Hatırlatma
tekrar cama dönüo tek elimi yasladım. O sırada Astrid'de parmaklarının birkaçını oynattı. Ona gülümseyip anlımı cama yasladım. Bizim grupta cama gelice bu sefer haifçe elini kaldırdı. Hepimiz beraber gülüp devam ettik."sonunda.sanırim bizi güzel günler bekliyor."
ASTRID'IN AGZINDAN
Uyandığımda ilk başta kim olduğunu anlayamadığım biri başımda ağlıyordu. Bir şeyler söylediğini anladım ama doğru dürüst hiçbir şey görüp, duyamıyordum. En son kapıdan çıkarken sadece o yüzüne bakmaya kıyamadığım kişinin ismini sayıklayabilmiştim. HIÇKIDIK. O dışarı çıktıktan sonra doktor gelip birkaç kontrol yaptı. Ancak garip ve eksik hissediyordum. Sanki sol bacağımı kesmişler gibi bir his vardı. İlk başta korkup elimi hafif bacağıma değdirdim. Bir şeye dokunduğumu anliyordum ama dokunduğum yeri hissetmiyordum. Başımı camdakilere çevirip başımı olumsuz anlamda salladım. Gözlerim buğulu olduğu için pek seçemiyorum etrafımı. Ama düzeldikten sonra; annemi,babamı takımı ve,ve hıçkıdığı gördüm. Elimi çok hafif kaldırıp onlara selam dedim. Suan mutlu olduğum kadar mutsuzum. Bir şeyler yolunda değil. Bacağımı hissetmiyorum. Hayır. Ne kadar oynatmak istesemde orada bir boşluk var sanki. Kötü düşünmek istemiyordum ama sanırım kaybetmiştim. Gözlerimden yaşlar akarken. Boynum ağrımaya başlamıştı. Dışarıdakilerin endişeli bakışlarını görür gibiyim. Doktor yanıma sakin olamamı ve ağlamamamı söylüyordu. Koluma bir iğne yapıp bir süre bekledi. Sonrasinda bilincim kapanmıştı.
YAZARIN AĞZINDAN
Genç kız durumu belliki anlamıştıki kendini gözyaşlarının arasına bırakmıştı. Belkide aklında yapamayacakları geliyordur. Tartıştikları. Eziyetler. Bunlar onu boğuyordu belki. Doktor her ne kadar ona sakin olup ağmalamamsı gerektiğini söylesede. Titremesi, gözyaşları ona engel oluyordu. En son kolundaki nokta kadar olan acı onu derin bir uykuya dalmasını sağlamıştı. Uyuyanlar iyi,güzel. Peki her şeyin farkında olanlar, Asla uyumayanlar. Onlara ne olacak. Ailesine, arkadaşlarına, genç aşığa ne olacak. Genç kız uyurken hiçbir şeyin farkinda olmayacaktı. Üzüntülerin, hayatın, aşkların farkında olmayacaktı. Peki yaşamak öyle mi? Bak, genç oğlan ne yapacak? Ona bir şey olursa ne yapacak?
HIÇKIDIĞIN AĞZINDAN
Doktorun dediğine göre bir tür kriz geçirmiş. Bu yüzden ameliyatlı yerinde minik bir yırtık oluşmuş. Şimdi ikinci kez ameliyata aldılar. Bu seferki uzun sürecekmiş. En azından gelen hemşireler öyle söylüyor. Yırtık biraz derinmiş. Tam iki saat oldu. İki saattir bekliyoruz. Zaman bir türlü geçmiyor. Neler oldugunu merak ediyorum. Annemler sakin olmamı ve biraz hava almamı söylesede,buradan ayrılamam. Eğer ona bir şey olursa; son bir kez göreyim,öpeyim. Uyanırsa; yanında olayım,bakayım,seveyim. Ve işte sonunda doktor.
H: Durumu nasıl?
D: korkulacak pek bir şey yok, sık krizlerden dolayı derin bir yırtık oluşmuş. Bu gece uyutacağız. Merak etmeyin. İçiniz harat olsun.
Bizi merak ile dinleyen takımın yanına gidip, Südüklünün elindeki kahvelerden birini alıp, bir yudum aldım ve konuşmaya başladım."gece boyunca uyutacaklarmış"
S: neden?
H: tekarar bir kriz gecrip yırtık oluşturmasın diye.
Astrid'in odasının önündeki koltuğa oturup kafamı duvara yasladım. Hayır, uyumak istemiyordum. Ama ağırlaşan göz kapaklarım buna engel oluyordu. Sonunda omuzuma dokunan el ile irkildim. Bu Heatherdı.
"Hıçkıdık eve gitmelisin"H: olmaz Heather onu yalniz bırakamam.
HT: Bak ailesi burada. Biz de öyle. Hemm kaç günür uyumuyorsun. Sadece bu gece eve git ve uyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ İLE YEŞİL
Fanfichikayenin başları biraz klasik olacak fakat ilerledikçe güzelleşicek GÜNÜMÜZDE BİR HİCCSRİD HİKAYESİDİR. <3