Bölüm 28: Seçim

302 19 0
                                    

Bugün Jordenla birlikte alışverişe çıkacaktık.Mertle çıkmıyordum çünkü o aldığım herşeye karışıyordu.Bu olmaz,bunu giyemezsin diyip sinirimi bozuyordu.

Jordenla alışveriş merkezine geldiğimizde gördüğüm ilk mağazaya girdim.Bir kaç kıyafet aldıktan sonra kabinde demeye başladım.İlk olarak mini bir şort ve kırmızı-beyaz renkli bir kareli gömlek.Harika bir kombindi.

Kabinden çıktığımda Jorden beni baştan aşşağı süzdü.

"Mert bunları giymene asla izin vermeyecek."

"Ben orasını hallederim sen nasıl olmuş onu söyle."

"Harika olmuş." gülümseyerek kabine tekrar girdim ve kendi kıyafetlerimi giyip çıktım.Kıyafetleri aldığımızda mağazadan çıktık.Acıktığımı hissediyordum.Karnımdan garip garip sesler çıkmaya başlamıştı bile.

"Bir şeyler yiyelim mi?"

"Hiç sormayacaksın sandım." dediğinde güldüm.Yemek katına çıktığımızda Jorden yemek almak için gittiğinde boş bir masa bulup oturduğumda çantamdan telefonumu çıkardım.

Olamaz.Tam 47 cevapsız arama.Hepside Mertten.Telefonum sessizde kaldıpı için duymamışım.

Hemen Mert'i aradım.Çalıyor,çalıyor...

"Sonunda açabildin."

"Ah ben çok üzgünüm sessizde kalmış."

"Nerdesin?"

"Alışveriş merkezindeyiz Jordenla."

"Geliyorum."

"Yemek katındayız."

Telefonu çoktan kapamıştı.Jorden'ın geldiğini gördüğümde gülümsedim.

"Teşekkürler Jo."
"Ne demek."
"Mert geliyor aradı."
"Tamam."

Yemeklerimizi yemeye devam ederken birinin elini hissettiğimde kafamı kaldırdım.
"Selam."
"Selammm."dedim.Mert sinirli gibiydi ama belli etmemeye çalışıyordu.Ah napalım tatlım beni en yakın arkadaşımdan kıskanmasaydın.
"Bizde alışverişe çıkmıştık ,Jordenla alışverişe çıkmak çok eğlencelide." dedim en ukala gülümsememi takınarak.

Arabaya bindiğimizde ben hala gülmemek için kendimi zor tutuyordum.Jorden bizimle gelmemişti.Mert ise hala umursamıyormuş gibi davranıyordu.Bu hali gerçekten çok komikti.Yanağına uzanıp minik bir öpücük kondurduğumda kısa bir süreliğine bana baktı.
"BU neydi şimdi?"
"Sevgilimi öpemez miyim?"
"Bence sorun yok her zaman öpebilirsin" Bunda bile kendine bir çıkar saplamıştı.Eve geldiğimizde kapıyı 10 defa çalmama rağmen açan yoktu.Çantamda anahatarımı aramaya başladım.Bu çantayı bir ara temizlesem iyi olacak.Anahtarı bulduğumda kapıyı açtım.Mert kendi kendine söyleniyordu.
"Teyzeee!"
"Sence evde olsalardı kapıyı açmazlar mıydı?"
"Sen çok biliyorsun."
"Derin biraz konuşalım mı?"
"Tamam." gösterdiği koltuğa oturdum. Mert bana her konuşalım mı dediğinde beni terk edecekmiş gibi hissediyordum.Derin bir nefes aldı.

"Derin açık konuşacağım.Jordenla çok fazla görüşüyorsun ve bu gerçekten canımı sıkmaya başladı."
"Ama biz arkadaşız."
"Daha konuşmam bitmedi.Ve İzmir'e geri dönelim Derin."
"Ben gelemem.Burada bir hayatım var.Yeni bir hayatım.Hem artık sende buradasın." gözlerim dolmaya başlamıştı.Burdan gitmek istemiyordum.Jordendan ayrılmak istemiyordum.
"Oradada bir hayatın var Derin.Sen ve ben . Sadece ikimizim olduğu bir hayat."
"Burda da olabilir Mert.Oradaki hayatım geride kaldı.Tüm o yaşanan kötü olaylar hepsini unuttum ben."
"Biliyorum bak zor bir karar ama geri dönmeliyiz.Asıl hayatın orada Derin şu hayalin içinden çık artık."

Hıçkırıklarımın artmasıyla merdivenlerden çıkıp odama girdim.Onun yanında ağlamaktan nefret ediyordum.Kapıyı kilitledim ve sırtımı kapıya yaslayıp yere oturdum.

"Ağlamandan nefret ediyorum."

Bu anı yaşamıştım.Ağlamamdan nefret ediyordu.Ama beni üzmeyi başarabiliyordu.Gidemezdim.Jorden hayatımın bir parçası olmuştu ve diğer herşey.Ve Mert bir anda ortaya çıkıp herşeyi geride bırakmamı istiyordu.Nasıl yapacaktım.Burda mutluydum.Orada kötü anılarım vardı.Ağlamam artıyordu.Mert kapıya vuruyordu.Açmamı söylüyordu.Ses gittiğinde kilidi açıp kendimi yatağa attım.Kilidi açtım çünkü bana sarılmasına ihtiyacım vardı.Uykum yoktu.Sadece üzgün ve yorgundum.Tam tahmin ettiğim gibi.Mert gelip bana sarılarak yanıma uzandı.Beni rahatlatan tek şey buydu.Bana sarılması.Nefesini boynumda hissettiğimde ürperdim.Kulağıma eğildi.
"Seni seviyorum Derin seni üzmek istemedim.Eğer kalmak istiyorsan kalırız." Bunu dediğinde ona döndüm.Yatakta doğruldum.
"Sen ciddi misin?"

Başını aşşağı yukarı salladığonda sevinç çığlıkları atmamak için zor duruyordum.Ama şöyle bir durum daha vardı.Benim mutluluğum için kendi muyluluğundan vazgeçiyordu.O mutlu olabilecek miydi?

"Peki ya sen burda mutlu olabilir misin?"
"Sen yanımda olduğın sürece."

Dudağına yaklaşığ minik bir öpücük kondurup ona sarıldım.
"Her zaman yanında olacağım."
"Biliyorum."
"Bilmesen olma zaten" diyip ondan ayrıldım ve bunları söylerken ona dil çıkardım.
"Tüm romantikliği bozdun."
"Biliyorum." dedim ukala bir biçimde.Benim için kendi istediği hayatından vazgeçmişti.Sadece benim için.Ne kadar burda mutlu olabileceğini söylesede bundan emin değildim.Belki onun bana yaptığı teklifi düşünebilirdim.Ancak Jorden da bizimle gelecekti.

"Mert teklifini düşündümde.."
"Evet?"
"Jorden da bizimle gelirse geri dönebiliriz."
Fazla şaşırmıştı.Ama napalım anca böyle kabul ederdim.Hem böyle ikimizde mutlu olurduk.Seçim tamamen ona aitti...

aşkın nefretle dansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin