bölüm 20 : Sarhoş

435 28 2
                                    

Denizden esen soğuk rüzgar yüzüme çarptı.Güneş daha yeni doğuyordu.Kulaklığımda yavaş bir şarkı çalıyordu.Koşarken nefes alıp verişlerim git gide hızlanıyordu.Nefesimin sıkıştığını hissettiğimde bir banka oturdum ve suyumdan bir yudum aldım.Telefonuma baktığımda saat 07:02 idi.
Eve dönmek için oturduğum banktan kalktım.Bir taksi çevirdim.
Evi tarif ettim.Geldiğimde taksiciye parayı verdim ve indim.Kapıyı açmak için abahtarımı çıkarttım.Kapıyı açtığımda Mert uyanmıştı.
"Neredeydin."
"Biraz koştum."
"Haber vermedin."
"Uyandırmak istemedim."
"Peki."
"Noluyor ya !"
"Hiç." Saçma saçma sorular soruyordu.Sanki gizlice biriyle buluşmuşum gibi.Mutfağa geçtim ve kahvaltıyı hazırladım.
"Mert kahvaltı hazır."
"Geliyorum." Gelip masaya oturdu ama telefonunu gözünden ayırmıyordu.
"Neye bakıyorsun öyle?"
"Alple konuşuyorumda akşam dışarı çıkacağız."
"Harika bende gelirim."
"Hayır.Biz erkek erkeğe takılacağız bugün." Sanki benden sakladığı bir şeyler vardı.
"Peki." Moralim iyice bozulmuştu.Kahvemi yudumladım.Dünden beri birşeyler olmuştu sanki.
**dün gece**
Derin uyuduğunda banyoya girmek için kalkmıştım.Derin'in odasının kapısı açıktı.Yatağının üzerinde bir defter dikkatimi çekti.Merakıma yenik düşüp odasına girdim.Defteri açtım.

'O eve geldiğimde Cemden uzaklaşmak zorunda kalmıştım.Ondan ayrılmıştım ve onu bir daha hiç göremeyecektim.' burdan sonrasını okumadan en son sayfaya geldim.Dün yazılmıştı.
'Herşey çok çabuk gelişip değişti.Bu olanlar benim için iyi mi yoksa kötü mü? Buna karar vermekte zorlanıyorum.' Burada yazanlar sinirimi oldukça bozmuştu.
***şimdi***
"Benim biraz işlerim var."
"Ne işi."
"Önemli bir şey değil alışveriş falan."
Açıklama yapmaktan nefret ediyordum.Evden çıktım.Alışveriş merkezine gitmiyordum.Hastaneden randevum vardı.Baş dönmemin sebebi önceki hastalığımdan daha kötü olubilirmiş.Tahlillerin çıkmasını bekliyordum.İçimde bir soğukluk vardı.Bir korku, endişe!Doktor tahlilerin çıktığını söyleyince odasına doğru ilerledim.Sadece merak ediyordum.Belki de gerçeklerle yüzleşmekten korkuyordum.
"Derin hanım sonuçlarınıza baktım.Baş dönmenizi etkileyen olay  eskiden yaşadığınız hastalık değil."
"Peki o zaman ne?"
"Bunu söylemek gerçekten zor.Öncelikle endişelenmeyin.Tedavi edilebilecek türden beynizde timör var." Doktor bunları söylerken bir boşluk oluştu içimde.Sanki herşey önemini yitirmişti artık benim için.Doktorun söylediklerini duymuyordum.Tedavi edilebilecek olması beni ikna etmiyordu.Artık heran beni öldürebilecek bir hastalık vardı üzerimde.Düşünemiyordum.Kendimi toplamaya çalıştım.
"Derin hanım iyi misiniz?" Doktorun suratına odaklandım.İfadesizce bakıyordum.
"İlk başlarda belli etmez ama araa görmekte zorlanabilirsiniz."
"Tedaviye ne zaman başlayacağız peki."
"Gerekli işlemleri siz istediğiniz zaman başlatacağım.Şu formu doldurun."
Verdiği formu almak için elimi uzattığımda titrediğimi fark ettim.Formu aldım ve doldurmam gereken yerleri doşdurup doktora uzattım.
"Teşekkürler Derin hanım.Biz sizi bilgilendireceğiz."
Son söylediklerini dinledikten sonra çantamı aldım ve odadan çıktım.Hastane kokusu vücuduma işliyordu.Uzun koridorda boş gözlerle etrafa bakarak yürümeye başladım.Hemşireler geçiyordu.Ameliyata hazırlanan hastalar hemşirelerle birlikte ameliyathaneye girdi.Hasta yakınlarının acı dolu çığlıkları kulağımı doldurdu.Ama herşey o kadar boştu ki artık benim için.Sakin olmaya çalışıyordum.Eve gitmek istemiyordum.Hastaneden çıkınca boş sokakta yürümeye başladım.Soğuk hava titrememe sebep oldu.Hava kapalıydı.Bulutlar yağmur yağması için hazırlanıyordu sanki.Yürürken etrafta daha önce hiç dikkat etmediğim şeyleri farkettim.Buradan çoğu kez geçmişimdir.İlerde bir iskele vardı.İskelenin uç kısmına doğru ilerledim.Deniz dalgalıydı.Fırtınanın habercisiydi.Uç kısma oturdum.Soğuk rüzgarın yüzüme çarpmasına izin verdim.Yüzüme düşen yağmur damlasıyla gerildim.Ama umursamıyordum.Telefonum çaldı.Arayan Mertti.Onunla konuşacak halde değildim.

aşkın nefretle dansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin