GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYACAK

134 11 3
                                    

Öncelikle herkese hayırlı ramazanlar. Olaylar yaşadığım için bu bölüm hüzunlü olabilir. Aşk meselesinde başim dertte.😂😂neyse iyi okumalar bu arada arkadaşım edanın kitabı "KAR TANESİ" Onada bakabilirsiniz linkini bırakıyorum.

Hatırlatma

Uçağın kalkmasına son on dakika. Onsuz bir hayata SON ON DAKİKA

ASTRID'IN AĞZINDAN

Sevdiğim, kalbimin her yeri o adama ait olan yerden çekip gidiyorum. Beni aldattı ve yalanlar söyledi şimdi ise en yakın arkadaşlarımla yeni bir hayata başlayacağım. Camdan dışarıya bakarken elimi birinin tutması ile irkildim. İzmirliydi.

T: Düşunceli gibisin.

A: Ahh onu terk ettim.

T: O da seni aldattı.

Asrrid"doğru" dedim ve cama geri döndüm. Bir süre bulutların dansını izledim. Eski günler aklima geldi. Lise zamanım. İki arkadaşım birden bana çıkma teklifi etmişti. Kabul etmemiştim. Çünkü onu bekledim. Sonra buldum. Ve şimdi de kaybettim. Ne müthiş bi aşk hayatı değil mi? İkilemler, düsünceler, karamsarlık, terk edilen iki insan, yıkılan hayaller ve yıktığım hayaller. İnsanların hayatina kara bulut gibi çökmüşüm gerçekten. Herkes aslında ne kadar sert olduğumdan bahsederdi. Aslında hiçte öyle değilim. Derine inebilen tek kişi Hıçkıdıktı. Bu yüzden onu sevdim. Bu yüzden onun teklifini kabul ettim. Beni gerçekten seven derine ulaşabilmiş demektir. Ortaokulda hayallere daldığımız bir arkadaşım vardı. Hala yakınız ama eskisi gibi değil. Adı Eda idi. Hatırlıyorum. Tenefüslerde en arka sıraya geçer onunla hayal kurardık. Kitap yazmak, imzalatmak, sakatlanmıstım ve bir daha piste çıkmayacaktım. Ama o hayalleri kura kura başardım. Tek başarılı olamadığım. Şu gönül konuları. Onlarla başım dertte. Hayalimiz böyle sahilde bol pantalonlarla düğündü. Sonra ömür boyu mutluluk. Ben kopeklerinle ve o sevdigimle yaşayacaktım. O ise çocuklarımızın beraber büyümesi taraftarıydı. Ben çocuk sevmezdim. Simdi de pek sevmem ama. Aması yok işte. Öyle. Ama o iki beni seven kisiyi reddettiyime pişmanımdır belkide. Bilemiyorum. O kadar hayalden sonra pişmanlıkla geri dönmeme inanamıyorum.

T: Nereye daldın yine?

Astrid"eski günleri hatırladım. Yazın buluşurduk Hatırlar mısın?"

T: Güzel günlerdi. Bize sataşan çocukları fena dövmüştük.

Kıkırdadım. "Kesinlikle. Ama hak etmişlerdi."

T: Katılıyorum. Peki sana çıkma teklifi eden çocuğu nasıl dövmuştüm.

Astrid: Eline sağlık yaa. Sana borçlanmıştım.

Troy" ama benden hoşlana kızla aramızi yapmıştın. Ödeştik yani."

Astrid"evet ilk defa böyle gönül işlerine bulaşmıştım." Dedim ve sesli bir kahkaha attım.

Troy"moralin düzeldi değil mi?"

Astrid"bana iyi geliyorsun dostum."

Sadece gülümsedi ve telefonuna geri döndü. Bende aynını yaptım. Ancak açtığım gibi ondan mesaj gelmesi bir oldu. YEŞİLİM diye kaydetmiştim. Hemen düzeltip YALAK yazdım. Bu sıralar bir numaralı lakabım. "Astrid,birtanem gitme." Hemen tek bir mesaj atıp telefonu kapattım. "Artık çok geç." Telefonu kapatıp kucağımdaki çantaya koydum. Burnumdan nefes alıp ağzımdan verdim. Derin derin. Bu halimi görünce Troy panikledi. "Astrid,iyi misin?" Astrid"ondan mesan geldi." Deyip ağlamaya başladım. Başımı tutup omzuna yasladı. "Şşş sakin ol. Artık üzülme. Her şey düzelecek."

Astrid"Düzelmeyecek. Onsuz yapamam. Olmaz. Geri dönmeliyim"Troy"yo,yo biraz zaman ver kendine en azından bir hafta. Eğer olamzsa. Söz seni geri getireceğim."

Astrid: Bak ben arkadaşıma söz verdim. Kendime en iyisini bulucam. En mutlusu biz olacağız. Onunla yaşlanıp, yeni maceralar yaşayacağız. Olmadı. Şimdi hayal kırıklığı ile dönüyorum.

Troy: Şimdi onları düşünme. Uçağa binmeden önce babanla konuştum. Sizin yazlığa gidiyoruz. Kimse yok. Uzun uzun düşünürüz.

Astrid: Seni seviyorum ya. Kafama bir güzel geliyorsun.

Troy: Her zaman yanındayım. Bunu unutma kardeşim.

Uykum gelmeye başlamıştı. Geçmişe dönmek, bu yaşananlar, hem ruhuma hem de bedenime ağır gelmişti. Yorgun bedenimin yorgun gözlerini, en yakın dostumun omuzularında rüyalara daldırdım.

HIÇKIDIĞIN AGZINDAN

"Yetişemedim lanet olsun" diye direksyona bir kez daha vurdum. " LANET OLSUN GERI GEL! NE OLUR GERI GEL!" Direksyona kapanıp ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra, iç çeke çeke, ruhumun en yegane kısmını en özel kısmını ona bağışlayarak. Ağladım. Çığlık atmaktan bkğazlarımın yandığını hissediyordum lakin yüreğimin yanışı bundan kat kat daha fazla. Hem acısı, hem de içimi parçalayışı çok çok daha fazla. Gözleri gözlerimin önünden gitmiyor, kokusu içimden çıkmıyor, ciğerlerime işlemiş gibi. Oksijenim oymuş gibi. Onsuz nefessiz kalmış gibi. Sanki bir gözüm görmüyor,bir kulağım duymur, bir elim tutmuyor gibi.giderken benliğimi aldı ve götürdü. Sahile sürdüm. Onunla geldiğimiz bu sahil, bu kumlar, bu dalgalar huzursuz. Onsuz burası eksik gibi. Gibi değil eksik. Onsuz burası eksik.Deniz gözleriyle bukusmadı, deniz son iki damlasını alamadı. Denize doğru koştum. Kıyının ucunda durdum ve kollarımı açıp gökyüzüne baktım. "BU GÖZLER ONU ARIYOR HAYAT, BU GÖZLER O GÖZLERİ ARIYIR. YEŞİL MAVISINI ARIYOR." Dizlerimin üzerine çoktüp yeniden ağlamaya başladım. Omuzumdaki eller. SÜDÜKLÜ

ASTRID'IN AĞZINDAN

Geldiğimizde geceydi. Eve vardık. Gelir gelmez kendimi yatağa attım. Telefonumu açıp neler olduğuna baktım. Südüklü aramıştı. Geri aramadım. Sadece yarın için Fırtınuçu bekliyordum. Yarın gelecekti. Şuan tek istediğim onun bana verdiği destek. Gelsin ve yüzümü yalasın. Ağladığımda gözyaslarimı yalasın. Sevimliliģi ile bana onu unuttursun. O an elim boynumdaki kolyeye gitti. Onun hediyesiydi. Üzerinde yeşil bir göz vardı arkasında da yanısinın mavisi. ÇIKARMADIM. ÇIKARAMADIM. Elim çengeline gitti ama yapamadım. Gözü avcuma alıp göğsüme bastırdım. Ve gözlerimi kapattım. Bunlar hiç yaşanmasaydı. Şuan evimde olsaydım, yanımda olsaydı. Cuma gecesi. Üçlü koltukta kucağımızda mısırlar. Harika bir film başım omuzumda. Göz göze dudak dudağayız. Ardından gözlerimi açtım. Olanlar tekrar benimle. Geri donebilir miyim? Eskisi gibi olabilir miyiz? Beni yeniden sever mi? Onu yeniden SEVEBİLİR MİYİM? Olmaz. Olamaz. O beni bitirdi. O beni öldüren ve yaşamam için neden olan adam. O sevdiğim adamdı. Şimdi ise hala sevmekten vazgeçemediğim. Kalbimi ondan alamadığım biri. Kendimi düşündüm. Derken telefonum çaldı. Arayam eda idi.

A: Alo

E: Gelmişsin neden haberim yok.

Ağlamaklı sesimi her zamanki gibi anladı.

E: Astrid ne oldu?

A: Olmadı kitap arkadaşım. Olmadı.

E: ne olmadı?

A: O ümitler ile teklifleri reddedip hayatımın aşkını bulma çabaları. Beni aldattı.

E: Olamaz. Yarın sabah geliyorum.

A: Lütfen gel. Bana en iyi gelecek kişi sensin. Sadece sen.

E: Merak etme yarın sabah yanındayım.

Telefonu kapatıp baş ucuma koydum. Sonra bir züredur okumadığım, en sevdiğim yazarmardan olan SARAH JIO YAĞMUR SONRASI kitabına devam ettim. 2. Dünya savaşında,zorluklar arasındaki bir aşkı anlatıyordu. Zevkliydi. Ama aşk romanı okuyacak durumda değilim. Yirmi sayfa okuyup abajurumdaki lambanın ışığını kıstım. Karanliktan her zamana korkmuşumdur. Gözlerimi kapadım. Ama kabuslar peşimi bırakmadı.

Biliyorum boş ve kısa oldu. Özür. Ama söz haftaya 3000 kelimelik yazıcam. Takip ve vote lütfen. Yavaş yavaş büyüyoruz. 😊😊

http://my.w.tt/UiNb/UOzJiNKntD

Armadaşımın hikayesini linki. Ayrıca kitaota EDA diye geçende O. 😊😊

MAVİ İLE YEŞİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin