü ile tartışıp yanıma oturdu. Onunla kabus hakkında konuşmak istiyordum ama üzerine gitmekte istemiyordum. Kahvaltıdan sonra araba ile okula doğru yol aldık.
Arabada;
H: Astrid?
A: efendim.
H: şeyy şu kabus. Onu bana anlatmak kadar misin?
Dediğimde biraz durup ön camdan yolu izledi. Gözlerinin dolduğunu gördüm. Yavaş, yavaş ağlıyordu.
H: ne oldu bir tanem?
"Ağalayarak"
A: H-hiçbir şey
H: Nasıl hiçbir şey, ağlıyorsun.
A: Hiçbir şey Hıçkıdık.
H: Bence konuşursak hallederiz.
A: Anla beni zaman ver.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ İLE YEŞİL
Fanfictionhikayenin başları biraz klasik olacak fakat ilerledikçe güzelleşicek GÜNÜMÜZDE BİR HİCCSRİD HİKAYESİDİR. <3