bölüm 2: Takip

1.7K 54 1
                                    




Yüzüme dökülen soğuk suyun etkisiyle aniden yataktan kalktım.İlk gözünüzü açtığınızda sinir olduğunuz birini görmek kadar kötü bir şey varsa bu da o sinir olduğunuz kişinin Mert olmasıdır.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen hemen çık odamdan."diyerek çıkıştım ama yüzünde gıcık bir gülümseme vardı. Bunu hak edecek ne yapmıştım.

"Seni uyandırma mı söylediler."

"Bunu kastetmediklerine eminim defol şimdi."

Hala gülüyordu.Odamdan çıkarken son kez bakıp güldü ve kapıyı kapattı. İç çekerek yataktan kalkıp  dolabımın önüne geçtim. Saçlarım fena halde dağılmış sanki uykudan değilde bir savaştan çıkmış gibiydim.Dolabımı açıp içinden dar siyah Jean pantolonumu ve bordo dar tişörtümü alıp banyoya geçtim. Soğuk su yüzüme çarptığında bir an kendime geldim. Biraz acele etsem iyi olurdu.Her şey her yerdeydi. Nasıl bir güne uyanmıştım ben böyle.Merdivenlerden hızlı bir şekilde aşağıya inerken bir an sendelemiştim.Bu merdivenleri kim bu kadar dik yapmıştı ki?

"Günaydın."  Mert tabağına gömülmüştü.Hayvan boğulacaktı.Masaya oturdum ve tabağıma kahvaltılık bir şeyler aldım."Yavaş ye boğulacaksın." Alaycı bir gülümsemeyle söylemiştim bunu.Yengem ve amcam Mert'e bakıyordu.Bana sen bittin bakışı attı tam bir Mert klasiği. Umursamadım ve kahvaltıma devam ettim.Masada sessizlik olmuşken:

"Amca ben bugün arkadaşlarımla buluşacağım da bir sorun olmaz değil mi?"dedim.

"Tabi ki gidebilirsin." Tabağımdaki peynirden bir parça daha alıp yerimden kalktım. Tatlı bir gülümseme takındım.

"O zaman ben çıkıyorum teşekkürler amca. " Mert'e son bir bakış atıp evden çıktım. Etkiye tepki. Buna her zaman hazırım.Etrafıma bakıyordum.Hava bugün çok güzeldi.Dün ki havadan eser kalmamıştı.Saniyeler sonra karşıdan bana doğru gelen Melis'i görünce sandığım kadar dikkatli olmadığıma karar verdim. Yanıma geldiğinde birbirimize sarıldık.

"Merhaba canım."

"Çok mu dalgınsın Derin?"Bunu duymamazlıktan gelebilirdim öyle değil mi? Bugün oldukça solgun gözüküyordu. Bir şeyler vardı ama bunu şuan konuşmayacaktım. Melis'in her zaman bir sorunu vardı.

"Bir şeyler içelim mi? Bazıları yüzünden iyi bir kahvaltı yapamadım." Canım sıcak bir şeyler içmek istiyordu.Hava güzel olduğu için dışarıda oturmayı tercih ettik.Melis bugün fazla sessiz görünüyordu. Son gördüğümde oldukça mutluydu üstelik. Ağzından zorla çıkıyordu sanki kelimeler. Dokunsam ağlayacak tabirinin somut haliydi şuan.

"Bir sorun mu var?"kahvemden bir yudum aldım. Bir cevap bekliyordum gözlerini kaçırarak konuşuyordu.

"Dün Uygarla biraz tartıştık önemli bir şey değil.." sesi fazla soğuktu.Sanırım fazla önemliydi.Uygarla ben çocukluğumdan beri tanışıyoruz durduk yere sorun çıkarmaz. Melis ise her zaman kavga edecek bir neden bulurdu. Ah, sanırım bu yüzden bile sevgilim olmadığına sevinebilirdim.

"Peki anlatmak ister misin?" gözlerinin içine bakarak konuşuyordum. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum fakat o söylememekte oldukça kararlıydı.

"Hayır gerçekten bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." Fazla ısrar etmemeye karar verdim.Karşımda duran aynada siyah güneş gözlüğü takmış biri bizi izliyordu veya ben yanılıyordum.Zaten son zamanlar da hayal görmeye fazla meyilli olmaya başlamıştım.Yedi yaşında olduğu gibi kendime bir hayali arkadaş edinmez isem iyiydi.  Şimdi anlarız!"Melis şimdi sakın arkana bakma biri bizi takip ediyor." Melis arkasına dönmeye hazırlanırken durdurdum. "Sakın arkana bakma." Onu son kez uyarma gereği hissetmiştim.Melis başını onaylarcasına  salladı.Yürümeye başladık bende güneş gözlüğümü taktım.Biraz ilerledikten sonra arkama hafifçe dönüp baktığımda evet işte bizi takip ediyordu. Hızlıca yanına gittim ve gözlüğü çektim.Ama bu Mert!Tahmin etmeliydim kim bilir yine neyin peşindeydi.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen Mert? Şimdide beni takip etmeye mi başladın."Donuk bir şekilde gözlerime bakıyordu.Benden böyle bir hamle beklemiyor olsa gerek. Melis gülmemek için kendini zorlarken dayanamayıp güldüm ve Mertle dalga geçmeye başladım.

"Cidden mi?-Suratının halini görmeliydin." Mert'in kendini savunmaya geçer gibi bir hali vardı. Her zamanki 'ben bilmem' tavırlarında bakışlarını takınmıştı.

"Ne seni takip edeceğim be! İstanbul işte o kadar büyük değilmiş." Bu muydu? Yalanının daha iyi olmasını beklerdim.

"Açıklama yapmanı bekliyorum çakma kuzen beni neden takip ediyordun?"

"Sevgili amcan seni takip etmemi söyledi bunun karşılığında para bile verdi.Dün eve geç geldiğini görmüş."

Ne!Bunu nasıl öğrendi. Yüz ifadesi değişen bu sefer bendim.

"Sen söyledin değil mi pislik!" Yüzündeki şaşkınlık ifadesi birden alaycı bir ifadeye dönüştü.

"Hayır şapşal kuzen sandığın kadar zeki değilsin demek ki. Daha dikkatli olmalısın."  Mert'e bakmadan Melis ile birlikte oradan ayrıldık. Sadece eve biraz geç gelmiştim ne zannetti ki? Tabi gecenin bir vakti eve dönersem.Mert de sırf gıcıklık olsun diye beni takip etti yoksa amcamı dikkate bile almazdı.Ama bu burada bitmedi baş belası. Eve gitsem iyi olacaktı sanırım.Zaten yeterince iyi bir gün geçirmiyordum. Kara bulutlar görünür olmasa da üzerimde milyon tane olduklarını düşünmeye bile başlamıştım artık. Melis araba ile geldiği için beni eve bırakmayı teklif etmişti. Her ne kadar gelmesi için ısrar etsem de eve gidip dinlenmek istiyormuş. Başka zaman olsa bu durumu kabullenmezdim hatta Uygar ile konuşurdum ama benim sorunlarım bugün bana yeterdi.Derin bir nefes aldım, bu Mert ile ne yapacaktım ben?

aşkın nefretle dansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin